Yazar:
Gül Hür
Gül Hür
Katkıda Bulunanlar:
Koray Kaplıca
Koray Kaplıca
İddia şöyle;

Bir Facebook kullanıcısı tarafından 27 Haziran 2024 tarihinde yapılan bir paylaşımda ilk İslam kadın üniversitesinin 841, ilk Amerikan kadın üniversitesinin ise 1841 yılında açıldığı iddia edildi

İddia KISMEN YANLIŞ

→ 859 yılında Fas'ın Fez şehrinde Fatima Al-Fihri adında Müslüman bir kadın tarafından kurulan Karaviyyin Üniversitesi dünyanın en eski sürekli faaliyet gösteren üniversitesi olarak gösteriliyor. Çok güçlü olmasa da üniversiteye kadınların da katılabildiğine dair bilgiler mevcut.
→ Fakat Doğu ve Batı arasında kadınların üniversiteye katılımı konusunda 1.000 yıllık bir fark yok. 11. yüzyılda Avrupa’nın en eski üniversitesi olarak geçen Salerno Üniversitesi’ne kadınların da eğitim alabildiğine dair kayıtlar var. 
→ ABD’de kadınlar için ilk kez yüksek öğrenim sağlayan kurum ise 1787 yılında kurulan Franklin & Marshall College.
Kadınların Üniversiteye Katılımı
Bilim ve medeniyetin kökeni üzerine yalnızca Türkiye’de değil, dünyada süregelen tartışmalar, genellikle Doğu ve Batı medeniyetlerine yüklenen anlamlar etrafında yoğunlaşır. Avrupa-merkezci bakış açısı, bilimin ve medeniyetin büyük ölçüde Batı'da, özellikle de Avrupa'da geliştiğini iddia ederken bu bakış açısına karşı, İslam medeniyetinin bilim ve kültür alanındaki katkılarını savunan güçlü bir tepki doğmuştur. Özellikle, Batı'nın "Karanlık Çağ" olarak nitelendirdiği dönemde İslam dünyasının bir "Altın Çağ" yaşadığı göz önünde bulundurulursa bu tartışmalar daha iyi anlaşılır. Bu çerçevede, İslam medeniyetinin bilimsel mirasını öne çıkaran iddialar, Batı'nın tarihsel anlatısına karşı sıkça dile getiriliyor. İlgili gönderide yer alan ilk İslam kadın üniversitesinin ilk Amerikan kadın üniversitesinden 1000 yıl önce kurulduğu iddiasını da bu bağlamda değerlendirmek mümkün. Bu tür iddialar, İslam dünyasının bilimsel başarılarını vurgulama arzusunu yansıttığından sosyal medya platformlarına paylaşıldığında yaygın bir şekilde dolaşıma giriyor.
Paylaşımdaki iddiayı analiz etmeden önce iddia analiz süreci açısından birkaç noktaya dikkat çekmekte fayda var. İlk husus üniversite kavramının içeriği ve tarihsel olarak ne kadar geçmişe esnetilebileceğidir. Öncelikle bugünkü anlamıyla kullandığımız üniversite kavramı son derece yeni ve moderndir. Modern anlamda üniversite, çeşitli alanlarda lisans, yüksek lisans ve doktora dereceleri verme yetkisine sahip, genellikle liberal sanatlar, bilimler ve profesyonel okullardan oluşan yükseköğretim kurumudur. Analiz için iddiada belirtilen kurumların bu tanıma ne kadar uyduğundan çok nominal olarak yükseköğretim kurumu olarak kabul edilip edilmediğine bakıldı. 
İkinci olarak ise iddiada kullanılan “kız üniversitesi” kavramından tam olarak ne anlaşılabilir? Burada iki seçenek karşımıza çıkıyor: Sadece kadınların katılabildiği ve kadınlara özel olarak faaliyet yürüten yükseköğrenim kurumları veya kadınların da katılabildiği yükseköğretim kurumları. Daha geniş bir çerçeve içinde araştırmayı yürütmek adına analizde kadınların da katılabildiği yükseköğretim kurumları temel alındı.   
Özetle, analiz edilecek iddia kadınların da katıldığı yükseköğretim kurumlarının açılması arasında Doğu ve Batı arasında 1000 yıllık bir süre olup olmadığı sorusuna odaklanıyor.
Karaviyyin: Eğitime Devam Eden Dünyanın İlk Üniversitesi
Öncelikle belirtmek gerekir ki; İslam dünyasında kadınların eğitim alabileceği çeşitli kurumlar, medreseler ve okullar tarih boyunca var olmasına rağmen "ilk İslam kadın üniversitesi" olarak tanımlanabilecek spesifik bir kurumun 841 yılında kurulduğuna dair güvenilir bir belge veya kaynak bulunmuyor.
Konu ile ilgili anahtar kelimeler üzerinden basit bir arama motoru araştırması yapıldığında, dünyanın ilk üniversitesi olarak kabul edilen Karaviyyin Üniversitesi (University of Al-Qarawiyyin) ile karşılaşmak mümkün. Bunun nedeni ise bu üniversitesinin Fatima Al-Fihri adında Müslüman bir kadın tarafından kurulmuş olması. Karaviyyin Üniversitesi, 859 yılında Fas’ın Fez şehrinde Fatima al-Fihri tarafından bir cami olarak kurulmuş ve kısa süre içinde dini eğitim verilen bir merkez haline gelmiş. Zamanla, İslam dünyasında önemli bir öğrenim merkezi olarak tanınan bu kurum, 10. yüzyıldan itibaren bilimsel eğitime de ağırlık vererek bir üniversiteye dönüşmüş. Karaviyyin, sadece dini bilimlerde değil, astronomi, matematik ve tıp gibi çeşitli alanlarda da eğitim vermiş, bu sayede Müslüman dünyasında ve ötesinde büyük bir akademik etki yaratmış bir kurum. Bugünse UNESCO ve Guinness Dünya Rekorları tarafından, dünyanın en eski sürekli faaliyet gösteren üniversitesi olarak kabul ediliyor:
Guinness Rekorlar Kitabı’ndaki Karaviyyin Üniversitesi açıklaması
En Eski Yüksek Öğrenim KurumuDünyada var olan ve sürekli faaliyet gösteren en eski eğitim kurumu, MS 859'da Fas'ın Fez kentinde kurulan Karaviyyin Üniversitesi'dir. İtalya'daki Bologna Üniversitesi ise 1088'de kurulmuş olup Avrupa'nın en eski üniversitesidir.
Sümerler, MÖ 3500'den kısa bir süre sonra yazıcı okulları veya É-Dub-ba'ya sahipti.

Karaviyyin Üniversitesi

Ancak Karaviyyin Üniversitesi’de eğitim sürecinde kadınların da katıldığına dair bazı bilgiler mevcut. Fakat bu bilginin genel kabul gören bir bilgi olmadığını da söylemek gerek. Çünkü Karaviyyin Üniversitesi ile ilgili yapılan araştırma sayısı oldukça az. Bu bilgiyi doğru kabul etsek bile iddiada belirtildiği gibi Doğu ve Batı arasında  kadınların üniversitelere katılmasında bin yıllık bir fark yok. Farklı kaynaklardan Orta Çağ’da Avrupa’daki bazı üniversitelere kadınların katılabildiği doğrulanabiliyor. Örneğin 11. yüzyılda, Avrupa’nın en eski üniversitesi olarak geçen Salerno Üniversitesi’ne kadınlar da eğitim alabiliyordu.  Daha sonraki yüzyıllarda Bologna Üniversitesi ile Montpellier Üniversitesi’nde eğitim almış kadınlara kayıtlarda rastlanabiliyor. 
Amerika Birleşik Devletleri’nde Kadınlara Alan Açan İlk Üniversiteler 
İddianın ikinci kısmında, Amerika Birleşik Devletleri’nin (ABD) ilk kadın üniversitesinin 1841 yılında kurulduğuna dair bir bilgi yer alıyor. Ancak bu iddia da doğru bir bilgi içermiyor. ABD’de kadınların yüksek öğrenim kurumlarındaki varlığına dair birkaç tarih ve kurum öne çıkıyor. Öncelikle kadınları kabul eden ilk kolej, 1787 yılında kurulan Franklin & Marshall College.
İddia yer alan 1821 yılında ise Emma Hart Willard tarafından New York'un Troy şehrinde Troy Female Seminary kurulmuş. Bu kurum, o dönemde kadınlara erkeklerle eşdeğer bir eğitim sağlamak için kurulan öncü bir okul olmasına rağmen esasen lise düzeyinde eğitim veren bir kurumdu. Yani üniversite diploması vermiyordu.

Sonuç olarak;

İlk İslam kadın üniversitesinin 841'de, ilk Amerikan kadın üniversitesi ise 1841 yılında açıldığı ile ilgili öne sürülen çeşitli iddialar kısmen doğru.