COVID-19 Pandemisi küresel bir tehdidin herkesin yanı başında bittiği önemli bir kriz anı. Fakat bu küresel krizi en az kayıpla atlatma sorumluluğu ulus devletlerin üzerinde. Pandeminin erken dönemlerinde başta Çin olmak üzere bazı ülkelerde uygulamaya konulan politikalar diğer ülkeler için referans kaynakları oluşturdu. Yine de önleyici politikalar ülkelerdeki özel durumlara ve hükümetlerinin ekonomik kaygılarına göre de farklılaşıyor. Örneğin, Almanya güçlü sağlık altyapısıyla öne çıkarak ölüm oranını düşük tutabildi. Güney Kore’nin kitle testi uygulaması başarılı örnek olarak öne çıkan politikalardan biriydi. Fakat önleyici politikaların tam anlamıyla başarılı olması devletin tüm kapasitesiyle politikaları sıkı bir şekilde uygulamasıyla çok ilgili.

Covid-19 Salgınına Yönelik Politikaları detaylı incelemek için tıklayınız!

Önleyici politikaların temel başarı göstergesi virüsün yayılma hızını azaltarak sağlık sisteminin ona verimli bir şekilde cevap vereceği bir hale getirmek; bir başka deyişle, eğriyi olabildiğince düzleştirmeye çalışmak. Hareketli grafikte, Güney Kore’nin uygulamalarıyla bunu sağladığı açıkça görülüyor. Çin de benzer şekilde bu hızı azaltmakta başarılı oldu.
Politika sıkılığı arttıkça vaka sayısının azalması beklenen bir sonuç. Fakat burada politikanın nasıl uygulandığı ve ne zaman uygulanmaya başlandığı önemli bir değişken olarak ortaya çıkıyor. Ülkeler genellikle vaka sayısı artık ciddi boyutlara ulaştığında politikalarını sıkılaştırmaya başlıyorlar. Bu da politika sıkılığının doğrudan vaka sayısının hızını azaltmaya etkisini zamana yayıyor.