Birleşmiş Milletler (BM) İklim Değişikliği 21. Taraflar Konferansı (COP21) 30 Kasım’da Paris’te başladı. Sivil toplum tarafından, küresel sıcaklık artışının 2oC’nin altında tutulmasına yönelik taahhütlerin verilmesi için son şans olarak değerlendirilen zirvede, Türkiye de üst düzeyde temsil edildi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Çevre ve Şehircilik Bakanı Fatma Güldemet Sarı Paris’te yaptıkları açıklamalarda ortak bir noktaya değindi. İki isim de gelişmekte olan bir ülke olarak Türkiye’nin kendi özel koşulları dâhilinde, iklim değişikliğine uyum ve etkilerinin azaltılması konusunda, gelişmiş ülkelerden farklı sorumluluklara sahip olması gerektiğini belirtti.  Kendi payına Türkiye, 2030 yılına kadar karbon salımını ‘referans senaryoya göre’ yüzde 21’e kadar azaltmayı hedefliyor.

Kaynak: Niyet Edilen Ulusal Olarak Belirlenmiş Katkı http://www.csb.gov.tr/db/turkce/editordosya/The_INDC_of_TURKEY_v_15_19_30-TR.pdf
Türkiye’nin Sera Gazı Azaltımı İçin “Niyet Edilen Ulusal Katkı Beyanı” (NEUKB) Ne İçeriyor?
Niyet Edilen Ulusal Katkı Beyanları-NEUKB (Intended Nationally Determined Contributions-INDCs), Türkiye’nin 2004’ten bu yana taraf olduğu BM Çerçeve İklim Değişikliği Sözleşmesi (BMÇİDS) gereğince taraf ülkelerin beyan etmeleri gereken sera gazı emisyon azaltım hedeflerini içeren belgelerdir.  NEUKB’lerin içeriklerinde somut azaltım hedefleri, azaltımın kıyaslanacağı baz yıllar, ülkelerin kendine has koşulları, yol haritası ve uygulanacak metodoloji gibi kısımların olması beklenmektedir. 30 Kasım 2015’te yayınlanan NEUKB Sentez Raporu şu ana kadar 119 ülkenin niyet beyanında bulunduğunu belirtiyor.
Peki Türkiye’nin niyet beyanının içeriği nasıl? Beyanatın “Ulusal Şartlar” başlığı altında, emisyon hedefini belirlerken Türkiye’nin göze aldığı koşullar sıralanıyor. Türkiye’nin hala gelişmekte olan bir ülke olarak küresel kümülatif emisyonların sadece %0,7’sinden sorumlu olduğu belirtiliyor. Ayrıca enerji ithalatı masraflarının ülkenin cari açığında büyük paya sahip olduğu, dolayısıyla yerli enerji kaynaklarından azami şekilde faydalanması gerektiği de beyanda ele alınan konular arasında. Türkiye bu nedenle iklim değişikliği ile mücadele konusunda mali ve teknolojik kısıtlamalara maruz olduğunu belirterek, süreçte fazla sorumluluk üstlenmeye sıcak bakmadığı izlenimi veriyor.

Kaynak: Çevre ve Şehircilik Bakanlığı http://www.csb.gov.tr/projeler/iklim/index.php?Sayfa=sayfa&Tur=webmenu&Id=12471
Beyanata göre Türkiye’nin 2012 sera gazı emisyonları yaklaşık olarak 440 milyon ton karbondioksite eşdeğerdir. Referans senaryoya göre, yani bir azaltım politikası uygulanmadığı koşullarda, 2030 yılında emisyon miktarının 1.175 milyon tona ulaşması bekleniyor. Türkiye enerji, endüstri, ulaştırma, tarım, arazi kullanımı, ormancılık ve atık gibi sektörlerde yapacağı düzenlemelerle 2030 yılında referans senaryoya göre %21’e kadar azaltım gerçekleştirerek, emisyon miktarını 929 milyon tona kadar indirmeyi hedefliyor.
Türkiye’nin Ulusal Katkı Beyanı Gerçek mi?
Beyanata göre Türkiye’nin ulusal katkısı, konuyla ilgili tüm paydaşların görüş ve önerilerini dikkate alan katılımcı bir süreçle ve analitik çalışmalar yürütülerek 1 yıl içinde hazırlanmış. Ayrıca enerji modellemesi için TIMES-MACRO modeli, enerji dışı emisyonlar için ise farklı ulusal model ve çalışmalar kullanılmış. Bu noktada ülkelerin emisyon projeksiyonlarını belirlerken standart bir metodoloji yerine kendine özgü yöntemler kullandıklarını belirtelim.
Bu durumun farkına varan Melbourne Üniversitesi İklim ve Enerji Departmanı ulusal katkı beyanlarını ortak bir metodolojiye göre incelemiş ve bu çalışmaya göre Türkiye’nin azaltım hedefleri gerçeklikten uzak görünüyor. Melbourne Üniversitesi araştırmasında kullanılan metodoloji şu şekilde özetlenebilir: Öncelikle ülkelerin 2030 için öngördükleri karbon salım hedefleri olduğu gibi alınıyor. Farklı olarak ise, ülkelerin kendi kullandıkları referans modelleri yerine, ülkelerin geçmişteki emisyon değerleri ile Hükümetler Arası İklim Değişikliği Paneli’nin (IPCC) AR5 veri tabanında yer alan emisyon senaryolarından faydalanarak, yeni bir referans (business as usual-BUA) değeri hesaplanıyor.
Daha açık bir ifadeyle bu araştırma ülkelerin 2030 için beyan ettikleri azaltım hedefinin sözde kaldığını ve azaltım hedefi olarak sunulan değerin gerçekçi bir referans senaryo tahminin üzerinde kaldığını iddia ediyor. Dahası bu araştırma, ülkelerin 2030 için belirttikleri azaltım beyanları ile ortak metodoloji ile yeniden hesaplanan referans değer arasındaki farkı ortaya çıkarıyor ve aradaki farazi miktarı “havacıva” (hot air) olarak nitelendirerek ulusal beyanı gerçeklikten en uzak olan ülkeleri sıralıyor. Ulusal beyanı gerçeklikten en uzak ve abartılı olan ilk üç ülke ise Rusya, Türkiye ve Paraguay olarak belirtilmiş.

Mebourne Üniversitesi’nin çalışmasının sonuçları ülkelerin ulusal katkı beyanlarını belirlerken, kendi kullandıkları yöntemlerin geçerliliği konusunda şüphe duymamıza yol açacak nitelikte. Eğer bu çalışmanın yaptığı gibi 2030 için IPCC senaryolarını dikkate alacak olursak, Türkiye’nin iklim değişikliği ile mücadelede ortaya koyabileceği pozitif etki bir yana, negatif etki yapacağını bile varsayabiliriz.
Diğer taraftan ülkeleri ‘havacıva’ yapmakla itham eden bu çalışmayı dikkate almayacak olsak bile, Türkiye’nin ulusal beyanında verilen referans senaryoda (herhangi bir emisyon azaltım politikası uygulanmadan) 2030’a kadar emisyon miktarını %273’lük bir artışla 430 milyon ton CO2e’den 1.175 milyon ton CO2e’ye çıkacağını görüyoruz. Türkiye kendince gerekli önlemleri aldığında dahi artış %216 gibi hayli yüksek bir seviyede olacak. Her halükarda ekonomisinde yapısal değişikliler yapmayıp fosil yakıtı merkeze alan enerji politikalarını sürdürmeye devam ettiği sürece Türkiye ve dünya ısınmaya devam edecek gibi görünüyor.
Kaynaklar
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın COP 21 Açıklaması
Çevre ve Şehircilik Bakanı Fatma Güldemet Sarı’nın COP 21 Açıklaması
BMÇİDS Ulusal Katkı Beyanları
Türkiye’nin Niyet Edilen Ulusal Katkı Beyanı
BMÇİDS Ulusal Katkı Beyanları Sentez Raporu
Melbourne Üniversitesi İklim ve Enerji Departmanı “Havacıva” Çalışması
IPCC AR 5 Senaryo Veritabanı
Doğruluk Payı “Türkiye Isınıyor Farkında mısınız?”
Doğruluk Payı “Kömür ile İlgili 5 Çarpıcı Gerçek”