Plastik Atık Çıkmazı: Geri Dönüşüm Yeterli mi?
20. yüzyılda gelişen petrokimya sanayii dayanıklı, hafif ve ucuz plastik ürünlerin tüm dünyada yaygınlaşmasına neden oldu. Ambalaj, elektronik, sağlık, tekstil ve oyuncak sektörü gibi günlük hayatın birçok alanına giren plastik ürünlerin üretimi, artan nüfus ve gelişen ürün yelpazesiyle doğru orantılı olarak artıyor. 1950 yılında dünya genelinde yıllık sadece 2 milyon ton plastik üretilirken, 2019’a gelindiğinde bu rakam yaklaşık 230 kat artarak 460 milyon tona ulaştı. 1950-2019 yılları arasında toplam plastik üretimi 9.5 milyar tona ulaşarak, kişi başına 1 tondan fazla plastik üretildi. Plastik ürünlerin doğada çözünmesi ise plastiğin kimyasal yapısına göre 10 yıldan 1000 yıla kadar sürebiliyor.
Doğada çözünme süresi oldukça uzun olan plastik atıkların geri dönüşüm yoluyla tekrar kullanıma kazandırılması çevresel sürdürülebilirlik için hayati önem taşıyor. Plastik atıkların geri dönüştürülmesi milenyumun başından bu yana önemli oranda artsa da hala plastik atıkların büyük bir bölümü geri dönüşüme kazandırılamıyor.
Plastik Atıkların Neredeyse Yarısı Çöp Sahalarında
OECD’nin 2023 verilerine göre; dünya genelinde plastik atıkların %91’i yakılıyor, kötü atık yönetimine maruz kalıyor veya çöp sahalarında biriktiriliyor. Güncel verilere göre her 1 ton plastik atığın yaklaşık 90 kilosu geri dönüştürülebilirken; 190 kiloluk plastik atık yakılıyor, 220 kiloluk plastik atık sulara veya ayrıştırılmayan çöplere karışıyor, yaklaşık 500 kiloluk plastik atık ise çöp sahalarında bekletiliyor.
2000’den 2019 yılına kadar olan periyotta geri dönüştürülen plastik atık oranının 3 kat  artarak %3’ten %9 seviyesine yükselmesi umut verici olsa da aynı zaman periyodunda yakılan plastik atık oranı neredeyse iki kat artarak %10’dan %19 seviyesine çıktı. Öte yandan çöp sahalarında bekletilen plastik atık oranı bu periyotta %59’dan %49 seviyesine; deniz ve okyanuslara bırakılan veya ayrıştırılmayan çöplüklere karışan atık oranı ise %26’dan %22’ye geriledi.
Geri Dönüşüm Yanılgısı
Üretilen plastiklerin çoğunun geri dönüştürülebilir nitelikte olmaması, geri dönüşüm verimliliğini olumsuz yönde etkiliyor. PET ve HDPE dışında çoğu plastiğin kimyasal yapısı geri dönüştürülebilir nitelikte değil. Ayrıca, plastik ekonomisi de geri dönüşümün teşvikini engelliyor. Fosil yakıtlardan üretilen saf plastiğin üretim maliyetinin geri dönüştürülmüş plastikten daha ucuz olması, geri dönüştürülmüş plastik talebinin oluşmasının önüne geçiyor.
Peki Ne Yapılabilir?
Dünya genelindeki ülkeler, plastik kirliliğiyle mücadelede kritik bir dönüm noktasında. Başta OECD olmak üzere birçok kuruluş plastik kirliliğini azaltacak stratejilerle ilgili raporlar yayınlayarak politika senaryolarıyla ilgili veriler sunuyor. 
OECD’nin 2024’te yayımladığı “Policy Scenarios for Eliminating Plastic Pollution by 2040” raporu, plastik kirliliğini önlemek için çeşitli stratejiler öneriyor. Raporda, küresel hedefler belirlenerek ekotasarımın teşvik edilmesi ve zararlı kimyasallar ile sorunlu plastiklerin aşamalı olarak kaldırılması vurgulanıyor. Atık yönetimini iyileştirmek için toplama, ayrıştırma ve geri dönüşüm sistemlerine yatırım yapılması öneriliyor. Özellikle gelişmekte olan ülkelerde kayıt dışı sektörün entegre edilmesi ve Genişletilmiş Üretici Sorumluluğu (EPR) programlarının uygulanması gerektiği belirtiliyor. Ayrıca, atık yönetimi ve geri dönüşüm süreçleri için yeterli finansman sağlanması önem taşıyor. Gelişmekte olan ülkeler ek destek alırken, gelişmiş ülkelerin özel sektör finansmanını artırması ve resmi kalkınma yardımları sağlaması gerektiği ifade ediliyor.