Her yıl 10-16 Mayıs tarihlerine denk gelen Engelliler Haftası’nda, engelli bireylerin toplumsal yaşama tam ve eşit katılımını teşvik etmek amacıyla çeşitli paylaşımlar yapılıyor. Bu paylaşımlar engeli bireylerin haklarını gözetmeyi ve mevcut sorunları somut şekilde ortaya koymayı amaçlıyor. Çünkü engellilik yalnızca bireysel bir sağlık sorunu değil, aynı zamanda toplumsal bir mesele. 
5378 sayılı “Engelliler Hakkında Kanun”a göre “Fiziksel, zihinsel, ruhsal ve duyusal yetilerinde çeşitli düzeyde kayıplarından dolayı topluma diğer bireyler ile birlikte eşit koşullarda tam ve etkin katılımını kısıtlayan tutum ve çevre koşullarından etkilenen birey” engelli olarak tanımlanıyor. Engelli bireylerin topluma katılımda yaşadığı sorunları anlamak ve onların ihtiyaçlarını karşılamak için doğru ve kapsamlı verilere ihtiyaç var. Bu nedenle engellilere dair istihdam, eğitim, sosyal yardım gibi konularda toplanan veriler, toplumsal farkındalığı artırmak ve engelli bireylerin yaşamlarını iyileştirmek adına kritik bir öneme sahip. Toplanan veriler politika yapıcıların engelli bireylerin ihtiyaçlarını belirlemesine ve çözüm odaklı politikalar oluşturmasına yardımcı oluyor. Engelliliğe ilişkin istatistiksel veriler engelli bireylerin toplumsal hayata katılımını sayısal olarak gösterdiği için önemli bir temsil aracı. Fakat günümüzde Türkiye’deki engelliliğe ilişkin verilerde güncelliğin yitirilmeye başlandığını ve temsilde sorunlar yaşandığını söylemek mümkün. 
Engelli bireylerin toplumda yaşadığı temsil sorununu en temelden incelemek istersek sormamız gereken bir soru var: engelliliğe ilişkin ulusal veriler nasıl toplanıyor?

Türkiye’de Ne Kadar Engelli Var?

Engelli bireylere ilişkin ulusal verilerin toplanmasında başlıca üç araçtan yararlanılıyor. Bunlar nüfus sayımları, örneklem araştırmaları ve idari kayıtlar. Sayımlar ve örnekleme yöntemi ile yapılan araştırmalar, belirli kurallar çerçevesinde bilimsel olarak gerçekleştirilen ve bir konuyu aydınlatmaya odaklı istatistiki veriler üretiyor. İdari kayıt ise kamu kurum ve kuruluşların toplumun farklı kesimlerini izlemek için tuttuğu veri dosyalarına verilen isim. Bu kayıtlar kurumların kendi iş süreçlerini yönetmek için oluşturulsa da, istatistik üretimine uygun olanlar veri kaynağı olarak da kullanılabiliyor. 
Ülkemizde 2011 yılında yapılan “Nüfus ve Konut Araştırması” engelli verilerinin nüfus sayımıyla elde edilmesine örnek bir araştırma olarak karşımıza çıkıyor. Nüfus ve Konut Araştırması, Türkiye genelinde engelli bireylerin il bazında dağılımını tahmin eden son araştırma. Araştırma,  Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemi’nden elde edilemeyen verileri il düzeyinde sağlamak amacıyla 2 Ekim - 31 Aralık 2011 tarihleri arasında örnekleme yöntemiyle seçilmiş sayım bölgelerindeki yaklaşık 2,2 milyon haneyle ve tam sayım yöntemiyle gerçekleştirilmiş. Bu araştırma ile 2011 yılında görme, duyma, konuşma, yürüme, öğrenme, hatırlama gibi fonksiyonlardan en az birinde çok zorlandığını ya da hiç yapamadığını beyan eden kişi sayısının 4.882.481 kişi olduğu bilgisine ulaşılabiliyor. 
Örnekleme yöntemi ile yapılan araştırmaya ise Türkiye İstatistik Kurumu’nun hazırladığı Türkiye Sağlık Araştırması örnek gösterilebilir. Türkiye Sağlık Araştırması, ilk kez 2008 yılında gerçekleştirilen ve üç yılda bir hanehalkı ile yüz yüze görüşme yöntemiyle uygulanan bir çalışma. Araştırma, Türkiye toplam tahmini verebilecek şekilde tasarlanıyor ve örnek haneler seçilerek anket soruları yöneltiliyor.  Bu araştırma ile engel gruplarının yaş ve cinsiyete göre yüzdeliği ile engelli bireylerin çalışma durumuna ilişkin verilere ulaşılabiliyor. Ulaşılabilinen en güncel veri ise Haziran 2023’te paylaşılan 2022 verileri. Bir sonraki veri yayımlama tarihi Haziran 2026. 2022 yılında yapılan Türkiye Sağlık Araştırması’na göre engellilerin %15,1’i çalışıyor. Çalışan engelli bireylerin %71,5’i ücretli maaşlı veya yevmiyeli çalışırken %16,2’ü kendi hesabına çalışıyor. %7,5’i ücretsiz aile işçisi ve %4,7’si işveren durumunda. 
Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı Verileri 
Türkiye’de engellilere ilişkin en kapsamlı bülten, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı tarafından yayımlanıyor. “Engelli ve Yaşlı İstatistik Bülteni” adıyla yayımlanan veriler birçok farklı kurumdan alınmış engelliliğe ilişkin istatistikler içeriyor. İdari kaynaklara verilebilecek en açıklayıcı örnek ise Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’nın Ulusal Engelli Veri Sistemi. Bu sistem, engelli vatandaşlara kimlik kartı çıkarılması sırasında elde edilen kişisel verilerin ve Bakanlığın görev alanına giren diğer kurum ve kuruluşlardan aktarılan engelli bireylere ilişkin verilerin işlendiği veri tabanını ifade ediyor. Bakanlığın sistemden paylaştığı verilerde sisteme kayıtlı ve hayatta olan engelli sayısı, engelli bireylerin cinsiyete göre dağılımı ve engellilerin engel gruplarına göre dağılımı yer alıyor. Fakat bu veriler de 2024 yılına göre oldukça güncelliğini yitirmiş durumda. Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı belirli aralıklarda “Engelli ve Yaşlı İstatistik Bülteni”ni yayımlasa da içinde yer alan bazı istatistikler eski haliyle tekrar paylaşılıyor. Engelli ve Yaşlı İstatistik Bülteni en son Kasım 2023 tarihinde yayımlansa da, içinde yer alan Ulusal Engelli Veri Sistemi’nin verileri 2021 yılından bu yana aynı şekilde paylaşılıyor. 2 yıllık süreçte yayımlanan bültenlerde Ulusal Engelli Veri Sistemi’nden alınan toplam engelli kişi sayısının hep 2.511.950 kişiyi gösterdiği görülüyor. Bakanlığın bültenlerde bu bilgiyi vermemesi sebebiyle, yayımlanan her yeni bülten ile Ulusal Engelli Veri Sistemi’nin verisi güncel sanılabiliyor.
Bakanlığın bülteninde Nüfus ve Konut Araştırmaları ile Türkiye Sağlık Araştırmaları’nın verileri de yer alıyor. Nüfus ve Konut Araştırmaları’nda elde edilen veri 2011 yılına ait olmasına rağmen her bültende araştırmanın bulgularına tekrar yer verildiği görülüyor. Türkiye Sağlık Araştırmaları’nın son verisi Haziran 2023’te paylaşıldıysa da, Kasım 2023’te yayımlanan bültenin içine 2022 verileri eklenmemiş. 
Milli Eğitim Bakanlığı ve İŞKUR Verileri 
Bültende engelli bireylerin istihdamına ve eğitimine ilişkin istatistikler de yer alıyor. Milli Eğitim Bakanlığı, en güncel veri üreten idari kaynaklardan biri. Milli Eğitim Bakanlığı’nın paylaştığı istatistiklere göre 2022-2023 eğitim öğretim yılında eğitim gören engelli öğrencilerin sayısı 507.804. Bu öğrencilerin 62.495’i özel eğitim okullarında, 61.059’u özel eğitim sınıflarında ve 384.250’si kaynaştırma eğitiminde yer alıyor.
Engelli bireylerin istihdamına ilişkin veriler için İŞKUR’un istatistikleri bir diğer güncel kaynak. İŞKUR her ay internet sitesinde İstihdamı Zorunlu Kontenjanları’nda engelli çalıştırmakla yükümlü işyerlerinde çalışan engelli bireylere dair verileri yayımlıyor. Her ay İŞKUR aracılığıyla kaç engelli bireyi istihdam ettiği, kamu kurumunda engelli kadrosunda istihdam edilen memur sayısı gibi verileri yayımlasa da İŞKUR her alanda çalışan engelli bireylerin istatistiğini sağlayamıyor. Engelli bireylerin istihdamı konusunda bir temsil sorunu bulunuyor. 
Engelliler Haftası, toplumsal farkındalığı artırmak ve engelli bireylerin yaşamlarını iyileştirmeyi tekrar düşünmek için önemli bir fırsat. Ancak, bu farkındalığın ve iyileştirme çabalarının sürdürülebilir olabilmesi, engelli nüfusun deneyimlerinin, sorunlarının ve toplumsal yaşama katılımının toplumda doğru temsil edilebilmesi için kapsamlı verilerin üretilmesine ihtiyaç var.