En günceli Temmuz 2022’de yürürlüğe giren varlık barışı yasası aslında uzun süredir gündemde olan bir yasa. Yasanın ana hatlarıyla gerçek ve tüzel kişilere, yurt içi ve yurt dışındaki varlıklarını Türkiye’de kayda alma ve bazı avantajlardan yararlanma olanağı sunuyor. Söz konusu af daha önce 2008, 2013, 2016, 2018 ve 2020’de de çıkarılan benzer yasaların en son yinelemesi niteliğinde. Varlık barışı etrafında muhalefet ve iktidar partilerinin yanında, sosyal medyada da ülkeye bu yolla giriş yapan varlıkların kaynakları ile ilgili çeşitli tartışmalar devam ediyor. 

2016 ve 2020’de Varlık Barışı Kapsamında Varlıklardan Vergi Alınmamıştı

“Varlık Barışı” adı verilen ve en günceli 5 Temmuz 2022 tarihinde 7417 sayılı “Devlet Memurları Kanunu ile Bazı Kanunlarda ve 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun” adı altında Resmî Gazete’de yayımlandı. Konu ile ilgili ayrıntılı açıklama ve düzenlemeler ise  “Bazı Varlıkların Ekonomiye Kazandırılması Hakkında Genel Tebliğ” ile 9 Ağustos 2022 tarihli Resmî Gazete’de yer aldı. 
Bazı varlıkların yurt dışından Türkiye’ye bildirilerek ülkeye getirilmesinin yanında yurt içindeki bazı varlıkların beyan edilerek kayda alınmasını içeren ve yürürlüğe girdiğinden beri birçok kesim tarafından tartışılan yasa aslında yeni sayılmaz. Söz konusu yasanın benzerlerine daha önce 2008, 2013, 2016, 2018 ve 2020’de de çıkarılan; 5811, 6486, 6736, 7143, 7186 ve 7256 sayılı Kanunlarla yapılan düzenlemeler örnek verilebilir. Bakıldığında son 10 yıllık süreçte benzer yasa ve afların sıklıkla yürürlüğe girdiği ve kimi zaman süresinin uzatılarak kapsamının genişletildiği görülüyor. Örneğin, 2020 yılında yürürlüğe giren ve Haziran 2022’ye kadar uzatılıp yeni bitmiş olan yasanın üzerine, halihazırda geçerli olan yasa hemen ardından Temmuz 2022’de yürürlüğe girdi. 
Yasa genel hatlarıyla yurt dışındaki bazı varlıkların “bildirilerek” ve Türkiye’ye getirilmesinin yanında, yurt içindeki kayıt dışı bazı varlıkların da “beyan edilerek” kayda alınmasını içeriyor. Yıllar içindeki farklı düzenlemeler arasında özellikle bildirilen ya da beyan edilen varlıklardan vergi alınıp alınmaması konusunda farklılaşmalar bulunabiliyor. Örneğin 2013’teki ikinci varlık barışı yalnızca yurtdışından bildirilecek varlıkları kapsıyordu ve bildirilen varlıklar üzerine ödenecek vergi %2 olarak belirlenmişti. Bu yıldan sonra çıkarılan bütün varlık barışı yasalarında yurtdışı varlıkların yanında yurtiçi varlıklar da gözetilmeye başlandı. 2018’de %2, 2019’da bildirilecek ya da beyan edilecek varlıklara sırasıyla %2 ve %1 oranında vergi ödenmesi şartı koyulmuştu. Buna karşın, 2016 ve 2020 yılındaki düzenlemelerde ise bu varlıkların hiçbirinden hiç vergi alınmadı. 

Bildirilen ve Beyan Edilen Varlıklara Hiçbir Suretle Vergi İncelemesi ve Vergi Tarhiyatı Yapılmayacak

Gerçek ve tüzel herkesin faydalanabileceği yasa, yurt dışındaki varlıkların bildiriminin ve yurt içindeki varlıkların beyanının en geç 31 Mart 2023’e kadar yapılmasını içeriyor. Yasa kapsamına giren varlıklar şu şekilde:
⚈ Yurt dışında bulunan; para, altın, döviz, menkul kıymet ve diğer sermaye piyasası araçları. ⚈ Yurt içinde bulunan; para, altın, döviz, menkul kıymet ve diğer sermaye piyasası araçları ile taşınmazlar.
Bu varlıkların banka veya aracı kurumlara bildirilmesi ya da beyan edilmesi gerekirken, varlıklara ilişkin vergi dairelerine bir beyanda bulunulması gerekmiyor. Bunun yanında, 9 Ağustos 2022 tarihli Resmî Gazete’de yer alan açıklamaya göre de, şart ve yükümlülüklere uyan varlık bildirimi ve beyanlarında hiçbir suretle “vergi incelemesi ve vergi tarhiyatı yapılmayacağı” vurgulanıyor. 
Yasada, yurt dışı ve yurt içi varlıkların bildirim ve beyanı doğrultusunda uygulanacak vergiler konusunda farklılıklar bulunuyor.  Yurt içinden beyan edilen varlıklarda sabit %3 vergi oranı belirlenirken, yurt dışından bildirilecek varlıklara ise bildirim tarihlerine göre kademeli olarak vergi uygulanacak. Bildirilen varlıkların 3 ay içinde Türkiye’ye getirilmesi şartı konulurken, yurt dışı varlık bildirimlerinde uygulanacak kademeli vergi oranları şu şekilde belirlendi: 
⚈ 30.09.2022 tarihine kadar yapılan bildirimler için %1, ⚈ 01.10.2022 tarihi ila 31.12.2022 tarihi arasında yapılan bildirimler için %2, ⚈ 31.03.2023 tarihine kadar yapılan bildirimler için %3. 

Yurt dışından bildirilen varlıklar Türkiye’deki banka ya da aracı kurumlarda açılan hesaplara transfer edildiği veya yurt dışından getirilerek bu hesaplara yatırıldığı tarihten itibaren en az bir yıl süreyle tutulması durumunda ise vergi oranının %0 olarak uygulanacağı belirtiliyor.  Bu uygulamanın, banka ve aracı kurumlar tarafından bildirim sırasında tahsil edilerek vergi dairesine ödenen verginin, bildirim sahibinin vergi dairesine başvurusu üzerine iade edilmesi şeklinde gerçekleşeceği belirtiliyor. Bunun yanında yasa, yurt dışından bildirilen varlıkların yine yurt dışında bulunan banka ve sermaye kurumlarından kullanılan kredilerin kapatılmasında kullanılmasına da izin veriyor. Yurt dışından bildirilen ve yurt dışında borç ödemesinde kullanılan varlıkların Türkiye’ye getirilme şartı bulunmuyor. 

Türkiye Ekim 2021’de FATF’ın “Gri Listesine” Girmişti

En güncel Varlık Barışı düzenlemesinin üzerine muhalefet ve iktidar partilerinin yanında, sosyal medyada da ülkeye bu yolla giriş yapan varlıkların kaynakları ile ilgili çeşitli tartışmaların sürdüğü görülüyor. Bu tartışmalar genel olarak bildirilen ya da beyan edilen varlıkların kaynağının sorulmaması, vergi incelemesi ve vergi tarhiyatı yapılmaması etrafından dönüyor. Konunun sık sık gündeme gelmesi üzerine Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati bir tweet serisi paylaşmıştı. Bu seride, Varlık Barışı ile ilgili “Öncelikle bugüne kadar yürürlüğe konulan varlık barışı düzenlemeleri, net hata ve noksan konusunda Mali Eylem Görev Gücü (FATF) tarafından ülkemize yönelik olarak yapılmış herhangi bir eleştiri bulunmamaktadır.” şeklinde ifadeler de yer alıyor.  

1989 yılında G-7 ülkeleri tarafından OECD bünyesinde kurulan Kara Paranın Aklanmasının Önlenmesine Yönelik Mali Eylem Görev Gücü ya da FATF (Financial Action Task Force), küresel kara para aklama ve terörün finansmanı gibi yasa dışı faaliyetleri ve topluma verdikleri zararı önlemeyi amaçlayan uluslararası standartlar belirliyor. FATF aynı zamanda riskli bulduğu ülkelerden periyodik olarak ülkeleri “FATF Standartlarını” tam ve etkili bir şekilde uygulamalarını sağlamak için izliyor ve uymayan ülkeleri sorumlu tutuyor. 

FATF, yılda üç kez yayınlanan iki FATF kamu belgesinde, kara para aklama ve terörün finansmanı (AML/CFT) ile mücadele için zayıf önlemlere sahip yetki alanlarını tanımlıyor ve bu konularda zayıf politikalara sahip ülkeleri alenen listeliyor.  Bu iki kamu belgesi konuları şu şekilde farklılaşıyor:  “yüksek riskli” olarak tanımlanan ve acil eylem çağrısı yapılan ülkeler (kara liste) ve bu süreçte artan izleme altındaki ülkeler (gri liste). Türkiye, örgütün “gri listesine”, yani “Artırılmış İzleme Altındaki Ülkelerin” yer aldığı ülkeler arasına Ekim 2021’de giriş yapmıştı. FATF bir yetki alanını artırılmış izleme kapsamına aldığında, bu, ülkenin belirlenen stratejik eksiklikleri kararlaştırılan zaman çerçeveleri içinde hızlı bir şekilde çözme taahhüdünde bulunduğu ve artırılmış izlemeye tabi olduğu anlamına geliyor. Türkiye, Ekim 2021’de girdiği listenin Ekim 2022’de yayımlanan en güncel halinde de yer almaya devam ediyor. FATF’ın Türkiye ilgili bütün rapor ve gözlemlerine buradan ulaşılabilir. 
Ekim 2022’de FATF tarafından “Türkiye’nin, stratejik eksikliklerini gidermek için eylem planını uygulamaya devam etmesi” önerilirken izlenmesi gereken adımların bazıları şu şekilde sıralanabilir:
(2)  özellikle kayıt dışı para transferi hizmetleri ve döviz büroları için ve yeterli, doğru ve güncel intifa hakkı bilgilerinin gereklilikleriyle ilgili olarak küresel para aklamayla ve terorizmin finansmanı ile mücadele ihlalleri için caydırıcı yaptırımlar uygulamak;(4) daha karmaşık kara para aklama soruşturmaları ve kovuşturmaları üstlenmek;(5) suç varlıklarının kurtarılmasından ve terörizmin finansmanı davalarının takibinden sorumlu makamlar için net sorumluluklar ve ölçülebilir performans hedef/ölçümleri belirlemek, risk değerlendirmelerini güncellemek… (6) terör vakalarında daha fazla mali soruşturma yürütmek, BM tarafından belirlenen gruplarla ilgili TF soruşturmalarına ve kovuşturmalarına öncelik vermek ve terörizmin finansmanıyla ilgili soruşturmalarının finansman ve destek ağlarını belirleyecek şekilde genişletilmesini sağlamak.