Ekrem İmamoğlu’nun Türbe Ziyaretinden 1453 Gün Sonra Gözaltına Alındığı İddiası Doğru mu?

Türkiye siyasetinde sıkça başvurulan “devlet aklı” kavramı, bazı yönleriyle siyaset bilimi literatüründe karşılık bulsa da, zaman zaman komplo teorileriyle iç içe geçerek abartılı biçimlerde kullanılabiliyor. Özellikle karmaşık olayları açıklamakta kullanılan bu kavram, gerçeğe dair bağlamından koparıldığında, olgusal bilgi yerine spekülatif anlatıların yayılmasına zemin hazırlıyor. Bu durum da siyasi gelişmelerin sağlıklı analiz edilmesini zorlaştırıyor ve kamuoyunda yanlış bilgilerin dolaşıma girmesine neden oluyor.

İlgili Instagram gönderisinde yer alan Ekrem İmamoğlu iddiası da benzer şekilde bir “devlet aklına” göndermede bulunmuş. İddiaya göre, Ekrem İmamoğlu’nun bir türbe ziyaretinde ellerini arkasında bağlayıp türbeye saygısızlık yapmasının üzerinden 1453 gün geçtikten sonra gözaltına alınmış. Bu durum ise devletin İmamoğlu’nun “saygısızlığının karşılığına verdiği bir ders”.

​Ekrem İmamoğlu, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı olarak 29 Mayıs 2020 tarihinde İstanbul'un fethinin 567. yıldönümü kapsamında düzenlenen anma töreninde Fatih Sultan Mehmet Türbesi'ni ziyaret etmişti. İmamoğlu’nun bu türbe ziyareti sırasında ellerini arkadan bağlayarak yürümesi, bazı kesimler tarafından saygısızlık olarak değerlendirilmiş ve bu konuda tartışmalar yaşanmıştı. Hatta bu tartışmalar yargıya intikal etmiş ve İmamoğlu’na türbe önünde ellerini arkaya bağladığı için soruşturma açılmıştı.

İlgili gönderide, İmamoğlu’nun bu türbe ziyaretinden 1453 gün sonra gözaltına alındığı iddia edilmiş. Ancak İmamoğlu’nun 29 Mayıs 2020 tarihli Fatih Sultan Mehmet Türbesi ziyareti ile gözaltına alındığı 19 Mart 2025 tarihi arasında 1755 gün bulunuyor. Bu iki tarih arasındaki gün farkı, takvim hesaplamalarıyla kolayca belirlenebiliyor. 29 Mayıs 2020’den 19 Mart 2025’e kadar geçen sürede artık yıllar ve ay uzunlukları dikkate alındığında toplamda 1755 gün olduğu görülüyor. Basitçe açıklamak gerekirse, her yıl yaklaşık 365 gün olsa da bazı yıllarda (örneğin 2020) 366 gün bulunması bu farkı etkiliyor.

Her ne kadar sosyal medyada paylaşılan içerikte, İstanbul’un kurtuluşu olan 1453 yılı üzerinden sembolik ve kasıtlı bir bağ kurulmaya çalışılsa da, tarihsel veriler bu iddiayı desteklemiyor. Ancak daha da önemlisi, gün sayısı gerçekten 1453 olsaydı bile, bu durum tek başına herhangi bir bilinçli tercih ya da "mesaj" anlamına gelmezdi. Sayılarla kurulan bu tür sembolik ilişkiler, çoğu zaman rastlantısaldır ve gerçek neden-sonuç ilişkilerini gölgeleyebilir.