İddia şöyle;

Bir Instagram hesabı tarafından 22 Kasım 2022 tarihinde yapılan paylaşımda fotoğrafın Down sendromlu bir baba ve oğlunu gösterdiği iddia edildi.

Down Sendromu Nedir?

Down sendromu bir kromozom anomalisi sonucu oluşur. Genellikle insan vücudunda 46 kromozom bulunur. Down sendromlu bireylerde ise hücre bölünmesi sırasında yaşanan anomali sonucu 21. kromozom çiftinde fazladan bir kromozomun yer alması nedeniyle 47 kromozom bulunur. Down sendromu genetik bir faklılıktır ve tedavi edilmesi gereken bir hastalık değildir. 
Yapılan çalışmalar Down sendromuna sebep olduğu bilinen tek faktörün hamilelik yaşı olduğunu göstermiştir. 35 yaş ve üzeri hamileliklerde yenidoğanda Down sendromu riski artar. Down sendromu ülke, milliyet, sosyo-ekonomik statü farkı olmaksızın her 800 doğumda 1 görülür. Tüm dünyada 6 milyon civarında Down sendromlu birey yaşamaktadır. Türkiye’de net bir veri olmamakla birlikte 70 bin Down sendromlu birey olduğu tahmin edilmektedir. 
Down sendromlu bireyler, çekik küçük gözler, basık burun, kısa parmaklar, kıvrık serçe parmak, kalın ense, avuç içinde tek çizgi, ayak baş parmağının diğer parmaklardan daha açık olması gibi bazı fiziksel ortak özellikler görülür. Down sendromlu bebekler istisnalar olmakla birlikte yaşıtlarından daha yavaş büyürler. Zihinsel gelişimleri de daha geriden gelir. Ancak uygun eğitim programlarıyla pek çok başarıya imza atabilirler. 

Jad Issa ve Sader Issa’nın Hikayesi

Suriye Sosyal Gelişim Derneği 27 Mart 2019 tarihinde Dünya Down Sendromu kampanyasının bir parçası olarak Jad Issa ve Sader Issa’nın hayatını hikayesini konu aldığı bir video paylaştı. Sader Issa Suriyeli 20’li yaşlarında bir diş hekimliği öğrencisi. Sader’in babası Down sendromlu bir birey.

Sader Issa “ Hayatım boyunca ihtiyacım olduğunda en büyük desteği bana babam verdi ifadelerini kullanıyor. Down sendromu hakkında farkındalık oluşturmayı amaçlayan videoda ailesinin hayat hikayesini paylaşıyor: 
“Benim adım Sader Issa. Üçüncü sınıf diş hekimliği öğrencisiyim. Babam(Jad Issa) Down sendromlu. O bir baba, eş ve 21 yıldır ailenin reisi. Bu durum pek çok insan için zorluk ve herkes bunu yapamayabilir. Fakat benim babam için kolaydı. Down sendromlu birinin kucağında büyüyen bir çocuk, herhangi bir kişinin sunabileceği tüm sevgi ve şefkate sahip olacaktır. Bu sevgi ve şefkat duygusal ve sosyal dengeye sahip ve istediği her şeyi başarabilen bir kişiye yol açacaktır. Bana göre babamın kim olduğunu seçebilseydim başka birini düşünmezdim ve onun benimle gurur duyduğu kadar ben de onunla gurur duyuyorum. 21 yıldır Down Sendromlu bu kişi küçük bir çocuğun babası, her ebeveyn gibi kendi çocuğununda normal bir yaşam sürmesi için her şeyi yapmaya çalıştı. Babam, öğrenim hayatım boyunca ekonomik, psikolojik ve her konuda en büyük destekçim oldu ve desteği sayesinde. Toplum tarafından savunmasız olarak algılanan veya küçük bir çocuk olarak çok çalışan ve ihtiyacım olan her şeyi yapmaya çalışan bir kişiyi gördüğünüzde, elbette elimden gelen her şeyi yapmaya çalışmak istiyorum. Beni büyütürken çok emek vermiş bu kişinin uğruna en iyi insan olmak için çaba harcıyorum. Anne ve babamın ilişkileri doğal bir ilişki ve diğer ilişkilerden farkı yok. Onlar bazen aynı fikirde olmayabilirler. Her bakımdan sevgi, sadelik ve alçakgönüllülük dolu bir hayat yaşıyorlar ve onlara mümkün olan en iyi imajı göstermeye çalışıyorlar ve yerel ve küresel toplulukların bu hikayeye bakışını değiştirmek için her şeyi yapmaya çalışıyorlar. Gurur duyduğum şeylerden biri de beni birine anlatmasıdır. Babam birine benden bahsederken diyor ki: “oğlum doktor.” Onun gözlerindeki gururu ve sevinci görebiliyorsunuz, sanki "Bende Down Sendromu var ama oğlumu ben büyüttüm ve onun insanları tedavi eden bir doktor olması için her şeyi yaptım" der gibi bakar. Ben doğmadan önce evin yakınındaki değirmende (buğday fabrikası) çalışıyor ve fabrika sahibi ile arasında akrabalık bağı olmamasına rağmen, ihtiyacı olan her konuda babama yardım etmeye çalışıyor. Sosyal ilişkiler basit ve saftır çünkü o herkesi ve karşılığında tüm insanlar da onu sever, ona saygı duyar ve herhangi bir sıradan insan gibi davranır. Pek çok insan için, kadının Down Sendromlu bir bebeğe hamile olması, başınıza gelebilecek en kötü senaryo olabilir ve pek çok insan kürtaja başvurabilir. Büyükannem bu fikre ikna olsaydı, burada hikayemi paylaşıyor olmazdım.”
Videodan paylaşımdaki fotoğrafın Down sendromlu bir baba ve oğluna ait olduğu net şekilde görülüyor. Oğul Sader Issa ile Kasım 2021’de yapılan podcast söyleşisinde Issa’nın diş hekimliği bölümünden mezun olduğu da doğrulanabiliyor. 
Derneğin video paylaşımından sonra farklı ülkelerden birçok medya kuruluşu Jad Issa ve Sader Issa’nın hikayesini haberleştirmiş. Hikayeyi daha da ilgi çekici kılan ise Down sendromlu erkek bireylerin kısır olduğuna dair genel kanı. Eski çalışmalarda Down sendromlu erkeklerin kısır olduğuna yönelik bulgular yer alsa da yeni çalışmalar Down sendromlu erkeklerin çocuk sahibi olabileceğini gösteriyor. 

İddia DOĞRU

Bir Instagram hesabı tarafından yapılan paylaşımda fotoğrafın Down sendromlu baba ve doktor olan oğlunu gösterdiği iddia edilmişti. Fotoğraf Down sendromlu baba Jad Issa ve oğlu diş hekimi Sader Issa’yı gösteriyor.  Suriye Sosyal Gelişim Derneği’nin Mart 2019’da paylaştığı video sonrasında birçok medya kuruluşu tarafından haberleştirilen hikaye farklı ülkelerde yaşayan yaklaşık 6 milyon Down sendromlu bireyler için ilham verici öğeler taşıyor.  

Sonuç olarak;

Fotoğrafın Down sendromlu baba ve doktor olan oğlunu gösterdiği iddiası doğru.