Rusya Ortodoks Patriği Kirill’e Atfedilen Osmanlı Devleti İle İlgili Açıklamalar Doğru mu?
İddia şöyle;

Bir Facebook hesabı tarafından 9 Ağustos 2024 tarihinde yapılan paylaşımda görselin Rus  Ortodoks Patriği Krill’in Osmanlı Devleti’nde yaşayan Hristiyanlarla ile ilgili açıklamalarını gösterdiği iddia edildi.

iddia görseli

İddia KISMEN YANLIŞ
Rusya Ortodoks Kilisesi Patriği Kirill  söz konusu açıklamasında Osmanlı İmparatorluğu’nda Hristiyan azınlıkların dini görevlerini yerine getirebildiğini, kilise ve patrikhanelerin varlıklarını koruyabildiğini belirtmiş.
Patriğin açıklamalarında tepkisel anlamda Osmanlı İmparatorluğu’nda Hristiyanlara zulüm edilmediği veya soykırım yapılmadığı gibi ifadeler yer almamış. Açıklamada arşivlerle ilgili bir vurgu da bulunmuyor. 
Patriğin Açıklamalarına Eklemeler Yapılmış
Araştırmaya Patrik Kirill üzerinden başlanabilir. 2009 yılında Rusya Ortodoks Kilisesi patriği olan ve dini adı Kirill, seküler adı Vladimir Mihayloviç Gundiyev olan patrik, o günden beri görevine devam ediyor. İddiada bulunan açıklamaları anahtar kelimelerle aratıldığında, söz konusu açıklamanın video kaydı bulunabilir. Patrik Kirill’in videodaki sözleri ise şu şekilde:
<br>
но взять даже пример турецкой османской империи до были христианские меньшинства но их никто не уничтожал существовал порядок отношение между религиозными общинами но ведь до сих пор в руках мусульманина араба ключи от храма гроба господня это все с тех самых турецких времен когда мусульманин был ответственен за безопасность захоронения христианских святынь то есть был такой выработан образ взаимодействие этих общин который нельзя было конечно назвать режим наибольшего благоприятствования но люди жили исполняли свои религиозные обязанности существовали патриархат и церковь существовало.
Örneğin Osmanlı Türk İmparatorluğu'nu ele alalım: Orada Hristiyan azınlıklar vardı, ancak kimse onları yok etmedi. Dinî topluluklar arasında bir düzen ve ilişki mevcuttu. Hâlâ Müslüman bir Arap'ın Kutsal Kabir Kilisesi'nin anahtarlarını elinde tutuyor olması, işte bu Türk dönemlerinden kalma bir durumdur. O dönemde Müslüman, Hristiyan kutsal yerlerinin güvenliğinden sorumluydu. Yani, bu topluluklar arasında bir etkileşim modeli geliştirilmişti; bu modeli, elbette, 'en elverişli rejim' olarak adlandıramayız, ancak insanlar yaşamlarını sürdürüyor, dinî görevlerini yerine getiriyor, patrikhaneler ve kiliseler varlıklarını koruyordu.
Paylaşımda yer alan açıklamalarda, orijinal ifadelerin bazıları değiştirilmiş ve eklenmiş. ‘Yok etmemiştir’ ifadesi yerine ‘zulüm etmemiştir, soykırım yapmamıştır’ ifadeleri eklenmiş, açıklamaların sonuna ise ‘arşivlerimizi açarız’ cümlesi ilave edilmiştir. Bu değişiklikler ve eklemeler, metnin bağlamını değiştirerek bir tepki olarak söylendiği izlenimini yaratmıştır. Açıklama sadece sosyal medyada değil, aynı zamanda haber sitelerinde de kendine yer bulmuş

Sonuç olarak;

Rusya Ortodoks Patriği Kirill’e atfedilen Osmanlı İmparatorluğu ile ilgili açıklamalar kısmen yanlış.