Son 17 yılda dünya ekonomisi 2009’da yaşanan durgunluğa rağmen yaklaşık %69 oranında büyüdü. Fakat bu büyümenin kimlere yaradığı konusunda tartışma hala devam ediyor. Pew Araştırma Merkezi’nin Dünya Bankası verilerinden çıkardığı sonuç, küresel orta sınıfın bir gerçeklikten çok vaat olarak kaldığını gösteriyor. 2001’den 2011’e 2 dolar altında yaşayan nüfus %29’dan %15’e düştü. Fakat dünya nüfusunun %84’ü halen günlük 20 dolar ve altında yaşıyor.
Halbuki 2017’de dünyada varlığı 1 milyar doları aşan 2.043 kişi var ve 2016’da bu rakam 1.810’du. 2000’de Forbes’un milyarderler listesindeki ilk on zenginin toplam varlığı 270 milyar dolar iken, 2017’de ise 612,5 milyar dolar oldu. Dünya ekonomisinin %70 bile büyümediği bir zaman aralığında ilk on zenginin varlığı 2,2 katına çıktı.
Forbes listesinin son 17 yıllık seyrine bakıldığında, zenginliğin ülke dağılımları konusunda da çıkarımlar yapmak mümkün. 2000 yılında listenin ilk on sırasını işgal edenlerin yedisini ABD vatandaşları ve şirketleri oluşturuyordu. İlk onda geri kalan sıraları Aldi süpermarketler zincirinin sahibi Albrect kardeşler, SoftBank’ın sahibi Son ve Thomson Reuters’ın sahibi Kanadalı Kenneth Thomson paylaşıyordu.
Fakat 2010’a gelindiğinde, ilk on sırada radikal değişiklikler gerçekleşti. ABD’den sadece üç zengin ilk ona girebilirken, gelişmekte olan ülkeler olan Hindistan, Meksika ve Brezilya’dan zenginler üst sıralara yerleşti. 2017’de ise bu zenginlerden sadece Meksikalı Carlos Slim altıncı sırada kendine yer bulabildi. Gelişmekte olan ülkelerdeki yüksek büyüme oranları 2009 krizinden sonra yerini durgunluğa bırakırken, bu ülkelerden sıralamaya giren zengin sayısında da düşüşler oldu. 2017 sıralamasına ABD’den sekiz zengin girdi.
Türkiye'deki Duruma Bir Bakış
Türkiye İstatistik Kurumu verilerine göre, 2015 yılı itibariyle Türkiye’de en zengin %20’nin geliri, en düşük gelirli %20’nin gelirinin 7,6 katı. Credit Suisse’in düzenli olarak yayınladığı servet raporuna göre de Türkiye’de bir yetişkinin ortalama serveti 19,6 bin dolar ama diğer göstergeler aynı gelir gibi servetin de eşitsiz dağıldığını gösteriyor. Türkiye’de yetişkin nüfusun %72’sinin varlığı 10 bin doların, %98’in varlığı ise 100 bin doların altında.
2000 yılından bu yana Türkiye ekonomisi %70’e yakın büyüme kaydetti. Bu dönemde en zengin %20 ile en az gelirli %20 arasındaki fark 9,5 kattan 7,6 kata indi. Fakat aynı dönemde serveti 1 milyar doları aşıp Forbes’un listesine giren zengin sayısı 4’ten 29’a çıktı. Bu listede olanların toplam serveti 2000 yılında 21 milyar dolar iken 2017’de 48,5 milyar dolara ulaştı.
2017 Forbes Listesi’ne Türkiye’den giren en zengin kişi Yıldız Holding Yönetim Kurulu başkanı Murat Ülker. Ülker’in serveti 3,7 milyar doları buluyor. Kurumsal açıdan ise Koç ailesinin kişisel servetleri toplamda 6,5 milyar doları aşıyor. Doğuş Holding’in sahibi Şahenk ailesinin de varlıkları toplamda 5,1 milyar dolar.
2000 yılında Forbes listesine Türkiye’den sadece Sabancı, Koç, Şahenk ve Karamehmet aileleri girebilmişti. 2005’te bu ailelere Bülent Eczacıbaşı, Hüsnü Özyeğin, Ahmet Zorlu ve Aydın Doğan eklendi. 2010’dan itibaren ise çeşitli sektörlerde uzun yıldır faaliyet gösteren aile şirketlerinin yanında genişleyen inşaat sektöründen Enka, Rönesans Holding ve Ağaoğlu Şirketler grubu, perakende sektöründen BİM ve moda ve konfeksiyon alanında LC Waikiki gibi markaları bünyesinde bulunduran holding patronları da bu listede kendine yer buldu.