Türkiye yaz saati uygulamasını kalıcı olarak sürdürmeye hazırlanıyor. Bu demek oluyor ki, alışık olduğumuzun aksine, bu sonbaharda saatlerimizi bir saat geri almayacağız. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Berat Albayrak, yaz saati uygulamasının kalıcı hale getirilmesiyle birlikte Türkiye’nin büyük bir enerji tasarrufu sağlayacağını iddia ediyor. Bu iddianın gerekçesi özetle çalışma saatleri içinde gün ışığından daha fazla faydalanılacağı, böylelikle başta aydınlatma olmak üzere ısınma, soğutma ve diğer evsel ve endüstriyel elektrik tüketiminin azalacağı görüşüne dayanıyor. Ancak bu varsayımın aksini destekleyen birçok farklı çalışma da var.
Hangi Ülkeler Yaz Saati Uygulaması Kullanıyor?
Yaz saati uygulaması yüzyılı aşkın süredir çeşitli ülkelerde uygulanmakta. İlk olarak Kanada’da 1908 senesinde kullanılmaya başlanan yaz saati uygulaması, bilhassa 1970lerde yaşanan petrol ve enerji krizleri sonrasında yaygınlaşmaya başladı. Osmanlı İmparatorluğu da 1916’da uygulamayı sahiplenen ülkeler arasındaydı. Bugün dünyada tam 76 ülke yaz saati uygulamasını kullanıyor. Daha önce yaz saati uygulamasını kullanıp artık vazgeçen ülke sayısı ise 65.
Yaz Saati Uygulaması ile İlgili Farklı İddialar
Yaz saati uygulamasını savunanlar uygulamanın sadece enerji tasarrufu sağlamadığını, aynı zamanda insanların bilhassa yaz aylarında dışarıda daha uzun vakit geçirmelerine olanak verdiğini, böylece fiziksel ve ruhsal sağlıklarına fayda sağladıklarını iddia ediyor. Ayrıca gün ışığından azami faydalanarak gece yaşanan trafik kazası sayısının ve suç oranının düştüğünü öne süren çalışmalar da yapılmış. Sektörel olarak düşünüldüğünde ise insanların dışarıda daha çok vakit geçirmesinin başta turizm olmak üzere bir çok hizmet sektörü için katma değer arttırdığı yönünde çalışmalar var.
Yaz saati uygulamasına karşı çıkanlar ise uygulama sayesinde enerji tasarrufu elde edildiği iddiasının ikna edici olmadığını düşünüyor. Uygulamaya karşı çıkanların da enerji tasarrufu konusunun ötesinde ilginç gerekçeleri var; öyle ki yaz saati uygulamasının kalp krizi riskini arttırmak da dahil olmak üzere sağlık üzerinde olumsuz etkileri olduğunu ve sabah erken yapılması gereken işleri aksattığını iddia eden çalışmalar var. Örneğin çiftçiler ile yapılan bir araştırmaya göre yaz saati uygulamasına geçildiği dönemlerde ineklerin süt verme rutininde değişiklikler ortaya çıkıyor. Bir diğer iddia ise, özellikle kış aylarında yaz saati uygulamasına devam edilmesi durumunda, işlerine gitmek için henüz gün doğmadan evini terk eden insanların şiddet vakalarına maruz kalma olasılığının arttığını öne sürüyor. Guatemala 2008 senesinde güvenlik gerekçesiyle yaz saati uygulamasından vaz geçen ülkeler arasında yer alıyor.
Gerçekten Tasarruf Ediliyor mu ya da Aksine Enerji Giderleri Artıyor mu?
Konuyla ilgili akademik referanslarla desteklenen çalışmaların birçoğunda yaz saati uygulaması ile çok az tasarruf edildiği ya da hiç edilmediği belirtiliyor (ör: ABD, Kanada). Kimi çalışmalar ise uygulama ile aydınlatma alanında az da olsa tasarruf edilse bile ısınma ve soğutma masraflarının arttığını öne sürüyor (ör: Hindistan ve Japonya).
İstanbul Teknik Üniversitesi’nden farklı disiplinlerde çalışan araştırmacıların birlikte yaptığı çalışma ise yaz saati uygulamasının Türkiye için faydalı olacağını öne sürüyor. Çalışma elektrik fiyatının en yüksek olduğu saatler olan 17:00-22:00 arasında tüketimin artmasına yol açan kış saati uygulamasının kaldırılmasıyla, meskenlerdeki tüketiciler ve sanayi tesislerinin enerji tasarrufu yapacağını belirtiyor. İTÜ’de yapılan bu araştırmanın sonucunda; 2010-2016 yılları arasını kapsayan 6 yıllık sürede kış saati uygulaması nedeniyle yaşanan ek elektrik tüketimleri karşılaştırıldığında, kış saati uygulamasının geçerli olduğu aylar bazında yıllık yaklaşık %8.58, toplam elektrik bazında ise %3.62 oranında önemli bir tasarruf yapılacağı ortaya konulmuş. Bu tasarruf, ortalama olarak Konya ilinin yıllık toplam elektrik tüketimine eşit bir miktar anlamına geliyor.
Görüldüğü gibi yaz saati uygulamasının faydaları ve zararları ile ilgili birçok farklı görüş ve çalışma var. Ancak uygulamanın Türkiye için ne kadar faydalı olup olmadığını önümüzdeki kış aylarından sonra ortaya çıkacak verilerle birlikte deneyimleyerek göreceğiz.
Kaynaklar
Sen, doğru bilgiyi paylaş
Link panoya kopyalandı
Dijital dünyada yanlış bilginin yayılma hızı,
doğru bilgiye göre 20 kat yüksek olabiliyor.
Sen, doğru bilgiyi paylaş.