Bir Twitter hesabı tarafından 6 Ekim 2021 tarihinde yapılan bir paylaşımda, Paris İklim Anlaşması ile beraber yapay etlerin hayatımıza gireceği ve yapay etlerle beraber insan-hayvan karışımı varlıkların ortaya çıkacağı iddia edildi. Paylaşımda geçen metin şu şekilde:
“Paris İklim Sözleşmesi sonrası yapay et hayatımızı çok hızlı girecek. Yapay et ve gıdalarla hayvan genlerini insanlara aktararak insan ve hayvan karışımı varlıklar ortaya çıkarmaya çalışıyorlar. #ParisİhanetAnlaşması”

Benzer iddialar kimi haber sitelerinde ve çeşitli sosyal medya mecralarında da dile getirilmiş.
Paris Anlaşması Nedir?
Paris Anlaşması, imzacı ülkelerin yaşanan küresel ısınmayı kontrol altına almak ve iklim krizinin önüne geçmek için taahhütte bulundukları 2015 tarihli uluslararası bir anlaşmadır. Anlaşma 197 ülke tarafından imzalandı ve 192 ülke tarafından onaylandı. Türkiye’de de 7 Ekim 2021 tarihinde ‘Paris Anlaşmasının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun’ TBMM tarafından onaylandı. Böylece, Türkiye Paris Anlaşması’na taraf oldu.
Paris Anlaşması’nın temelinde, yaşanan iklim krizi karşısında küresel ortalama sıcaklık artışını 2 derece ile sınırlandırmak ve hatta 1,5 derece ile kalması için çaba harcamak yatmaktadır. Bu iki derece arasındaki farkın hayati derecede önemli olduğu vurgulanıyor. Bu doğrultuda, her ülkeden sera gazı emisyonlarının azaltılması ve fosil yakıt kullanımının kademeli olarak düşürülmesi bekleniyor.

Fakat, WWF’te yer alan bilgiye göre, ülkelere herhangi bir plan dayatılmıyor. Buna göre, taraf ülkeler, ne zaman ve ne kadar sera gazı azaltım taahhüdünde bulunacağına kendileri karar veriyor ve ulusal katkı beyanlarıyla iletiyor. Bu doğrultuda, Türkiye de kendi ulusal katkı beyanını açıkladı. Buna göre, referans senaryo üzerinden Türkiye 2030 yılında %18 ile %21 arasında sera gazı emisyonunda azaltma taahhüt ediyor.

Referans senaryo ise ülkelerin mevcut emisyonları devam ettiğinde 2030’da elde edilecek emisyona referansla hedeflenen azaltım olarak tanımlanabilir.
Paris Anlaşması Yapay Eti Zorunlu Kılıyor mu?
Paris İklim Anlaşması’nın maddeleri incelendiğinde, hiçbir maddesinde yapay et kullanımına dair bir atıf bulunmuyor. Bu anlaşma çerçevesinde, üstte de belirtildiği üzere, taraf ülkeler küresel sıcaklık artışını Sanayi Devrimi öncesi sıcaklıklara kıyasla en fazla 2 derece daha yüksek seviyede tutmayı ve mümkünse 1,5 derece ile sınırlandırmayı taahhüt ediyorlar. Bu çerçevede, anlaşma sera gazı emisyonları azaltmaya uyumlu kalkınma yollarına finansal destek sağlamayı da amaçlıyor. Bunun için ülkelerden kendi katkı beyanlarını hazırlamaları isteniyor. Böylelikle, Paris İklim Anlaşması’nda sera gazı emisyonlarının nasıl azaltılacağına dair ülkeler kendi planlarını çiziyorlar.
Türkiye’nin ulusal katkı beyanı incelendiğinde ise vaatler arasında yapay et tüketimine geçmek bulunmuyor. Enerjiden sanayiye, ulaştırmadan kentsel dönüşüme, tarımdan atık yönetimine kadar çok sayıda alanda niyet edilen planlar arasında yapay et tüketimi sayılmıyor. Örneğin, tarım alanında öngörülen planlar şu şekilde sıralanmış:
“- Tarım arazilerinin toplulaştırılması sonucunda yakıt tasarrufu sağlanması - Mera ıslah çalışmaları yürütülmesi - Gübrenin kontrollü kullanımı ve iyi tarım uygulamaları - Minimum toprak işleme metotlarının desteklenmesi”
Hayvancılık ile Sera Gazı Emisyonu Arasındaki İlişki Nedir?
Sera gazı emisyonunun temel nedeni fosil yakıtların tüketimi olarak gösterilse de çeşitli sektörler de sera gazı emisyonuna katkı sağlıyor. Bunlardan biri de tarım ve hayvancılık uygulamaları. BM Gıda ve Tarım Örgütü tarafından paylaşılan bilgiye göre, sera gazı emisyonlarının %14,5’i hayvancılık faaliyetlerinden kaynaklanıyor. İnekler %65’lik oranla en fazla sera gazı emisyonuna neden olan tür olarak belirtilirken, yem üretimi ve işlenmesi ile gevişgetiren türlerin bağırsak fermantasyonu sera gazı emisyonunu artıran temel faaliyetler olarak sayılıyor. Ayrıca, yem için alanların artması ve sulama faaliyetleri de bu etkenlerden bazıları.
Bu çerçevede, önerilen çözümler arasında; daha etkin yem üretim süreçleri, otlak alanlarının daha verimli kullanımı, hayvan sağlığına daha çok dikkat edilmesi ve yem tüketiminin değiştirilmesi sayılıyor. Başka çözüm yolu olarak da insanların yeme alışkanlıklarını değiştirmesi ve vegan veya vejetaryen diyete geçilmesi, en azından et tüketiminin önemli ölçüde azaltılması öneriliyor.

İddia YANLIŞ
Bir Twitter sayfası tarafından yapılan bir paylaşımda, Paris İklim Anlaşması ile beraber yapay etlerin hayatımıza gireceği ve yapay etlerle beraber insan-hayvan karışımı varlıkların ortaya çıkacağı iddia edilmişti. Paris Anlaşması’nda yapay et zorunluluğu hakkında hiçbir madde bulunmuyor. Türkiye’nin ulusal katkı beyanında da yapay ete geçiş üzerine bir plan mevcut değil.

Sonuç olarak;

Paris İklim Anlaşması'nın yapay etleri hayatımıza sokacağı iddiası yanlış.