Kanserin Karbonat ile Tedavi Edilebileceği İddiası Doğru mu?

→ Dr. Tullio Simoncini’nin kanserin bir mantar olduğu ve tedavinin karbonatla yapılabileceğine yönelik hipotezi bilimsel dayanaktan yoksun olup tıp dünyası tarafından kabul görmeyen iddialardır.

→ Kanserin vücudun kendi hücrelerindeki hatalar (mutasyonlar) nedeniyle başladığı bilim dünyası tarafından defalarca kez kanıtlanmış.

→  Simoncini’nin önerdiği tedavi yöntemi olan karbonat enjeksiyonları ve lavmanları gibi invaziv yöntemlerin hastalarda ciddi komplikasyonlara neden olduğuna dair çok sayıda bilimsel çalışma bulunuyor.

Son yıllarda kanserin nedenleri ve tedavisi ile ilgili yayılan birçok yanlış, temelsiz veya bilimsel olarak henüz kanıtlanmamış iddia, çeşitli mecralar üzerinden kolayca yaygınlık kazanıyor. Bu tür iddialar genelde kanserin nedenini basit bir sebeple açıkladığından okuyucular arasında kolayca yaygınlık kazanıyor. Ayrıca, çeşitli besin maddelerinin kanseri önleyici veya tedavi edici etkileri olduğuna dair bilimsel temeli olmayan yönlendirmeler de mevcut. Kanser gibi karmaşık ve modern tıbbın sebebine ve tedavisine dair yıllardır araştırmalarına devam ettiği bir hastalığın çözümünün bu kadar kolay olduğunun düşünülmesi, yanlış bilginin daha hızlı yayılmasına neden oluyor. Bilimsel araştırmalarla desteklenmeyen bu tür bilgiler, hastaların yanlış yönlendirilmesine ve etkili tedavi yöntemlerinden uzaklaşmasına neden olabilir. Kanser tedavisinde güvenilir ve kanıtlanmış yöntemlerin kullanılması hayati bir önem taşıyor.

Benzer iddialardan biri de ilgili Facebook gönderisinde yer alan, kanserin bir mantar olduğu ve karbonatla tedavi edilebileceği iddiası. Gönderide yer alan açıklama metnine göre İtalyan bir doktor olan Dr. Tullio Simoncini, kanserin Candida mantarından kaynaklandığını ve karbonatın bu mantar kolonilerini yok edebileceği tezini savunuyor. Karbonat tedavisinin zararsız olduğunu ve hastalarında başarıyla kullandığını öne süren Simoncini, bu tedavinin kanserin her türünde farklı dozajlarla uygulanabileceğini belirtmiş. 

Öncelikle gönderide yer alan Dr. Tullio Simoncini’nin kanserle ilgili böyle iddialarda bulunduğu doğru. 1951 yılında doğan Dr. Simoncini’nin eğitim hayatına dair bilinen birkaç şeyden biri eğitimini Roma'da tamamlaması ve 2000-2004 yılları arasında La Sapienza Üniversitesi'nde onkoloji alanında çalışmalar yapmasıdır. Simoncini, kanserin Candida albicans mantarı tarafından oluşturulduğunu ve kanser tedavisinde sodyum bikarbonat (karbonat) kullanılması gerektiğini savunduğu iddialarını birçok konferansta dile getirmiş ve "Cancer is a Fungus" adlı bir kitap yayımlamış. Ancak Simoncini'nin teorileri, bilimsel topluluk tarafından kabul edilmeyip yıllardır ciddi eleştiriler alıyor. Simoncini 2018 yılında, bir hastasının intravenöz karbonat tedavisi sonrası ölümü üzerine beş buçuk yıl hapis cezasına çarptırılmış.

Öncelikle belirtmek gerekir ki söz konusu kanserle ilgili iddialar olduğunda, uluslararası tanınırlığı olan resmi sağlık kuruluşlarının açıklamaları ve yayınları ile konunun uzmanı hekimler dışındaki kaynaklara güvenmemek gerekiyor. Ancak hekimlerin hipotezlerinin de bilim dünyası tarafından kabul görmesi gerekiyor. Dr. Simoncini vakası, bunun tam tersine örnek. Kendisi kanserin kökeni ve tedavisi ile ilgili kitap ve makale yayımlamış, ancak çalışmalarının bilimsel bir temeli olmadığından tıp camiası tarafından reddedilmiş. Simoncini’nin iddiaları geleneksel tıbbın kanser hakkında bildiklerinden çok farklı olduğundan, bazı haber kaynakları ve sosyal medya platformlarının dikkatini çekmiş ve bu da teorinin kontrolsüz bir şekilde yayılmasına neden olmuş.

Öncelikle, kanserin bir mantar enfeksiyonu olduğuna dair hiçbir bilimsel kanıt bulunmuyor. Kanser, hücrelerin kontrolsüz şekilde bölünmesi ve büyümesi sonucu oluşan bir hastalıktır. Modern tıp, kanserin genetik mutasyonlar ve çevresel faktörlerin etkileşimi sonucu oluştuğunu kabul ediyor. Bilim insanları, kanserin vücudumuzun kendi hücrelerindeki hatalar (mutasyonlar) nedeniyle başladığını kanıtlamış durumda. Bu mutasyonlar hücrelerin kontrolsüz bir şekilde büyümesine neden olur. Bilim insanları insan ve mantar hücrelerini kolayca ayırt edebildikleri için, kanserin bir mantar olmadığı açıktır. Amerikan Kanser Derneği (ACS) ve Ulusal Kanser Enstitüsü (NCI), kanserin biyolojik mekanizmalarını kapsamlı şekilde inceleyen sayısız çalışma yayımlamış. Ancak hiçbirinde mantar enfeksiyonu teorisini destekleyen bulgulara rastlanmamış.

Simoncini’nin iddialarının ikinci kısmı ise kanserin kabartma tozu (sodyum bikarbonat) kullanılarak ortadan kaldırılabileceği yönünde. Bazı çalışmalar, sodyum bikarbonatın farelere nakledilen kanserleri veya laboratuvarda yetiştirilen hücreleri, tümörün hemen çevresindeki alandaki asitliği dengeleyerek etkileyebileceğini öne sürüyor. Ancak, insan vücudunun pH seviyesini değiştirmek o kadar basit değil. Dahası, yüksek dozda sodyum bikarbonat zehirlidir ve çok ciddi sonuçlara yol açabilir. Kanser tedavisi olarak test eden yayınlanmış bir klinik çalışma bulunmuyor ve bu da kullanımını destekleyen bir kanıt olmadığı anlamına gelir.

Son olarak, Simoncini'nin tedavi yöntemlerinin güvenliği ve etkinliği üzerine yapılan bağımsız bilimsel araştırmalar, bu tedavilerin ciddi yan etkiler taşıdığını ve kanser tedavisinde güvenilir bir alternatif olmadığını gösteriyor. Karbonat enjeksiyonları ve lavmanları gibi invaziv yöntemler, hastalarda ciddi komplikasyonlara neden olabilir. Ayrıca, bu tür tedaviler, hastaların etkili tedavileri reddetmesine ve dolayısıyla yaşamlarını tehlikeye atmasına yol açabilir.

Özetle, Dr. Simoncini'nin iddiaları bilimsel kanıtlarla desteklenmemekte ve kanser tedavisinde kullanılan standart yöntemlerin yerini alabilecek güvenilirlikte değil. Karbonat tedavisi, bilim dünyası tarafından reddedilmiş ve etkisiz olduğu kanıtlanmış.