Ülkede radyo ve televizyon yayınlarının izlenmesi ve denetlenmesi görevi 6112 sayılı kanunla Radyo ve Televizyon Üst Kurulu yani RTÜK’e verilmiş durumda.
Bu üst kurul, yasanın tanımladığı yetki ve sorumluluklar çerçevesinde yayın yapan radyo ve televizyon kuruluşlarının yayınlarını izliyor ve bu yayınların içeriklerinin yasa ve yönetmeliklerce belirlenen ilklere uygunluğunu denetliyor. RTÜK'ün 9 üyesi TBMM Genel Kurulu tarafından 6 yıllık bir görev süresince çalışmak üzere seçiliyor ve üyelerin 1/3'ü 2 yılda bir yenileniyor. Seçimler siyasi parti gruplarının dağılımı ve oranı dikkate alınarak yapılıyor.
İnternet İçeriklerine RTÜK Denetimi Gündemde
Radyo ve televizyonlarda yayınlanan içeriklere getirdiği cezalarla kamuoyunun gündeminde yer tutan RTÜK'ün, son olarak internet üzerinden yapılacak yayınları da denetimine tabi tutacağı konuşulmaya başlandı.
2 şubat tarihli torba yasa tasarısının yasalaşması durumunda internet aracılığıyla dizi ve film yayıncılığı yapan platformlara erişim de yayın ihlaline ilişkin bir durumda engellenebilecek. Platformlar, internet yayınları için önce yayın lisansı alacak. Denetimden geçemeyen yayının lisansı iptal edilebilecek, içeriklerin ayıklanması veya erişim engelleme kararı alınabilecek, alınan kararlar sulh ceza hakimlikleri kararıyla uygulanacak.
Bazı kesimler tarafından gerekli bir denetim mekanizması olarak nitelendirilen karara tepkiyle karşı çıkan oldukça yaygın bir kesim var. Özellikle iletişim özgürlüğünün kısıtlandığı yönünde eleştiriler getiriliyor. RTÜK ise, düzenlemenin bu hürriyetleri sınırlamak için değil, basın ve ifade hürriyetinden istifade ederek suç işleyen kişi ve kurumlara yönelik olduğunu belirtiyor.
RTÜK Üyelerinin Dağılımı Nasıl?
Görsel-işitsel yayıncılık alanında bu denli önemli yeri olan düzenleyici üst kurulların bağımsızlığı ve tarafsızlığı da bir o kadar önemli. Ancak bu alanda da RTÜK’e oldukça geniş eleştiriler yöneltiliyor. RTÜK aslında yapısı gereği bağımsız bir üst kurul. Yani bu kurulun kendi karar organı var ve belirli yetkilerle donatılmış bir mali ve idari özerkliğe de sahip.  Yetkilerini kanunen kendi sorumluluğu altında bağımsız olarak kullanması gerekiyor. Ancak, RTÜK üyelerinin siyasi parti gruplarının üye sayısı oranında belirlenmesi, alınan kararların da siyasi olduğu, kurumun bağımsız bir şekilde görevini yerine getirmediği eleştirilerini de beraberinde getiriyor. Örneğin, 2017’nin başında AK Parti’den 3, MHP’den 2, CHP ve HDP’den 1 üyesi bulunan üst kurulda 4 Kasım 2017 tarihinde gerçekleşen görev değişikliği ile HDP’den hiç bir yetkiliye RTÜK’de yer verilmemiştir.
Kurumsal iletişim kanallarının denetlenmesi, toplumun bu kanallardan yarlanma koşullarının gözetilmesi ve yasal çerçeve ve amaçlar dışındaki bir kullanımın önüne geçilmesi aslında dünya genelinde de yaygın bir uygulama. Düzenleyici üst kurullar yayın içerikleri ve yayın kuruluşlarının eylemlerinden ötürü mahkemelere suç bildiriminde bulunabilecekleri gibi uyarı, program ve yayın durdurma, para cezası, lisansı geçici veya sürekli iptal etme gibi yaptırımlar da uygulamaktadırlar. RTÜK'ün aynı zamanda seçim dönemlerinde siyasi parti yayınlarını düzenlemek, halktan gelen şikayetleri değerlendirmek, kamuoyu araştırmaları yapmak gibi faaliyetleri de var.

2017 Yılı RTÜK'ten Gelen Ceza İstatistikleri
RTÜK her yıl faaliyet raporları da yayınlıyor. Geçtiğimiz yıla ilişkin ise henüz sadece ilk 9 ayı kapsayan bir çalışma mevcut. RTÜK'ün 2017'nin ilk 9 ayına ilişkin faaliyet raporu yıl içerisinde alınan kararların sayısını önceki yıllarla da karşılaştırma imkanı sunuyor. Rapora göre son 5 yıl içinde, yayınlarla ilgili en fazla karar alınan sene 2013 olmuş. Hatta bir önceki seneye kıyasla bu sayı 3 katına çıkmış durumda. 2013'ten itibaren de aslında alınan karar sayısında düzenli bir düşüş söz konusu.

Henüz genel bir rapor yayınlanmamış olsa da RTÜK'ün tüm kararları yine resmi internet sitesinde yayınlanıyor ve buradan hangi madde gerekçe gösterilerek hangi yayınlara nasıl bir ceza uygulaması yapıldığını görmek mümkün.
1 ocak 2017 ve 31 aralık 2017 arasında alınan kararları incelediğimizde görülüyor ki, bu dönemde en çok ceza ticari iletişimin yanıltıcı olmamak ve tüketicinin çıkarlarına zarar vermemek maddesinin ihlaline getirilmiş. Bu ilkeyi, arkadaşlık ve eş bulma hizmetlerinin tanıtımı, takviye edici gıda ve benzeri ürünlerin sağlık beyanıyla pazarlanması veya reklamının yapılması, reklam yayınlarının oranının yayın içinde yüzme %20'yi aşması gibi ihlaller takip ediyor.

Radyo ve televizyon içeriklerinde denetlenen en önemli noktalardan biri de içeriğin özellikle çocuk izleyici kitlesi üzerinde olumsuz bir etki oluşturup oluşturmayacağı. 6112 sayılı kanunun 8. maddesi ikinci fıkrası radyo ve televizyon hizmetlerinde çocuk ve gençlerin fiziksel, zihinsel, ahlaki gelişimine zarar verebilecek türde içerik taşıyan programın çocukların izleyebileceği zaman dilimlerinde yayınlanamayacağını söylüyor. RTÜK'ün sitesinde, bu kuralı 2017 yılında ihlal ettiğine karar verilen toplam 36 kayıt bulunuyor.
Yayın hizmeti ilkeleri içerisinde ayrıca toplumun milli ve manevi değerlerine, genel ahlaka ve ailenin korunması ilkesine aykırı olamaz, suç işlemeyi, suçluyu, suç örgütlerini övücü nitelikte olamaz, alkol, tütün ürünleri ve uyuşturucu gibi bağımlılık yapıcı madde kullanımını özendirici nitelikte olamaz gibi ibareler de yine RTÜK'ün önem verdiği ilkeler arasında. Bu hükümler içerisinden de özellikle kamuoyunda çokça tartışılan bir olgu "aile yapısı" ve "milli değerler" vurgusuyla çeşitli dizi ve program içeriklerine getirilen cezalar.
Kanunun 8. maddesi birinci fıkrası f bendinde yer alan "Toplumun milli ve manevi değerlerine, genel ahlaka ve ailenin korunması ilkesine aykırı" olduğu gerekçesiyle 2017 içinde hakkında karar alınan 142 kayıt var. Nisan 2017'de yürürlüğe giren KHK ile de "arkadaş bulma amacıyla kişilerin tanıştırıldığı", yani halk arasında "evlilik programı" olarak bilinen yayınların kaldırılması gündeme gelmişti. Cezaların büyük bir çoğunluğunu da bu tarz programlar almış durumda.
"Toplumu şiddet, terör ve etnik ayrımcılığa sevk eden ve toplumda nefret duyguları oluşturacak yayınlar", "insan onuruna ve özel hayatın gizliliğine saygılı olmak, kişi ya da kuruluşları eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler içeremez" hükmü çerçevesinde de uyarı veya ceza alan yayınlar, sayıca daha az olsa da yine de bir sene içerisinde verilen cezaların önemli bir bölümünü kapsıyor.