Bültenler
4'
Yeraltı Sularının Kullanımı Artıyor
Çevre & İklim
İlk yayın :
28 Eylül 2017
CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, Halk TV’de katıldığı televizyon programında soruları yanıtladı. Dış politikadan, iş kazalarına kadar birçok konuda Türkiye’nin sorunlarına değinen Gürer, tarım politikalarından bahsederken, yanlış sulama uygulamaları nedeniyle yeraltı sularının tükenme noktasına geldiğini ileri sürdü.
Yeraltı sularının mevcut durumu ile ilgili tutarlı bir tespit, sadece açık kaynaklardan faydalanılarak incelenecek bir konunun ötesine geçen, kapsamlı bir bilimsel çalışma gerektiriyor. Bu içeriğimizde Türkiye’nin yeraltı suyu rezervleri ile ilgili mevzuatı, teknik altyapı gelişimini ve kullanım miktarları ile ilgili verileri bir araya getirerek bir derleme yapmayı uygun gördük.
Dikkatle Korunması Gereken, Hassas Kaynaklar
Yeraltı suları,
toprak altında çok uzun yıllar içinde oluşmuş doğal rezervler olarak
değerlendirilebilir. Yeryüzüne düşen yağmurların bir kısmı yüzeydeki çatlaklar
arasından sızarak ve süzülerek farklı derinliklerdeki boşluklarda
depolanmaktadır. Çok uzun zamanda oluşan bu doğal su depolarının, yerüstü
sularının aksine kendilerini yenileme kapasiteleri çok zayıftır. Öyle ki,
yerüstü su kaynaklarının zengin olduğu yerlerde, zorunda kalınmadıkça yeraltı
sularının kullanılmaması önerilir.
Yeraltı Sularının En Büyük Kullanıcısı Tarım
OECD üyeleri arasında tarım için en fazla yeraltı suyu kullanan üçüncü ülke konumunda olan Türkiye’de talep her geçen yıl artıyor. Türkiye, yeraltı sularının %60’ını sulama amacıyla kullanıyor. Talep artışını karşılamak için kullanılan yöntem ise, daha fazla yeraltı suyunu işletmeye açmak oluyor. Türkiye’nin işletmeye aldığı yeraltı suyu rezervi 1995 yılından 2002’ye kadar sabit kalırken, 2003 yılında 1,3 hm3lük bir artış gerçekleşti. Bu tarihten sonra yedi yıl süreyle sabit kalan işletme rezervleri 2011’den bu yana ise kademeli olarak arttırılmış. İşletme rezervlerinin artması, Türkiye’nin yeraltı suyu kapasitesinin artması anlamına gelmiyor. Aksine, mevcut kapasitenin daha büyük miktarlarda kullanılmasına imkân sağlanması anlamına geliyor.
Beslenme Kapasitesi Sınıra Dayanan Kaynaklarımız Var
Bir yeraltı suyu kaynağının sürdürülebilir şekilde kullanılması, kaynağın beslenme kapasitesi ile ilgilidir. Eğer ki kaynağın yıllık tüketim miktarı, beslenim miktarını aşarsa bu kaynak bir süre sonra yok olma noktasına gelir. 2014 itibariyle Türkiye’nin işletmeye alınan toplam yeraltı suyu rezervi 17,2 km3/yıl seviyesine ulaşırken, toplam beslenim miktarı işletme rezervinin az da olsa üzerinde kalarak 21,8 km3/yıl olmuştur. Beslenim miktarı işletme rezervine denk gelen ve bu nedenle sürdürülebilir kullanımı risk altında olan dört havza ise Küçük Menderes, Akarçay, Batı ve Doğu Karadeniz havzalarıdır.
DSİ verileri
Türkiye’nin giderek artan biçimde yeraltı sularını kullandığını gösteriyor.
Henüz yeraltı sularımız tükendi demek için erken olabilir ancak son derece
hassas bir yapıda olan bu kaynakların temkinli şekilde kullanılması ve
korunması bir zorunluluk.
İLGİNİ ÇEKEBİLİR