Temmuz'da 31 milyon 135 bin yurttaşımız iş hayatının, işgücünün dışında kalmış. Buna karşın işgücüne katılan nüfusumuzda 31 milyon 491 bin kişi olmuş. Yani çalışma çağındaki nüfusumuz ortadan ikiye bölünmüş. Yarısı işgücü piyasasının dışında yarısı da içinde. Böyle bir durumla daha önceki krizlerde hiç karşılaşmamıştık
Kriz Dönemlerinde İşgücüne Katılma Oranı
CHP Parti Sözcüsü ve Tekirdağ Milletvekili Faik Öztrak, 12 Ekim 2020 tarihinde parti genel merkezinde gerçekleştirmiş olduğu basın toplantısında gündeme dair önemli açıklamalarda bulundu. Konuşmasında aynı gün içerisinde TÜİK’in yayınlamış olduğu işgücü istatistiklerini de değerlendiren Öztrak şu iddiada bulundu: “Temmuz’da 31 milyon 135 bin yurttaşımız iş hayatının, işgücünün dışında kalmış. Buna karşın işgücüne katılan nüfusumuzda 31 milyon 491 bin kişi olmuş. Yani çalışma çağındaki nüfusumuz ortadan ikiye bölünmüş. Yarısı işgücü piyasasının dışında yarısı da içinde. Böyle bir durumla daha önceki krizlerde hiç karşılaşmamıştık.”
TÜİK’in temmuz ayına dair açıkladığı mevsim etkilerinden arındırılmamış işgücü istatistikleri incelendiğinde, iddiada belirtildiği gibi 31 milyon 491 vatandaşın işgücüne dahil olduğu, işgücüne dahil olmayan 15 yaş üzeri nüfusun ise 31 milyon 135 bin olduğu görülüyor. Faik Öztrak’ın verisel bazda açıklamış olduğu bu sayılar çalışma çağındaki nüfusun yarısının işgücü piyasasının içinde yarısının da işgücü piyasasının dışında kaldığı anlaşılıyor. Ancak Faik Öztrak’ın iddiasında önemli olan bir diğer konu da daha önceki kriz dönemlerinde yaklaşık %50-%50’lik bir durumla karşılaşılmadığı iddiasıydı.
Türkiye’deki kriz dönemlerinde işgücü istatistiklerine bakıldığında, 2002, 2009 ve 2018 işgücüne katılım oranlarının %50’nin de altında olduğu birçok aya ya da döneme rastlanıyor. 2002 yılında 4 farklı dönemde açıklanan işgücüne katılma oranları dönemsel olarak %45,9, %50,6, %52,4 ve %50,3 seviyesinde gerçekleşmiş.
Bununla beraber 2009 yılının her ayında ise işgücüne katılma oranı %50’nin altında ve aylık ortalaması da %45,8 seviyesinde. Kriz olarak nitelendirilen bir diğer zaman aralığı da 2018 yılının 2. yarısı. TL’nin yabancı para birimlerine karşı değer kaybıyla beraber yaşanan enflasyon oranındaki artış, işsizlik ve faiz oranlarındaki artış ile beraber makroekonomik göstergelerin çoğunda yaşanan negatif seyir neticesinde kriz olarak kabul edilen 2018 yılının 2. yarısında işgücüne katılma oranı her ay %50’nin üzerinde seyretmiş.
Sonuç olarak Faik Öztrak’ın iddia ettiği gibi Temmuz 2020’de 31 milyon 135 milyon vatandaş toplam işgücü nüfusunun dışında iken 31 milyon 491 bin kişi ise işgücü nüfusuna dahil. Yani işgücüne katılma oranı %50 seviyelerinde. Fakat Öztrak’ın iddiasında belirttiği gibi daha önceki kriz yıllarında böyle bir durumla karşılaşılmadığı demeci verilerle desteklenmiyor. TÜİK verilerine göre 2009 yılında işgücüne katılma oranı aylık ortalama %45,8 seviyesinde yani işgücüne dahil olmayan kişi sayısı toplam işgücü nüfusundan daha fazla. Ayrıca 2005 yılından 2014 yılına kadarki tüm aylarda da işgücüne katılma oranı TÜİK tarafından %50’nin altında açıklanmış.