İddia şöyle;

Bir Twitter hesabı tarafından 4 Şubat 2022 tarihinde yapılan bir paylaşımda, çiçek aşısının 1500’lü yıllarda Osmanlı tabiplerinin keşfi olduğu ve hayvanlarda çiçek hastalığı görülmediği iddia edildi

Çiçek Hastalığı Nedir?

Çiçek hastalığı yüksek ateş, baş ağrısı, sırt ağrısı ile başlayan ve daha sonra yüzde ve uzuvlarda kraterli çiçeğe benzer lekelere ve deride döküntülere yol açan bir hastalıktır. Çiçek hastalığına Poxviridae ailesinden bir virüs olan variola major ve variola minör virüsleri sebep olur. Variola major daha şiddetli türdür ve ölüm oranı yaklaşık %30’dur. Variola minor ise daha az şiddetlidir ve ölüm oranı yaklaşık %1’dir.
Çiçek hastalığının kökeni kesin olarak bilinmemektedir. Antik Mısır’da mumyalarda çiçek hastalığı izlerinin bulunması, çiçek hastalığının üç bin yıldan daha eski olduğunu göstermektedir. Çiçek hastalığına benzer bir hastalığın en eski yazılı kayıtları Çin’de bulunmuş ve 4. yüzyılda tarihlenmiştir. En erken yazılı açıklamalar ise 7. yüzyılda Hindistan’da ve 10. yüzyılda Anadolu’da ortaya çıkmış. 
Çiçek hastalığı tarih boyunca pek çok salgına sebep olmuş. MS. 108’de Roma İmparatorluğu döneminde yaklaşık yedi milyon insanın ölümüne yol açan salgın, İmparatorluğun önemli yıkılma sebeplerinden biriydi. Kavimler Göçü, Arap Genişlemesi, ticaret yolları, Haçlı Seferleri gibi tarihsel olaylar ve gelişmelerle birlikte hastalık dünyanın pek çok yerine yayıldı. Amerika kıtasının keşfiyle beraber İspanyollar ve Portekizliler hastalığı bu kıtaya getirdi ve bu hastalığın bağışıklığından yoksun milyonlarca yerlinin ölümüne sebep olarak Aztek ve İnka Uygarlıkları’nın yıkılmasına de sebep oldu. Ayrıca 1754-1767 yılları arasındaki Fransız-Kızılderili savaşlarında da çiçek hastalığı Amerikan yerlilerine karşı biyolojik silah olarak da kullanıldı. Hastalık ayrıca 18. yy’da Avrupa’daki salgınlarla 400.000 kişinin ölümüne sebep oldu.

Çiçek Hastalığı Aşısı Ne Zaman Geliştirildi?

Tarihsel kayıtlar çiçek hastalığı geçirenlerin bu hastalığa karşı bağışıklık geliştirdiğinin uzun zamandır genel bir bilgi olarak dolaşımda olduğunu gösteriyor. National Geographic’te yer alan bir bilgiye göre, insanlar variolizasyon adı verilen teknikle “çiçek hastalığı nedeniyle ortaya çıkan yaraların kabuklarını öğüterek, bu tozları burundan çekmek ya da derinin üzerine döküp kaşımak yoluyla insanların kasıtlı olarak enfekte [ederek]” hastalığı daha hafif bir şekilde geçirebileceklerini uzun yıllar önce öğrendiler. Variolizasyon uygulaması Avrupa’da aşının 18. yüzyıldaki keşfinden çok önce Afrika, Hindistan ve Çin’de uygulandığı görülüyor. 1670 yılında Çerkez tüccarlar Osmanlı İmparatorluğu’na variolizasyonu; yani çiçek hastalığına karşı bağışıklık yöntemini getirdiler. 
İngiltere’nin Osmanlı Büyükelçisi’nin eşi olan Leydi Mary Wortley Montague, 1715 yılında çiçek hastalığına yakalandıktan sonra 1717 yılında eşi ile İstanbul’a geldi ve burada çiçek hastalığından etkilenmeyen kadınları görünce burada uygulanan variolizasyon tekniğini kendine yaptırmaya ve daha sonrasında İngiltere’ye tanıtmaya karar verdi. Aşı Mary’de belirgin bir iyileşme sağlamasına rağmen bu uygulama ilk olarak İngiliz tabipler tarafından fazla rağbet görmedi. 1721 yılında gerçekleşen bir salgından sonra İngiltere’de Mary’nin öğrendiği bu uygulamayı çağdaşlaştırma çabaları başladı.
Çiçek hastalığının ilk modern aşısı ise 1796 yılında İngiliz doktor Edward Jenner’ın inek çiçeğine yakalanan sütçü kızların çiçek hastalığından korunduğunu fark etmesiyle bulundu. Jenner inek çiçeğine maruz kalmanın çiçek hastalığına karşı korunmak için kullanılabileceğini tahmin etti. Daha sonra bu uygulamasını test etti ve haklı olduğunu anladı.
Dünya Sağlık Örgütü’ne (DSÖ) göre, 1967 yılından sonra dünya genelinde yoğun bir aşılama çalışması başladı ve hastalık büyük oranda kontrol altına alındı. Bilinen son vaka ise 1977 yılında Somali’de görüldü. 1980 yılında DSÖ çiçek hastalığının yok edildiğini açıkladı.

Hayvanlarda Çiçek Hastalığı Var mı?

Küçükbaş ve büyükbaş hayvanlarda da insanlardan farklı olarak, çiçek hastalığı görülüyor. Koyun çiçeği, keçi çiçeği ya da yumrulu deri hastalıkları adı verilen bu hastalık, Poxviridae familyasının (insanlardan farklı olarak) Capripoxvirus (CaPV) adlı virüsünün yol açtığı bir hastalık. Hastalık koyun, keçi ve sığırlara ciddi hasarlar verebiliyor, hatta ölümlerine yol açabiliyor. Genellikle Orta Doğu, Orta Afrika, Avrupa ve Asya’da görülen bu hastalık hayvancılık sektörüne önemli darbe vurabiliyor. 
Fakat, CDC’de yer alan bilgiye göre, insanlarda görülen çiçek hastalığı sadece insanlara bulaşıyor. Bilim insanları çiçek hastalığı virüsünün hayvanlardan insanlara bulaştığını gösteren herhangi bir bilimsel kayda sahip değiller. Bu açıdan, insanlarda görülen çiçek hastalığı virüsü ile hayvanlarda görülen çiçek hastalığı virüsü aynı familyadalar fakat aynı türleri enfekte etmiyorlar.

İddia YANLIŞ

Bir Twitter hesabı tarafından bir paylaşımda, çiçek aşısının 1500’lü yıllarda Osmanlı tabiplerinin keşfi olduğu ve hayvanlarda çiçek hastalığı görülmediği iddia edilmişti. Variolizasyon uygulaması yani bağışıklık için hastalığı sağlıklı bedene bulaştırmak uzun zamandır uygulanan bir yöntem ve 15. yüzyılda da Osmanlı İmparatorluğu’na Çerkez tüccarlar tarafından getirildiği tahmin ediliyor. İlk modern çiçek aşısı ise İngiliz doktor Edward Jenner tarafından 1796’da geliştirildi. Bunun yanında, Capripoxvirus (CaPV) adlı bir virüs türü ise küçükbaş ve büyükbaş hayvanlarda çiçek hastalığına sebep olabiliyor fakat insanlarda görülen çiçek hastalığı virüsü ile hayvanlarda görülen çiçek hastalığı virüsü aynı familyadan olmalarına rağmen, insanlardan hayvanlara veya diğer yönde bulaşmıyor.

Sonuç olarak;

Hayvanlarda çiçek hastalığının bulunmadığı iddiası yanlıiş.