İklim değişikliği konusu tartışılırken en çok değinilen kavramların başında seragazı emisyonları geliyor. Seragazının iklim değişikliği üzerindeki etkisini birkaç cümleyle açıklamak gerekirse, konuya dünyadaki yaşamın kaynağı olan güneşten başlamak yerinde olacaktır. Dünyaya güneşten gelen ısı ışınlarının bir kısmı atmosferdeki gazlar tarafından tutulmaktadır. Bu sayede yeryüzündeki ısı kaybı önemli ölçüde önlenerek, içine doğduğumuz ekosistem düzeninin devam etmesi mümkün olur. Atmosferdeki gazların yeryüzündeki ısı kaybını azaltma işlevi “sera etkisi” kavramıyla açıklanabilir. Karbondioksit (CO2), metan (CH4), nitröz oksit (N2O) gibi bazı gazlar, ısı ışınlarını tutmak konusunda diğer gazlara göre daha etkilidirler. Dolayısıyla seragazı olarak tabir edilebilecek bu gazların atmosferde kapladıkları alanın çoğalması, sera etkisinin artmasına ve iklimsel anormalliklerin ortaya çıkmasına neden olur. Sanayi, tarım ve diğer birçok insani faaliyet neticesinde atmosfere salınan seragazları, iklim değişikliği üzerindeki insan etkisini ortaya koyar.
Kişi Başına Düşen Seragazı Emisyonları 1990’dan Bu Yana %122 Arttı
TÜİK’İn yayınladığı istatistik bülteni 1990-2015 yıllarında gerçekleşen seragazı salımlarına odaklanıyor. Rapora göre Türkiye, 2015 yılında toplam 475,1 milyon ton CO2’ye eşdeğer seragazı salımı gerçekleştirmiş. Kişi başı CO2 eşdeğer emisyonu 1990 yılından bu yana %122 artış göstererek 3,88 ton/kişi’den 6,07 ton/kişiye yükselmiş. Raporda Türkiye’de seragazı salımı konusunda en büyük sorumluluğa sahip olan sektörlere baktığımız zaman kömür, petrol ve doğalgaz gibi fosil yakıtların güdümünde olan enerji sektörünün başı çektiğini görüyoruz.

Türkiye, kişi başına düşen seragazı salımı miktarı ile AB ortalamasının altında kalıyor. 2014 verilerine göre AB’de kişi başına salınan ortalama seragazı miktarı 8,72 ton/kişi olmuş. 2000-2014 yılları için bir mukayese yapıldığı zaman AB’de kişi başı sera gazı salımı ortalamasında yaklaşık 2 tonluk bir azalış gerçekleşirken, Türkiye’de aksine 1,5 tonluk bir artış olduğu göze çarpıyor.

Türkiye Seragazı Emisyonlarını %21 Oranında Azaltma Niyetinde
2020 sonrası iklim değişikliği rejiminin çerçevesini oluşturmak amacıyla, 2015 yılında Paris’te düzenlenen BM İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi 21. Taraflar Konferansı’nda kabul edilen Paris Anlaşması’na taraf olan ülkeler küresel sıcaklık artışını 2 santigrat derecenin altında tutmak için yapacakları katkıları niyet beyanları ile ortaya koymuştu. Türkiye beyanında, Referans Senaryoya (BAU) göre sera gazı emisyonlarınI 2030 yılında %21 oranına kadar azaltacağını belirtmişti. Bu ifade, mevcut politikalarda hiçbir değişiklik yapılmadığı takdirde 2030 yılında Türkiye’nin toplam sera gazı salım miktarının 1.175 milyon ton CO2’ye eşdeğer olacağı varsayımından hareket ederek, alınacak önlemler sayesinde artışı hızını yıllık 246 milyon ton düşürerek 929 milyon tonla sınırlı tutulması anlamına geliyor.

Kaynak