Türkiye’de son genel seçimler Mayıs 2023’te yapıldı. Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin 28. döneminin 600 milletvekilinin ve yeni Cumhurbaşkanı’nın belirlendiği seçimlerden Adalet ve Kalkınma Partisi (AK Parti) birinci parti olarak çıkarken, ikinci tura kalan cumhurbaşkanlığı seçimleri sonucunda da Recep Tayyip Erdoğan bir defa daha Cumhurbaşkanı seçildi. 
2023 seçimlerinin üzerinden 365 gün geçmeden yapılan yerel seçimlerde ise Cumhuriyet Halk Partisi (CHP), başkent Ankara ve İstanbul dahil 14 büyükşehirde sandıktan birinci parti olarak çıktı ve genelde %38 oy oranına sahip olarak 1977 yerel seçimlerinden bu yana ilk kez birinci parti oldu. AK Parti ise %35 oranla tarihinde ilk kez ikinci parti konumunda kaldı.
2018’den bu yana Türk lirasının değer kaybının devam ettiği, son yıllarda da yüksek enflasyonun büyük bir sorun haline geldiği Türkiye’de, 2024 yerel seçimlerini CHP’nin kazanmasıyla birlikte erken seçim de ülke gündeminin en çok konuşulan konularından birisi haline geldi. CHP Genel Başkanı Özgür Özel de sık sık erken seçime ilişkin çağrılarda bulunuyor. Özel en son yaptığı açıklamasında da ekonomideki olumsuz gidişata değinerek, "Kitlelerin sesi duyulmazsa seçimden başka bir çare yok" ifadelerini kullanmıştı.
1980 Sonrası Erken Seçim Geleneği
Türkiye siyasi tarihine bakıldığında 1946’da çok partili hayata geçişten itibaren, 27 Mayıs ve 12 Eylül askeri darbe dönemleri ve 1957 seçimleri hariç, 1983 seçimlerine kadar genel seçimlerin olağan tarihlerinde gerçekleştikleri görülüyor. 1982 Anayasası’nın 77. maddesinin 1. fıkrası seçim dönemini beş yıla çıkarmadan önce, 1946, 1950, 1954, 1961, 1965, 1969, 1973, 1977 genel seçimleri meclisin Anayasalarca öngörülen 4 yıllık yasama süresi sona erdiğinde yapıldı. Ara rejim dönemleri hariç tutulduğunda bu süreçte yalnızca 1957 genel seçimleri normal yasama süresinden önce yapıldı.
1980 askeri darbesi sonrası yazılan anayasa ile meclis yasama süresinin beş yıla çıkarılmasıyla Türkiye’de erken seçim geleneği başlamış oldu. 2007’de yapılan anayasa değişikliği referandumuyla seçimlerin 1982 öncesi olduğu gibi dört yılda yapılması kararlaştırıldı. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ne geçilen 2017 Anayasa değişikliğiyle ise genel seçim süresi tekrar beş yıla çıkarıldı. 
Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi
2017 Anayasa değişiklikleriyle beraber cumhurbaşkanı ve meclis seçimleri beş yılda bir ve aynı günde yapılması esas olarak belirlendi. 77. Maddeye göre bu iki seçim ister vaktinde ister erken olsun aynı gün yapılmak durumunda. 
2839 sayılı Milletvekili Seçimi Kanunu’nun “Seçim dönemi, seçimin başlangıcı ve seçim günü” başlıklı 6. maddesinin 1. ve 2. fıkralarında,
Türkiye Büyük Millet Meclisinin seçimleri beş yılda bir Cumhurbaşkanı seçimi ile birlikte aynı gün yapılır.  Bir önceki seçimin yapıldığı tarihten itibaren beş yılın dolmasından önceki son Pazar günü oy verilir.
ifadeleriyle ve 6271 sayılı Cumhurbaşkanı Seçimi Kanunu’nun  3. maddesinin 1. ve 3. fıkralarında, 
Cumhurbaşkanı ve Türkiye Büyük Millet Meclisi seçimleri beş yılda bir aynı günde yapılır. Cumhurbaşkanı ve Türkiye Büyük Millet Meclisinin görev sürelerinin dolmasından önceki son Pazar günü oy verme günüdür. Görev süresi, birlikte yapılan bir önceki seçim tarihi esas alınarak belirlenir.
ifadeleri ile erken seçim kararları bu kanuni dayanağa sahip. Yani, zamanında yapılması durumunda bir sonraki cumhurbaşkanlığı ve milletvekili genel seçimi 14 Mayıs 2028’de yapılacak. 
Erken Seçim Kararı Nasıl Alınır?
Anayasa’da “süresi dolmadan yeniden seçim” veya “erken seçim” gibi bir kavram bulunmuyor. Türkiye’de 16 Nisan 2017 Referandumu ile kabul edilen ve 9 Temmuz 2018 tarihinden itibaren uygulanmaya başlanan Cumhurbaşkanı Hükümet Sistemi’nde seçimlerin yenilenmesi durumu, “Türkiye Büyük Millet Meclisi ve Cumhurbaşkanı seçimlerinin yenilenmesi” başlığı altında Anayasa’nın 116. maddesinde düzenlenmiş durumda. 

Anayasada her ne kadar seçimlerin yenilenmesi olarak geçse de aslında “seçimlerin yenilenmesi” tabiri direkt olarak hatalı yapılan veya iptal edilen bir seçimin veya seçimlerin sonucunda ortaya çıkan tablo ya da olağanüstü gelişmeler sebebiyle hükümetin kurulamaması, güvenoyu alamaması, düşürülen hükümetin yerine yenisinin kurulamaması durumlarında yürütme organının oluşmaması hallerinde seçimlerin yeniden yapılması anlamına geliyor. 
Ancak Anayasa’nın 116. maddesindeki “seçimlerin yenilenmesi” kavramı daha çok “erken seçim” olarak biliniyor ve kullanılıyor. Bu maddeye göre seçimlerin olağan tarihinden önce yapılması için iki yol bulunuyor. Bu yollar TBMM üye oy sayısı çoğunluğu ve Cumhurbaşkanı’nın kararı. Her ikisi de herhangi bir sebebe ya da koşula bağlı olmaksızın seçim kararı alabiliyor. TBMM’nin seçimleri yenileyebilmesi için kararın beşte üç çoğunluğun yani en az 360 milletvekilinin oyuna ihtiyacı bulunuyor. Bununla birlikte Cumhurbaşkanının da seçimleri tek başına yenileme hakkı bulunuyor. 2017 Anayasa değişikliği ile kabul edilen sisteme göre seçimlerin yenilenmesi kararını kim alırsa alsın cumhurbaşkanı ve TBMM birlikte seçime gitmek zorunda. Yani cumhurbaşkanı sadece TBMM seçimlerini yenileyemezken, TBMM de sadece cumhurbaşkanı için seçim kararı alamıyor. Her iki organ da ancak seçimi göze almak koşuluyla diğerinin görevine son verebiliyor.
Bunun yanında, Cumhurbaşkanının ikinci döneminde TBMM tarafından seçimlerin yenilenmesine karar verilmesi halinde, Cumhurbaşkanı bir defa daha aday olabiliyor.
Karar Alındıktan Kaç Gün Sonra Seçim Yapılabiliyor?
Seçimlerin yenilenmesi kararının TBMM veya Cumhurbaşkanı tarafından verilmesinin ardından hukuki olarak kararın verildiği günden sonra gelen altmışıncı günü takip eden ilk pazar, Cumhurbaşkanı ile meclis genel seçiminin birlikte yapılması gerekiyor. Milletvekili Seçim Kanunu’nun “Seçimin yenilenmesi” kenar başlıklı 8. maddesine göre bu durum, 
Seçim dönemi bitmeden önce, seçimin yenilenmesine Türkiye Büyük Millet Meclisi veya Cumhurbaşkanınca karar verilmesi halinde, durum Bakanlar Kurulu tarafından kırksekiz saat içinde ilan olunur (f.1). (Değişik fıkra: 10/9/1987-3403/4 md.) Yenileme kararı Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından verilmişse Meclis, seçimin yapılacağı tarihi de belirler. Yenileme kararının Cumhurbaşkanınca verilmesi halinde, bu kararın verildiği günden sonra gelen doksanıncı günü takip eden ilk Pazar günü oy verilir. (f.2)
ifadeleriyle yer alıyor. 
İlgili maddede Cumhurbaşkanınca verilmesi durumunda kararın verildiği günden sonra gelen doksanıncı gün oy verileceğine ilişkin ibare dikkat çekiyor. Ancak bu hükmün “Sonraki kanun önceki kanunu ilga eder” (Lex posterior derogat priori) ilkesi gereğince sonraki tarihli Cumhurbaşkanı Seçimi Kanunu karşısında bir uygulama alanı kalmamış durumda. Cumhurbaşkanı Seçimi Kanunu’nun 3. maddesinin 4. fıkrasında seçim zamanı şöyle ifade edilmiş,
Seçimlerin yenilenmesine karar verilmesi hâlinde bu karar kırksekiz saat içinde Resmî Gazete’de yayımlanarak ilân olunur. Bu kararın verildiği günden sonra gelen altmışıncı günü takip eden ilk Pazar günü Cumhurbaşkanı ile Türkiye Büyük Millet Meclisi genel seçimi birlikte yapılır.
Dolayısıyla seçimlerin yenilenmesine TBMM karar verdiğinde de Cumhurbaşkanı karar verdiğinde de 90 günlük değil, 60 günlük süre uygulanmak zorunda.