Aralık 2019’da Çin’in Vuhan kentinde ortaya çıkan yeni tip koronavirüs, Ocak sonu itibarıyla Avrupa ve Amerika’ya sıçrayarak küresel bir salgına dönüştü. Bu doğrultuda 11 Mart günü Dünya Sağlık Örgütü, COVID-19’u pandemi ilan etmişti. Dünya genelindeki vaka sayısı halen hızla artmaya devam ediyor. 5 Şubat 2020 günü toplamda 28 bin civarında olan vaka sayısı, 5 Mart 2020’de 98 bini geçmişti. 5 Nisan 2020 itibarıyla ise dünya genelinde 1 milyon 200 binin üzerinde koronavirüs vakası bulunuyor.
Dünya genelinde koronavirüs vaka sayılarını güncel olarak paylaşan John Hopkins Üniversitesi, geçtiğimiz yıl ekim ayında Nükleer Tehdit Girişimi (NTI) ile birlikte Küresel Sağlık Güvenliği Endeksi 2019 raporunu yayınlamıştı. Rapor, sağlık güvenliği konusunda yapılan ilk ve en geniş kapsamlı değerlendirmeyi barındırıyor. Endekste tam 195 ülke yer alıyor.
Endeksin temel amacı, küresel çapta bir kolektif eylem inşa ederek ülkelerin biyolojik tehditler ile mücadele kapasitelerini artırmak. Raporun giriş bölümünde bulaşıcı hastalıkların sınır tanımadığı ve tüm ülkelerin bu hastalıkları önlemek, tespit etmek ve hızla yanıt vermek için birlikte hareket etmeleri gerektiği vurgulanıyor. Kısacası raporun başlıca hedefi, küresel sağlık güvenliği konusunda ülkelerin izlenebilirliğini artırarak bulaşıcı hastalıkların küresel çapta epidemi ya da pandemilere dönüşme riskini azaltmak.
Raporda altı ana başlıkta toplam 140 soru sorularak ülkelerin sağlık kapasitelerine ilişkin bir değerlendirme yapılıyor. Bu altı ana başlık ise şöyle:
Önleme
Tespit ve raporlama
Acil müdahale
Sağlık sistemi
Uluslararası normlarla uyumluluk
Risk ortamı
Söz konusu altı ana başlığın içinde de birçok alt başlık mevcut. Örneğin Önleme başlığının içinde antimikrobiyal direnç, hayvanlardan insanlara bulaşan hastalık ve biyogüvenlik gibi alt başlıklar yer alırken Tespit ve raporlama ana başlığı, laboratuvar sistemleri ile gerçek zamanlı izleme ve raporlama gibi kriterleri içeriyor. Bu doğrultuda ülkeler bu alt başlıklarda yer alan kriterlere göre puanlanıp değerlendiriliyor.
Raporda yer aldığı üzere genel bulgu, hiçbir ülkenin salgın hastalıklar konusunda tamamen hazır olmadığı yönünde. Bu bağlamda olası bir salgına karşı uluslararası düzeyde güçlü bir hazırlığın olmadığı belirtilmiş. Ele alınan 195 ülkenin ortalama endeks puanı ise 100 üzerinden yalnızca 40,2. Yüksek gelirli ülkelere baktığımızda bu ortalama, 51,9 olarak karşımıza çıkıyor. Bir başka deyişle Küresel Sağlık Güvenliği Endeksi, dünyanın küresel bir salgına hazır olmadığını COVID-19 salgını henüz patlak vermeden önce bize söylemiş.
Endekste Yer Alan Temel Bulgular
Rapora göre ülkelerin %7’sinden azı, olası bir salgını önleme konusunda yüksek bir kapasiteye sahipken ülkelerin sadece %5’inden azı olası bir salgına hızlı müdahale edebilecek ve salgını hafifletebilecek güçte bulunuyor. Bununla birlikte 195 ülkenin yalnızca %19’u tespit ve raporlama alanında iyi puan alabilmiş. Söz konusu altı ana başlıkta en düşük puan ortalaması ise sağlık sistemlerinde görülüyor. Bu alanda puan ortalaması 100 üzerinden yalnızca 26,4 olarak gerçekleşti.
Bunun yanı sıra ülkelerin yarısından azı, Biyolojik Silahlar Sözleşmesi’nin gereği olarak güven artırıcı önlemler almayı kabul ederken yarısından fazlası ise büyük politik ve güvenlik riskleri nedeniyle biyolojik tehditlerle ulusal mücadelede yeterli kapasiteye sahip değil.
Bununla birlikte ülkelerin çoğu, salgın hastalıklarda yararlanılabilecek temel sağlık sistemlerinden yoksun. Bu bağlamda ülkelerin en az %75’i, küresel felaketlere yol açabilecek biyolojik riskler konusunda kötü durumda. Örneğin ele alınan ülkelerin yalnızca %3’ü, hastalıklarla mücadele ederken hastalığı kapmaları durumunda sağlık çalışanlarına öncelikli sağlık hizmeti verileceğini taahhüt ediyor.
Küresel Sağlık Güvenliği Endeksi’nde İlk Sırada ABD Bulunuyor
Endekse göre sağlık güvenliği konusunda en yüksek puanları alan ülkeler sırasıyla Amerika Birleşik Devletleri, Birleşik Krallık ve Hollanda. Sıralamada son sıraları ise Kuzey Kore, Somali ve Ekvator Ginesi paylaşıyor.

Kaynak: Küresel Sağlık Güvenliği Endeksi 2019

Her ne kadar ABD ve Birleşik Krallık endekste ilk sıralarda yer alsa da her iki ülke de COVID-19 salgınından en çok etkilenen ülkeler arasında bulunuyor. Güncel olarak (06.04.2020) Amerika Birleşik Devletleri’ndeki vaka sayısı 330 bini aşmış durumda. Birleşik Krallık ise yaklaşık 50 bin vaka sayısıyla İran’ın hemen ardından geliyor. Bu nedenle salgının hızla yayıldığı ya da koronavirüs politikaları sıkça tartışılan ülkelere de ayrıca göz atmak gerek.

Kaynak: Küresel Sağlık Güvenliği Endeksi 2019

Salgına neden olan yeni tip koronavirüsün ilk kez ortaya çıktığı Çin, Küresel Sağlık Güvenliği Endeksi’nde 195 ülke arasında 51. sırada geliyor. Çin’in aldığı en düşük puan ise uluslararası normlara uyumluluk başlığında bulunuyor.
COVID-19 nedeniyle en çok can kaybının yaşandığı İtalya ise endekste 195 ülke arasında 31. sırada yer alıyor. İtalya’nın en iyi olduğu alan tespit ve raporlama iken en düşük puanını sağlık sistemi başlığında aldığı görülüyor. 
İtalya’nın ardından can kaybının en yüksek olduğu İspanya ise genel endeks sıralamasında 15. sırada geliyor. İspanya’nın da en iyi olduğu alan, tespit ve raporlama iken en düşük puanını hastalıkların önlenmesi başlığında almış.
Bunun yanı sıra en çok vakanın görüldüğü dördüncü ülke olan Almanya, 195 ülke arasında 14. sırada yer alırken vaka sayısında Almanya’nın hemen ardından gelen Fransa, endekste 11. sırada geliyor.
Virüsün ilk sıçradığı ülkelerden olmasına rağmen salgını kontrol altına almayı başaran Güney Kore ise 195 ülke içinde 9. sırada bulunuyor. Güney Kore özellikle tespit ve raporlama başlığında aldığı yüksek puan ile dikkat çekiyor.
Salgına karşı sıkı önlemler almayan İsveç ise endekste 7. sırada bulunuyor. İsveç’in sağlık sistemi ve acil müdahale başlıklarında diğer başlıklara kıyasla daha düşük puanlar aldığı görülüyor.
Vakaların hızla arttığı ilk ülkelerden İran ise incelediğimiz ülkeler arasında en kötü sıralamaya sahip. Özellikle uluslararası normlara uyumluluk başlığında İran’ın oldukça düşük bir puan aldığını görüyoruz. Genel endeks sıralamasında ise İran 97. sırada bulunuyor.
Son olarak vaka sayısının 27 bini aştığı Türkiye’ye baktığımızda, Küresel Sağlık Güvenliği Endeksi’nde 195 ülke arasında 40. sırada yer aldığını görüyoruz. Türkiye’nin en düşük puanı tespit ve raporlama alanındayken en yüksek puanı ise uluslararası normlara uyumluluk başlığında alıyor.

Küresel Sağlık Güvenliği Endeksi 2019

Daha düşük endeks puanlarına sahip olmalarına rağmen Almanya ve Güney Kore gibi ülkelerin ABD ve İngiltere’ye nazaran COVID-19 ile mücadelede daha iyi performans sergiledikleri görülüyor. Bu nedenle ülkelerin salgınla mücadelede uyguladıkları politikaların, alınan tedbirlerin zamanlamasının ve sağlık sistemine erişimin ne kadar hayati olduğu bir kez daha ortaya çıkıyor. Bununla birlikte hiçbir ülkenin olası bir salgın için tamamen hazır olmadığı ve salgınlarla mücadelede küresel çapta kolektif bir şekilde hareket etmenin gerekliliği de sanıyoruz artık daha iyi anlaşılıyor.