Türkiye'de Kalp Krizinden Ölüm Oranının %66 ile Avrupa Ülkeleri Arasında En Yüksek Seviyeye Ulaştığı İddiası Doğru mu?
Yazar:
Gül Hür
Gül Hür
İddia şöyle;

Bir Instagram hesabı tarafından 29 Ocak 2025’te yapılan bir paylaşımda, Türkiye'de kalp krizinden ölüm oranının %66 ile Avrupa ülkeleri arasında en yüksek seviyeye ulaştığı iddia edildi

İddia bir süredir çeşitli <a href="https://www.facebook.com/Serik.Merkez/posts/pfbid02EUU4ZTJPt7dxFH1dqraCHnqwVLUNGYiPvKaxow5nwWTPodbF1RTDsXgN381TCHNYl">sosyal</a> <a href="https://x.com/acikhaber_/status/1884587487013568828">medya</a> <a href="https://www.instagram.com/p/DFaznKENj9W/">platformlarında</a> dolaşım halinde.

İddia YANLIŞ
İlgili iddia, Sputnik Türkiye’ye görüş beyan eden Prof. Dr. Serkan Durdu’nun açıklamalarının çarpıtılması sonucunda yaygınlık kazanmış.
Prof. Durdu yaptığı açıklamada kalp krizi geçiren kişiler içindeki ölüm oranının %66 olduğunu söylüyor.
TÜİK Verilerine Göre 2023 Yılında Tüm Ölümler İçinde Kalp Krizinden Ölenlerin Oranı %9,76
Son günlerde çeşitli sosyal medya hesapları üzerinden Türkiye’de kalp krizinden ölenlerin sayısında dramatik bir artış olduğu ve bu artışla Avrupa’da birinciliğe yükseldiği yönünde çeşitli iddialara geniş bir yayılım alanı buluyor. Ancak Türkiye’deki ölüm nedenleri ile ilgili temel verilere ulaşmak ve bu iddianın doğruluğunu kontrol etmek son derece basit.
Bu yanlış bilginin nasıl yayıldığını anlamak için yapılacak bir Google aramasında Sputnik Türkiye’nin 29 Ocak 2025 tarihli ve “Türkiye, kalp krizi kaynaklı ölümlerde AB birincisi oldu” başlıklı haberine göz atmakta fayda var. Sputnik Türkiye konu ile ilgili bilgi almak için Uluslararası Minimal İnvaziv Kardiyotorasik Cerrahi Derneği üyesi Prof. Dr. Serkan Durdu’ya ulaşmış ve kendisi şu açıklamayı yapmış:
Türkiye’de kalp krizi sonrası ölüm oranı yüzde 66 seviyesinde. Yani kriz geçirenlerin üçte ikisi hayatını kaybediyor. Bu oran Almanya’da yüzde 45, Fransa’da yüzde 33, Birleşik Krallık’ta ise yüzde 30. Bu tablo, acil müdahale sistemlerimizin güçlendirilmesi gerektiğini açıkça gösteriyor.
Durdu’nun açıklamasında verilen %66 oranı, kalp krizi geçiren kişiler arasındaki ölüm oranını ifade ediyor. Ancak iddiada, bu oran Türkiye’deki tüm ölümler içinde kalp krizinden ölenlerin payı gibi sunuluyor, yani sanki hayatını kaybedenlerin %66’sı kalp krizinden ölmüş gibi bir izlenim yaratılıyor. Prof. Durdu’nun üyesi olduğu Uluslararası Minimal İnvaziv Kardiyotorasik Cerrahi Derneği’nin resmi internet sitesinde yapılan bir araştırmada, Durdu’nun sözlerine kanıt oluşturabilecek bir araştırmaya ise rastlanmıyor.
Yayılan bu paylaşımların ardından, Sağlık Bakanlığı resmi X hesabı üzerinden bir açıklama yayımlayarak haberlerin yanlış olduğunu bildirdi ve kamuoyuna bazı veriler sundu. Öncelikle Türkiye’de ölüm verileri, Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğü tarafından kaydedilirken, ölüm nedenlerine ilişkin istatistikler Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından toplanıp yayımlanır. TÜİK, ölüm nedenleriyle ilgili verileri Sağlık Bakanlığı’ndan gelen bildirimlerle oluşturuyor. Hastanelerde gerçekleşen ölümler için hastane kayıtları, adli ölümler içinse Adli Tıp Kurumu ve ilgili resmi kurumların raporları kullanılıyor. TÜİK’in yayımladığı bu veriler, Türkiye’de ölüm istatistikleri konusundaki tek resmi kaynak. Bunun yanı sıra, Dünya Sağlık Örgütü (WHO) ve Eurostat gibi uluslararası kuruluşlar da Türkiye’den gelen verileri küresel istatistiklere dahil ediyor ve ölüm nedenleri hakkında geniş çaplı analizler yapıyor.
Türkiye’nin en güncel ölüm istatistikleri 2023 yılına ait olup, bu veriler TÜİK tarafından 2024 yılında yayımlandı. Kalp krizi, bu istatistiklerde "Akut Miyokard Enfarktüsü" (ICD-10 kodu: I21-I22) olarak geçiyor. Bu verilere göre 2023 yılında toplam 51.346 kişi kalp krizinden hayatını kaybetti. Aynı yıl içinde gerçekleşen tüm ölüm sayısı ise 525.814 kişi olarak kaydedildi. Yani kalp krizinden ölümler, toplam ölümlerin yaklaşık %9,77'sini oluşturuyor. 
Bunun dışında, 2018-2023 arasındaki verilerin tamamına bakıldığında, kalp krizine bağlı ölümlerin 2018’den 2021’e kadar arttığı, 2022 ve 2023 yıllarında ise düşüşe geçtiği görülüyor. Özellikle 2021’de 55.845 kişi ile zirve yapan kalp krizi ölümleri, 2022’de 53.841 ve 2023’te 51.346 olarak kaydedildi.
Sağlık Bakanlığının yayımladığı bir diğer veri ise OECD’nin Health at a Glance 2023 başlıklı raporuna dayanıyor. Bu raporun 143 ve 144. sayfalarında yer alan tablolar incelendiğinde açıklamada verilen sayıların doğru olduğu görülüyor. Rapordaki Figure 6.23 ve Figure 6.24 tabloları, akut miyokard enfarktüsü (kalp krizi) geçiren 45 yaş üzeri hastalar için hastaneye yatıştan sonraki 30 gün içinde gerçekleşen ölüm oranlarını gösteriyor. Figure 6.23, yalnızca aynı hastanede gerçekleşen ölümleri hesaba katarken, Figure 6.24 tüm hastanelerde veya taburculuk sonrası gerçekleşen ölümleri de içeriyor. Bu verilere göre, Türkiye’de kalp krizi geçiren hastalar için 30 günlük ölüm oranı yüz başvuruda 6 olarak kaydedilirken, OECD ortalaması 7 olarak belirlenmiş. Bu bulgular, Türkiye’nin bu alanda OECD ortalamasının altında kaldığını gösteriyor.
Türkiye'de Kalp Krizinden Ölüm Oranının %66 ile Avrupa Ülkeleri Arasında En Yüksek Seviyeye Ulaştığı İddiası Doğru mu?

Türkiye'de Kalp Krizinden Ölüm Oranının %66 ile Avrupa Ülkeleri Arasında En Yüksek Seviyeye Ulaştığı İddiası Doğru mu?

Öte yandan, Eurostat’ın "Causes of Death Statistics" raporuna göre, Avrupa ülkeleri arasında kalp krizi kaynaklı ölümlerin oranı büyük farklılıklar gösteriyor. Türkiye, 501.722 toplam ölüm içinde 54.026 kalp krizi kaynaklı ölümle %10,8 oranla en yüksek seviyede yer alıyor. Bu oran, Almanya’da %4,4, Fransa’da %1,9 seviyesindeyken, birçok Avrupa ülkesinde %5’in altında seyrediyor.
Özetle, iddiada yer alan Trükiye’deki bütün ölümler içinde kalp krizinden ölüm oranının %66 olduğu iddiası yanlış. İddianın dayandırıldığı uzman görüşü çarpıtılarak paylaşılmış.

Sonuç olarak;

Türkiye'de kalp krizinden ölüm oranının %66 ile Avrupa ülkeleri arasında en yüksek seviyeye ulaştığı iddiası yanlış.