TÜİK’in her sene yayınladığı gelir ve yaşam koşulları araştırmasının 2016 versiyonu 18 Eylül’de duyuruldu. Bu araştırmadan belli başlı sonuçları derlediğimiz bülteni aşağıda görebilirsiniz.
Gelir Dağılımı Gitgide Adaletsiz Bir Hale Gelmekte
Gelir dağılımını incelemek için geliştirilen yaklaşımlardan biri, toplumdaki en yüksek gelire ve en düşük gelire sahip grupların toplam gelirden aldıkları payların karşılaştırmasıdır. Bu karşılaştırmada toplumun en zengin %20’lik kesiminin geliri ile en yoksul %20’lik kesiminin gelirleri oranlanır ve P80/P20 oranı olarak adlandırılır.
Araştırma sonuçlarına göre Türkiye’de P80/P20 oranı 7,7 olmuş; yani en zengin %20’lik kesimin toplam gelirden aldığı pay, en yoksul %20’lik kesimin aldığı paydan 7,7 kat daha fazla olmuş.

Gelir dağılımındaki eşitsizliği ölçen bir diğer gösterge de Gini katsayısıdır. Bu katsayı 0 ile 1 arasında değişmekte ve tam gelir adaletinin sağlandığı durumda katsayı 0, tam adaletsizlik durumunda ise 1’dir. Yani Gini katsayısının 1’e yaklaştığı sonuçlar gelir adaletsizliğine işaret etmektedir. Türkiye’de 2015 yılında hesaplanan Gini katsayısı 0,397 olurken, 2016’da bu gösterge 0,404’e yükselmiş, yani gelir adaletsizliği son bir yılda artmış durumda.
Mahfi Eğilmez’in paylaştığı verilere göre Gini katsayısı ve P80/P20 göstergesi açısından 2006’dan bu yana grafikler ise şöyle:

Yoksulluk Oranında Kısmi Bir Düzelme Mevcut
TÜİK yoksulluk oranını ve yoksul sayılarını hesaplarken iki ayrı eşik kullanmakta. Bunlardan biri eşdeğer hanehalkı kullanılabilir fert medyan gelirinin %50’sini baz alırken, diğeri de %60’ını baz almakta. Eurostat genellikle %60’lık eşiği kullanıyor; TÜİK her iki eşik için de hesaplamaları paylaşıyor.
%50’lik hesaplamaya göre yoksul sayısında azalma mevcut; 11 milyon 26 bin kişi, yıllık 7.116 TL’nin altındaki gelirleri ile yoksulluk sınırının altında yaşamakta. Yoksulluk oranı da %14,7’den %14,3’e gerilemiş. Yüzde 60’lık eşik baz alındığındaysa, yoksul sayısı 16 milyon 328 bin, yoksulluk oranı da %21,2 olarak hesaplanmakta.

Maddi Yoksunluk Çekenlerin Oranı Dikkat Çekiyor
Gelir dağılımı hesaplamalarında yukarıda değindiğimiz yoksulluk sınırından farklı olarak bir de maddi yoksunluk ölçütü kullanılıyor. TÜİK bu ölçütü şöyle tanımlamakta: Belirlenen 9 ihtiyaç kaleminin en az 4 tanesini ekonomik sebeplerle karşılayamayan kişilerin oranı maddi yoksunluk olarak tanımlanıyor. Bu ölçütler şöyle:
Beklenmedik harcamalar
Evde uzakta bir haftalık tatil (tüm aile fertleri dahil)
Ödeme zorluğu (konut kredisi, kira, elektrik, su, doğalgaz vb. faturalar, taksit/borçlar)
İki günde bir et, tavuk, balık içeren yemek (vejetaryenler için eşdeğer yemek)
Evin ısınma ihtiyacı
Çamaşır makinesi
Renkli televizyon
Telefon (sabit veya mobil)
Otomobil
Bu harcama kalemlerinin en az 4’ünü karşılayamayanların oranı 2015 yılında %30,3 iken, 2016 yılında %32,9’a yükselmiş durumda.
Bu kalemlerden bazılarını incelediğimizde evden uzakta tatili karşılayamadığını belirtenlerin oranı %71,4’ten %66’ya düşerken; iki günde bir et, tavuk, balık içeren yemek masraflarını karşılayamayanların oranı da %35,8’den %37,7’ye yükselmiş durumda. Beklenmedik harcamaları ve evin ısınma ihtiyaçlarını karşılayamayanların oranları da artmış.