Son 13 yılda iş gücünde 8 milyon 541 bin, istihdamda ise 7 milyon 750 bin artış oldu. Bu, dünya ekonomileri arasında istisnaidir. Çevredeki ülkelerde özellikle gençlerde, işsizlik yüzde 20'leri aşmışken, Türkiye sürekli istihdamını arttırdı.
Kriz Sonrası Türkiye
Başbakan Ahmet Davutoğlu Türk-İş’in 22. Olağan Kurulu’nda yaptığı konuşmada son 13 yılda Türkiye’de iş gücünün 8 milyon 541 bin kişi, istihdamın ise 7 milyon 750 bin arttığını ifade etti. Davutoğlu ayrıca 2008 küresel ekonomik krizinden bu yana sağlanan performansın diğer ülkelerle karşılaştırıldığında istisnai bir başarı olduğunu iddia etti.
TÜİK Verilerine Göre İstihdam
Lafı fazla uzatmadan öncelikle Davutoğlu’nun işgücü ve istihdamla ilgili öne sürdüğü rakamların doğruluğuna bakalım istedik. Bu rakamlar TÜİK tarafından sürekli olarak güncelleniyor. Ancak TÜİK’in web sitesindeki güncel tablolar 2005 yılından önceki verileri içermiyor. Yine de 2002-2004 yılları ile ilgili TÜİK verilerine farklı kaynaklardan ulaşmak mümkün. Bu nedenle Kasım 2007 tarihli “TÜİK İşgücü, İstihdam ve İşsizlik İstatistikleri (Sorularla Resmi İstatistikler Dizisi-1)” raporundan faydalandık. Fakat bu raporun yayınlandığı dönemle bugünkü istihdam ve işgücü hesaplama yöntemleri arasında bir farklılık olacak ki, iki farklı tarihli TÜİK verisi arasında tutarsızlık gözlemleniyor.
İki farklı tarihli veride çakışan 2005-2006 yıllarına bakıldığında güncel verilerin 2007 tarihli rapora göre daha düşük rakamlar sunduğu anlaşılıyor. Bu tutarsızlığı göz ardı ettiğimizde 2002-2015 (Ağustos) arasındaki istihdam artışı 5,8 milyon kişi oluyor. Aynı dönemde işgücündeki artış ise 6,4 milyon kişi. Şu koşullarda Davutoğlu’nun iddiasının bu kısmı hatalı görünüyor, ancak bu durum büyük ölçüde TÜİK’e ait iki kaynakta kullanılan metodolojinin farklılaşmasından kaynaklanıyor.
TÜİK verilerindeki karışıklık nedeniyle OECD kaynaklarını dikkate alıyoruz. OECD rakamlarına göre Türkiye’de 2002’de istihdam edilen kişi sayısı 21,4 milyonken 2014’de 4,5 milyonluk artışla 25,9’a çıkmış. Oransal olarak ise istihdam küresel ekonomik krizin yaşandığı 2008’den bu yana %44,8’den %49,5’e çıkmış. Kendi içinde bir tutarlığı olan OECD verileri de Davutoğlu’nun istihdam konusundaki iddiasını doğru çıkarmıyor. Ancak bu grafik bize 2008 krizinden bu yana istihdam edilen kişi oranında bir artış olduğunu gösteriyor.
Peki, Davutoğlu’nun demecinin diğer kısmını oluşturan diğer ülkelerle karşılaştırıldığında Türkiye’nin istihdam ve işgücü performansı durumu nasıl. Tek tek ülkelerle kıyaslama yapmak yerine AB, OECD ve G-7 ülkeleri ortalamaları ile bir karşılaştırma yaptığımızda söz konusu ülke gruplarının 2008 krizinden bu yana Türkiye’nin istihdamındaki %4,4’lük artış performansına yetişemediğini görüyoruz. Hatta OECD ortalamasındaki %0,31’lik artış hariç, AB ve G-7 ülkelerinde bir düşüş olduğu görülüyor. Yine de 2014 yılına gelindiğinde Türkiye’de istihdam oranın ancak %50’ye yaklaşırken OECD, AB ve G-7 ortalamalarının %60-70 bandında seyrettiğine dikkat çekelim.
Son olarak 2008 ekonomik krizinden bu yana Türkiye’de işsizlik oranın seyrini OECD ve AB ülkeleriyle kıyaslayalım. Davutoğlu gençleri kastederek çevre ülkelerde işsizlik oranının %20’lerde olduğunu, Türkiye’de ise işgücü ve istihdamın devamlı olarak arttığını belirtmişti. AB ortalamasına baktığımızda krizden sonraki 2009 yılında gençler arasında işsizlik oranının %19,92’ye çıktığını 2014 yılına kadar da artarak devam ettiğini ve %21,87’ye çıktığını görüyoruz.
OECD ülkelerinde ise aynı dönemde %16,69’dan %15,05’e bir düşüş olduğu görünüyor. Son olarak Türkiye ise gençler arasında işsizlik oranını 2009’da %25,28’den 2015 Ağustos ayında %18,3’e gerilediğini görüyoruz. Başbakan Davutoğlu çevremizdeki Avrupa ülkelerinde genç işsizlik oranın yüzde 20’lerde olduğunu söylemekte haklı, ancak yüzde 18,05’lik genç işsizlik oranıyla Türkiye’nin durumunun da gurur verici olduğunu söylemek durumu abartmak olur.
Bir sonuca bağlamak gerekirse, Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun demecinde öne sürdüğü Türkiye’deki işgücü ve istihdam rakamları kendi içinde tutarsızlık gösteren TÜİK verileriyle uyuşmadığı gibi OECD rakamlarıyla da örtüşmüyor. Diğer taraftan 2008 küresel ekonomik krizi sonrasında istihdam, işgücü ve genç işsizliği rakamlarında iyileşmeler olduğu ise doğru. Ancak bu iyileşmelerin dünya çapında bir istisna olduğunu söylemek bizce abartıya kaçıyor.
Sonuç olarak Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun iddiasında kısmen doğruluk payı vardır diyoruz.