Yazar:
Gül Hür
Paris 2024 Olimpiyatları’nda İtalyan boksör Angela Carini, Cezayirli rakibi Imane Khelif ile karşılaştığı maçın henüz 46. saniyesinde müsabakadan çekildi. Bu durum, bir boks maçı için sıradan gibi görünse de, ardından Imane Khelif’in biyolojik cinsiyeti hakkında sosyal medyada yoğun tartışmalar başladı ve bu tartışmalar Paris Olimpiyatları’nın en çok konuşulan konularından biri haline geldi. Elon Musk’tan JK Rowling’e kadar birçok ünlü ismin de bu tartışmaya katılması, sosyal medyada birçok sporcunun biyolojik cinsiyetiyle ilgili iddiaların yayılmasına yol açtı. Örneğin, Uluslararası Yüzme Federasyonu'nun kararıyla zaten olimpiyatlara katılamayan ABD’li trans yüzücü Lia Thomas hakkında, sanki tepkiler sonucunda diskalifiye edilmiş gibi yanlış bilgi ve manipüle edilmiş görseller içeren bir gönderi milyonlarca kişiye ulaştı. 
Paris 2024 oyunları, bu tartışmaların doruğa ulaştığı bir olimpiyat olarak kayıtlara geçse de, kadın sporcuların biyolojik cinsiyeti üzerine tartışmaların kökeni oldukça eskidir. Bu konuda bir dönüm noktası olarak, bir kadın sporcunun ilk kez cinsiyet doğrulama testine tabi tutulduğu 1936 Berlin Olimpiyatları gösterilebilir.
1936

Berlin Olimpiyatları

1936 Berlin Olimpiyatları’nda kadınlar 100 metre yarışını kazanan Helen Stephens, fiziksel görünüşü nedeniyle kadın olmadığına dair şüpheleri üzerine çeken ilk atlet.  Bu şüpheler nedeniyle Stephens’tan cinsiyetini doğrulamak için bir test yaptırması
1936 Berlin Olimpiyatları’nda kadınlar 100 metre yarışını kazanan Helen Stephens, fiziksel görünüşü nedeniyle kadın olmadığına dair şüpheleri üzerine çeken ilk atlet.  Bu şüpheler nedeniyle Stephens’tan cinsiyetini doğrulamak için bir test yaptırması istendi. Bu talebi hakaret olarak algılayan Stephens, test sonucunda kadın olduğunu kanıtladı ama bugünlere kadar gelecek biyolojik cinsiyet tartışmalarının kadın bedeni üzerinden nasıl şekilleneceğinin de ilk göstergesiydi. 
1967

“Erkek” Olduğu Gerekçesiyle Olimpiyatlardan Diskalifiye Edilen İlk Kadın Sporcu

1967 yılında Avrupa Kupası’nda yapılan bir bukkal smear testi sırasında Polonyalı koşucu Ewa Klobukowska, “fazladan bir kromozomu” ve “erkek benzeri içsel özellikleri” olduğu gerekçesiyle cinsiyet testinde başarısız bulundu. Bu
1967 yılında Avrupa Kupası’nda yapılan bir bukkal smear testi sırasında Polonyalı koşucu Ewa Klobukowska, “fazladan bir kromozomu” ve “erkek benzeri içsel özellikleri” olduğu gerekçesiyle cinsiyet testinde başarısız bulundu. Bu nedenle spordan diskalifiye edilen Klobukowska, “bilmeden erkek olarak yarıştığı” iddiasıyla bu duruma maruz kalan ilk kadın sporcu olarak tarihe geçti.
1968

Cinsiyet Testlerinin Başlaması

1967’de Polonyalı atlet Ewa Klobukowska’nın cinsiyet testinde başarısız bulunarak spordan diskalifiye edilmesinin ardından, 1968’de Uluslararası Olimpiyat Komitesi (International Olympic Committee - IOC), kadın sporcular için zorunlu cinsiyet testlerini
1967’de Polonyalı atlet Ewa Klobukowska’nın cinsiyet testinde başarısız bulunarak spordan diskalifiye edilmesinin ardından, 1968’de Uluslararası Olimpiyat Komitesi (International Olympic Committee - IOC), kadın sporcular için zorunlu cinsiyet testlerini başlattı. Bu testler, fiziksel muayenelerden genetik testlere kadar çeşitli yöntemleri içeriyordu ve sporcular, Y kromozomu gibi erkeklere özgü genetik materyallerin tespiti için test ediliyordu. Klobukowska’nın “fazladan bir kromozomu” olduğu ve “erkek benzeri içsel özellikler” taşıdığı gerekçesiyle diskalifiye edilmesi, bu testlerin ilk büyük uygulamasıydı. 1970’lerde Barr cisimciği testleri terk edilmesine rağmen, IOC cinsiyet testlerine olan bağlılığını sürdürdü ve bu testler 1999’a kadar zorunlu olarak uygulanmaya devam etti. Ancak, bu uygulamanın bilimsel geçerliliği ve etikliği yıllar boyunca tartışma konusu oldu ve nihayetinde 2000 Sidney Olimpiyat Oyunları’ndan itibaren cinsiyet testlerinin zorunlu tutulmasına son verildi.
1992

Uluslararası Amatör Atletizm Federasyonu’nun Yeni Kararı

Uluslararası Amatör Atletizm Federasyonu (International Amateur Athletic Federation - IAAF), kadın sporcular üzerinde genel cinsiyet testleri uygulamak yerine, sadece şüpheli durumlarda ayrıntılı testler yapma kararı aldı. Buna karşılık, Uluslararası Olimpiyat Komi
Uluslararası Amatör Atletizm Federasyonu (International Amateur Athletic Federation - IAAF), kadın sporcular üzerinde genel cinsiyet testleri uygulamak yerine, sadece şüpheli durumlarda ayrıntılı testler yapma kararı aldı. Buna karşılık, Uluslararası Olimpiyat Komitesi (International Olympic Committee - IOC), tüm kadın sporcular için SRY genine dayalı bir testin kullanılmasını zorunlu hale getirdi. Bu zorunlu test uygulaması da 2000 yılında Sidney, Avustralya’da düzenlenen Olimpiyat Oyunlarına kadar geçerliliğini sürdürdü.
2009

Caster Semenya Olayı

Güney Afrikalı sporcu Caster Semenya, 2009 yılında kadınlar 800 metrede dünya şampiyonu olduktan sonra, erkek olduğu iddialarıyla cinsiyet testine tabi tutuldu. 2019’da Dü
Güney Afrikalı sporcu Caster Semenya, 2009 yılında kadınlar 800 metrede dünya şampiyonu olduktan sonra, erkek olduğu iddialarıyla cinsiyet testine tabi tutuldu. 2019’da Dünya Atletizm Birliği, kadın atletlerin kan testosteron seviyesini litre başına 5 nanomol seviyesine düşürmeleri ve yarışmalardan önce 12 ay boyunca bu eşiğin altında kalmaları şartını getirdi. Semenya, bu ilaçları kullanmayacağını belirtti ve bu nedenle yarışmalara katılamadı. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi, bu kararı ayrımcılık olarak değerlendirdi.
2014

Dutee Chand Olayı

2014 yılında, yüksek testosteron seviyeleri nedeniyle Hindistanlı koşucu Dutee Chand, yetkililer tarafından yarışmalardan men edildi. Ancak, 2015 yılında Spor Tahkim Mahk
2014 yılında, yüksek testosteron seviyeleri nedeniyle Hindistanlı koşucu Dutee Chand, yetkililer tarafından yarışmalardan men edildi. Ancak, 2015 yılında Spor Tahkim Mahkemesi (CAS), Chand’ın temyiz başvurusunu kabul ederek ona hak verdi. Bu karar sonrasında, Uluslararası Amatör Atletizm Federasyonu’nun (IAAF) kurallarının askıya alınmasıyla Chand, herhangi bir kısıtlama olmaksızın yarışmalara katılabildi.
2018

Uluslararası Atletizm Federasyonu’nun Düzenlemesi

Uluslararası Atletizm Federasyonu, kadın sporcular için 400 metre ile 1 mil arasındaki yarışlarda geçerli olacak bir testosteron sınırı belirledi. Bu düzenlemeye göre, bu mesafelerde yarışan kadın sporcuların testosteron seviyeleri litre başına
Uluslararası Atletizm Federasyonu, kadın sporcular için 400 metre ile 1 mil arasındaki yarışlarda geçerli olacak bir testosteron sınırı belirledi. Bu düzenlemeye göre, bu mesafelerde yarışan kadın sporcuların testosteron seviyeleri litre başına 5 nanomolün altında olmalıydı. 
2020

Tokyo Olimpiyatları

2020 Tokyo Olimpiyatları'nda, Laurel Hubbard, halterde yarışan ilk açık trans kadın sporcu olarak
2020 Tokyo Olimpiyatları'nda, Laurel Hubbard, halterde yarışan ilk açık trans kadın sporcu olarak tarihe geçti. Hubbard'ın katılımı, trans sporcuların yarışmalara katılımı konusundaki tartışmaları yeniden alevlendirdi.
2021

Uluslararası Olimpiyat Komitesi’nin Cinsiyet Politikası İncelemesi

2021 yılında Uluslararası Olimpiyat Komitesi (International Olympic Committee - IOC), cinsiyet doğrulama politikalarını yeniden gözden geçirme kararı aldı. Bu süreçte, bireysel spor federasyonlarının kendi kurallarını be
2021 yılında Uluslararası Olimpiyat Komitesi (International Olympic Committee - IOC), cinsiyet doğrulama politikalarını yeniden gözden geçirme kararı aldı. Bu süreçte, bireysel spor federasyonlarının kendi kurallarını belirlemelerine izin verileceği ve cinsiyet doğrulama konusunda daha bilimsel ve insan haklarına duyarlı yaklaşımlar benimseneceği açıklandı.
2022

Lia Thomas ve FINA Düzenlemeleri

Amerikalı yüzücü Lia Thomas, ulusal serbest stil yarışlarını kazanan ilk trans atlet olarak dikkat çekti. Thomas’ın başarıları olimpik sporlardaki cinsiyet poli
Amerikalı yüzücü Lia Thomas, ulusal serbest stil yarışlarını kazanan ilk trans atlet olarak dikkat çekti. Thomas’ın başarıları olimpik sporlardaki cinsiyet politikalarının yeniden değerlendirilmesine yol açtı.
Daha sonrasında Uluslararası Yüzme Federasyonu (Fédération internationale de natation - FINA), trans kadın sporcuların kadınlar kategorisinde yarışmalarını kısıtlayan yeni kararlar aldı. Bu karara göre, ergenlik dönemini erkek olarak tamamlayan trans kadınların kadınlar kategorisinde yarışmasına izin verilmedi. Lia Thomas bu nedenle yarışmalardan men edildi.
2023

Imane Khelif ve Lin Yu-ting Tartışmaları

2023’te Uluslararası Boks Birliği (International Boxing Association - IBA), Cezayirli boksör Imane Khelif ve Tayvanlı boksör Lin Yu-ting’in yarışmalara katılımını
2023’te Uluslararası Boks Birliği (International Boxing Association - IBA), Cezayirli boksör Imane Khelif ve Tayvanlı boksör Lin Yu-ting’in yarışmalara katılımını engelledi. Her iki boksör de, IBA’nın erkek XY kromozomlarına sahip sporcuların kadın müsabakalarında yarışmasını engelleyen kurallara uymadıkları gerekçesiyle 2023 Yeni Delhi Dünya Şampiyonası’ndan diskalifiye edildi.  Cezayir ve Tayvan bu iddiaları reddetti, ancak IBA, gizlilik nedeniyle yapılan testlerin türünü açıklamadı. Paris Olimpiyatlarına katılan iki sporcu da altın madalya kazandılar. 
2024

Paris Olimpiyatları

Paris Olimpiyatları’na yaklaşırken, Uluslararası Olimpiyat Komitesi (International Olympic Committee - IOC), trans sporcuların katılımı konusunda daha katı düzenlemeler getirip getirmeme konusunda tartışmalar yaşadı. Bazı spor federasyonları, trans sporcuların kadın kategorilerinde yarışmasını kısıtlamayı önerirken, diğerleri daha kapsayıcı politik
Paris Olimpiyatları’na yaklaşırken, Uluslararası Olimpiyat Komitesi (International Olympic Committee - IOC), trans sporcuların katılımı konusunda daha katı düzenlemeler getirip getirmeme konusunda tartışmalar yaşadı. Bazı spor federasyonları, trans sporcuların kadın kategorilerinde yarışmasını kısıtlamayı önerirken, diğerleri daha kapsayıcı politikaları savundu. IOC, nihai kararlarını uzman görüşlerine ve bilimsel araştırmalara dayandıracağını açıkladı.