Yıllara Göre Türkiye’de Faiz Harcamaları
Büyüme
İlk yayın :
16 Nisan 2021
Hazine ve Maliye Bakanlığı Türkiye’nin bütçeden yapmış olduğu faiz ödemelerini “Aylık Bütçe Gerçekleşme Raporları” başlığı altında kamuoyuna sunuyor. Bütçe dağılımında da sadece Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın gider kalemi olan “faiz giderleri” için yıllık ayrılan bütçe ve yıl sonunda yapılan toplam faiz ödemelerini bakanlığın internet sitesinde görmek mümkün. Türkiye’nin 2021’de bütçeden faiz ödemelerine ayırdığı meblağ yaklaşık 179,5 milyar TL. Yeni yılın ilk 3 ayında bütçeden yapılan toplam faiz harcaması ise ayrılan meblağın yaklaşık %27’si 48,9 milyar TL. 2021’deki bu giderler aylık ortalama dolar kurlarına göre hesaplandığında da 6,7 milyar $.
Peki Türkiye Cumhuriyeti’nin son yıllarda yaptığı faiz ödemeleri ne kadar? Yıllar içinde bütçeden faiz ödemelerine ne kadar ödenek ayrılırken, yıl sonu ne kadar faiz harcaması gerçekleştirildi? Yapılan bu faiz ödemelerinin bütçe giderleri içerisindeki payı yıllar içinde nasıl değişiklik gösterdi? Ve faiz giderleri hangi alt başlıkları kapsıyor?
Hazine ve Maliye Bakanlığı ile birlikte Gelir İdaresi Başkanlığı da Türkiye’nin yıllık faiz harcamalarını kamuoyuna sunuyor. İki kurumun açıkladıkları faiz ödemelerindeki önemli noktalar ise; 2005 ve öncesinde giderlerin “Konsolide Bütçe” başlığı altında, 2006 ve sonrasında da “Merkezi Yönetim Bütçesi” başlığı altında yayınlanmaları. Bununla birlikte bakanlık raporlarında aylık bütçe gerçekleşmelerine de yer verirken, Gelir İdaresi Başkanlığı tamamen yıllık verileri açıklamakta.
Faiz Giderleri Neleri Kapsıyor?
Strateji ve Bütçe Başkanlığı’nın kamuoyuyla paylaştığı bütçe hazırlama rehberinde faiz giderleriyle ilgili şu bilgilere yer verilmiş:
Faiz giderleri içerisinde yer alan alt başlıklar ise; ● Kamu kurumlarına ödenen iç borç faiz giderleri,● Diğer iç borç faiz giderleri,● Dış borç faiz giderleri,● İskonto giderleri,● Para piyasası nakit işlemleri faiz giderleri,● Türev ürün giderleri,● Kira sertifikası giderleri.
Bu alt başlıkların içinde yer alan gider kalemlerinde ise devlet tahvilleri, hazine bonoları, ABD Doları, Euro ve Japon Yeni cinsinden faiz giderleri gibi birçok finansal işlem aracı yer alıyor. Ayrıca bu finansal araçlardan çoğu iç ve dış borç özelinde de ayrışıyor. (Syf:375)
Yıllar İçerisinde Devlet Tarafından Yapılan Faiz Harcamaları Ne Kadar?
Gelir İdaresi Başkanlığı ve Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından açıklanan verilere bakıldığında, 2003 yılından Şubat 2021’e kadar bütçeden yapılan faiz harcamaları toplamda 1,1 trilyon TL. Bu faiz giderleri aylık harcamalar ve aylık dolar kuruyla beraber hesaplandığında devletin 18 yılda bütçeden yaptığı faiz harcamasının 500 milyar 900 milyon $ olduğu görülüyor.
2003 yılından 2011’e kadar 30 milyar $ üzerinde seyreden yıllık faiz giderleri, 2018 yılında 15,6 milyar $’a kadar gerilemişti. 2018’den sonra ise TL’nin dolar karşısındaki değer kaybına rağmen dolar bazında tekrar artış gösteren faiz giderleri, 2020 yılında 19,4 milyar $’a kadar yükseldi. 2021’in şu ana kadarki ortalama dolar kuruna göre de yeni yılda tahmin edilen gider 23,9 milyar $. Yıllık ortalama kur stabil devam etmez, artış göstermeye devam ederse bu tahmin edilen meblağın düşmesi de muhtemel.
Devlet tarafından bütçede gösterilen faiz giderlerinde vurgusu yapılması gereken önemli bir konu da bütçede faiz harcamalarına ayrılan pay ve o yıl yapılan toplam faiz gideri. 2003 yılından bu yana bu iki kalem karşılaştırıldığında, son 18 yılda sadece 2018’de gerçekleşen faiz giderinin hedeflenen paydan daha fazla olduğu gözlemleniyor. Diğer yıllarda ise yapılan faiz harcamaları, hedeflenenin ya da bütçe içinde ona ayrılan payın altında kalmış.
Bu da ilginizi çekebilir: Türkiye'nin Dış Borcu
Bütçe Giderleri İçerisinde Faiz Giderlerinin Payı Oldukça Azaldı
Son olarak yıllar içerisinde bütçe giderlerinde faiz giderlerinin payının oldukça azaldığı görülüyor. 2003 yılında %41,7 seviyesinde olan bu oran 2017 yılına kadar her yıl azalış gösterip, tek hanelere, %8,4 seviyesine düşüyor. İlk yıllarda yaşanan bu yüksek oranın sebepleri olarak da o dönem öncesinde yaşanan ekonomik krizler ve krizler neticesinde makroekonomik göstergelerde yaşanan negatif performans belirtilebilir.
2018-2020 arasında da faiz giderlerinin artmasıyla beraber faizin toplam giderlere oranı da tekrardan negatif bir performans sergilemeye başladı ve %8,4’ten %11,1’e kadar yükseldi.
İLGİNİ ÇEKEBİLİR
Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sisteminde Ekonomi Yönetimi: Enflasyon ve Faiz Sarmalı
Mehmet Şimşek’in Güneşlenme Vergisi Açıklamaları Doğru mu?
Enflasyon Yüksek, Ekonomi Durgun: Stagflasyon Nedir?
Cumhuriyetin Ekonomik Kriz Tarihi
Ulusal Diş Hastanesinin Ücretsiz İmplant Hizmeti Vereceğine Dair İddialar Doğru mu?
Selçuk Bayraktar’ın Baykar Teknoloji İle İlgili Yatırım Açıklamaları Gerçek mi?
Yerel Seçim Sonuçlarına Neler Etkide Bulundu?
Yerel Seçimin Gündemi Kentsel Dönüşüm: İBB 650 Bin Konut Yapabilir mi?
Enflasyonun Gizli Yüzü: Şrinkflasyon, Skimpflasyon ve Enflasyon Fırsatçılığı
2023’ün Güvenli Limanı: Altın