Bir Twitter hesabı tarafından 23 Ağustos 2022 tarihinde yapılan paylaşımda e-Devlet üzerinden yapılan ad-soyad değişikliğinin mültecileri de kapsadığı iddia edildi.
e-Devlet üzerinden yapılan ad-soyad değişikliğinin mültecileri de kapsadığına dair iddiayı birçok sosyal medya hesabı eleştirilerle birlikte paylaştı. Kullanıcıların yanı sıra CHP Mersin Milletvekili Ali Mahir Başarır da sosyal medya hesabında video paylaşarak ad-soyad değişikliği için İçişleri Bakanlığını eleştirdi.
e-Devlet Üzerinden Kimler Ad- Soyad Değişikliği Yapabiliyor?
Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğü, 22 Ağustos tarihinde Twitter’da yaptığı paylaşımında “genel ahlaka uygun olmayan, gülünç olarak değerlendirilen, yazım ve imla hatası olan” ad-soyadların e-devlet üzerinden yapılacak başvurularla değişikliğin mümkün olduğunu açıkladı. 24 Aralık 2022 tarihine kadar e-devlet üzerinden başvuruların açık olduğunu da belirtti. İl ve ilçe idare kurulu kararıyla ad-soyad düzeltilmesi uygulaması sayesinde bugüne kadar 298 bin 670 kişinin soyadını, 134 bin 818 kişinin ise adını değiştirdiği bildirildi.
Bu duyurunun ardından sosyal medyada konuyla alakalı birçok paylaşım yayılmaya başladı. Örneğin, adını ve soyadını “Fatih Terim” olarak değiştirmek isteyen kişilerin sayısının 20 bini bulduğu iddia edildi. Bazı hesaplar da isim değiştirmenin, sonradan Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olan ve çoğunluğunun isimleri Arapça olan mülteciler için bir avantaj olduğunu iddia etti. CHP Mersin Milletvekili Ali Mahir Başarır bu konuyla ilgili olarak İçişleri Bakanlığını muhatap alarak TBMM’ye soru önergesi sundu.
Bu tartışmaların ardından e-Devlet ile ad soyad değişikliği son dönemin önemli gündem maddelerinden biri haline geldi. Bunun üzerine Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğü, Twitter hesabı üzerinden yeni bir paylaşımda bulundu.
İlgili paylaşımda bulunan bağlantıya gidildiğinde İçişleri Bakanlığı’nın daha detaylı bir anlatımı bulunuyor. Bakanlık, bu başvuruların 2017’de başladığını belirtilmiş. Fakat daha önce İl Nüfus Müdürlüğü'nden yapılan başvurular artık e-Devlet üzerinden de yapılabiliyor.
“5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununda 17.10.2017 ve 06.12.2019 tarihlerinde yapılan düzenlemeler ile ad veya soyadında; yazım ve imla hatası veya düzeltme işareti kullanımından kaynaklanan anlam değişiklikleri bulunan, genel ahlaka uygun olmayan ve toplum tarafından gülünç karşılandığı değerlendirilen kişiler, yurt içinde ilçe nüfus müdürlüğüne, yurtdışında ise dış temsilciliklerimize ya da e-Devlet üzerinden başvurmaları halinde, il ve ilçe idare kurulunun vereceği kararla bir kereye mahsus mahkeme kararı aranmaksızın değiştirilmesine olanak sağlanmıştır.”
Açıklamada ne tür ad ve soyadların değişebileceğine dair de örnekler verilmiş: "Yasmin/ Yasemin, Memet/ Mehmet, Melhat/Melahat, Çığdem/Çiğdem, Alı/Ali, Nıhal /Nihal, Ulku/Ülkü, Adem/Âdem, Bilal/Bilâl, Kazım/Kâzım, Kamil/Kâmil"
2525 sayılı Soyadı Kanunu'nda belirtilen umumi edeplere uygun olmayan ve gülünç ad veya soyadı olduğu değerlendirilenlere örnek olarak da "Yalak", "Kalas", "Sıçan", "Deli", "Koyun", "Top", "Boynuz", "Ördek" isimlerine yer verilmiş.
Yaklaşık 5 yıldır yürürlükte olan ve mahkemelerin iş yükünü azaltmak amaçlı vatandaşlara da kolaylık sağladığı belirtilen bu uygulamaya dair 2018 ve 2019’da yayımlanan haberlere rastlamak mümkün.
Düzenleme Sonradan Türk Vatandaşı Olanları Kapsamıyor
Söz konusu iddiada ülkede yaşayan mültecilerin bu değişiklikle adlarını değiştirebileceklerine yönelikti. Fakat İçişleri Bakanlığı 2017’den beri süregelen bu başvurularda “sadece doğumla Türk vatandaşı olan kişiler”in yararlanabileceğini belirtmiş. Sonradan T.C. vatandaşlığını kazanan kişilerin ad soyad değişikliği konusunda kapsam dışı olduğunu da eklemiş.
Adın ve Soyadın Tamamının Değiştirilmesi Ancak Haklı Sebeplerle Mahkeme Kurulu’nun Kararı ile Gerçekleştiriliyor
Hukukçu yazar Arif Barış Özbilen’in derlediği “Mahkeme Kararına Dayanmayan Ad Ve Soyadı Değişiklikleri (Nüfus Hizmetleri Kanunu Geçici Madde 8 Hükmüne Bir Bakış)” isimli makalesinde bu konuyla alakalı Medeni Kanun destekli oldukça detaylı bilgiler yer alıyor.
Detaylarda, gerçekten bir kimsenin dilediği zaman, olur olmaz nedenlerle adını ya da soyadını değiştirmesi, bu kişinin eski adını kullanarak ilişki kurduğu ve bu kişiyi eski adıyla tanıyan kimseler bakımından güven zedeleyici ve hatta zarar doğurucu neticeler yaratabileceğini belirtiliyor. İşte bu nedenle Medeni Kanunu’nun m. 27/f. 1 hükmü, adın değiştirilmesini belirli koşullara bağlayarak, kişilerin ad ya da soyadlarını istedikleri gibi ya da diledikleri zamanda değiştirmelerinin önüne geçmeyi amaçladığını açıklıyor. Özbilen’in makalesinde de belirttiği üzere: “Adı geçen hüküm, adın değiştirilmesinin ancak haklı sebeplerin varlığı hâlinde söz konusu olabileceğini düzenlemekte ve ad değişikliğinin yalnızca mahkeme kararına dayanılarak gerçekleşebileceğini öngörmektedir. Bu hüküm karşısında, adını veya soyadını değiştirmek isteyen bir kimse, bunu sağlamak için dava açmak ve hâkime ad ya da soyadı değişikliği talebinin haklı bir sebebe dayandığını ispat etmek zorundadır. Yasal düzenleme ile haklı sebepleri sıralayan sınırlayıcı bir liste oluşturmak mümkün olmayacağından, ad değişikliğini gündeme getiren sebebin haklı olup olmadığı hâkim tarafından takdir edilecektir.”
Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğü de bu mahkeme kararıyla kurulun kararı sonuçlandırdığı özel nedenler dışında imla hataları, kişinin adının gülünç ya da genel ahlâka aykırı olarak değerlendirilebilecek anlamda olan ad ve soyadları mahkemeye gitmeden daha hızlı ve kolay şekilde değiştirebilmesi için vatandaşlara e-devlet üzerinden hizmet sunuyor.
İddia YANLIŞ
Bir Twitter hesabı tarafından yapılan paylaşımda e-Devlet üzerinden yapılan ad-soyad değişikliğinin mültecileri de kapsadığı iddia edilmişti. Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğü bu düzenlemenin yazım ve imla hatası veya düzeltme işareti kullanımından kaynaklanan anlam değişiklikleri bulunan, genel ahlaka uygun olmayan ve toplum tarafından gülünç karşılandığı değerlendirilen kişiler için geçerli olduğunu belirtmiş. Bu hususlar dışında ad ve soyadı değişiklikleri için mahkeme kararının geçerli olduğunu ve bireylerin mahkemeye gitmelerini gerektiğini belirtmiş. İçişleri Bakanlığı 2017’den beri süregelen bu başvurularda iddiaların aksine “sadece doğumla Türk vatandaşı olan kişiler”in yararlanabileceğini belirtmiş. Sonradan Türk vatandaşlığını kazanan kişilerin ad soyad değişikliği konusunda kapsam dışı olduğunu da eklemiş.
Sonuç olarak;
e-Devlet üzerinden yapılan ad-soyad değişikliği mültecileri de kapsadığı iddiası yanlış.