1)1.Nöroloji alanında yapılan araştırmalar beynin herhangi bir bölgesinde meydana gelen hasar, vücuttaki işleyişi etkilediğini gösteriyor. İnsanlar beyinlerinin yüzde 10’unu kullanıyor olsaydı beyinde meydana gelen hasarlar vücudun işleyişini bozmazdı çünkü beynin o bölgesi işlevsiz olurdu.
2)Beyin enerji tüketimi açısından maliyetli bir organ. Vücut enerjisinin yaklaşık yüzde 20’sini kullanması nedeniyle diğer organlardan daha fazla enerji kullanmaktadır. Eğer beynin yüzde 90’ını kullanılmıyor olsaydı küçük beyinleri olan insanların hayatta kalma şansları daha yüksek olurdu.
3)Pozitron Emisyon Tomografisi (PET) ve Fonksiyonel Manyetik Rezonans İmgeleme (fMRI) gibi görüntüleme teknikleri beynin renkli ve renksiz ayrıntılı fotoğraflarını çekebiliyor. Bu teknolojiler beynin uykuda olduğu anlarda bile her bölgesinin belirli bir ölçüde aktivite gerçekleştirdiğini gösteriyor.
4)Nöroloji alanında yapılan araştırmalar sonucunda beynin çalışmadığı tek koşulun ciddi sinirsel hastalıklar ve beyin hasarı olduğu ortaya konuldu. Beyin tek bir bütün halinde çalışmıyor aksine her bölgenin farklı bir işlevi bulunuyor. Bu bölgeler incelendiğinde beynin işlevsiz bir bölgesinin olmadığı saptandı.
5)Beyinde bulunan sinir hücreleri ve doku hücreleri üzerine yapılan mikroskobik çalışmalar beynin her bir hücresinin detaylı incelenmesine olanak sağlıyor. Beyne yerleştirilen elektrotlar sayesinde beyindeki her bir hücrenin anlık aktivitesi izlenebiliyor. Yayımlanan pek çok araştırmada çalışmayan tek bir hücreye rastlanmadı.
6)Beyinde kullanılmayan hücreler yok olma eğilimindedir. Beynimizin yüzde 90'ını kullanmasaydık bu hücrelerin yok olmaları gerekirdi. Ancak normal insan beyinlerine yapılan otopsilerde büyük ölçekli bir hücre kaybı görülmüyor.