Zaman Tüneli
2'
Seçilenler vs Atananlar: Türkiye'de Kayyum Belediyeciliği
Politika
İlk yayın :
15 Kasım 2024
Kayyum Belediyeciliği Hayatımıza Nasıl Girdi?
Kayyum kavramı Türkiye’de ilk olarak yasal ve mali sorunlar nedeniyle geçici olarak atanan yasal temsilcileri ifade eden bir anlam taşımaktaydı. Türk Dil Kurumu (TDK) sözlüğüne göre kayyım/kayyum, belli bir malın yönetilmesi veya belli bir işin yapılması için görevlendirilen kimse anlamına geliyor. Bu kavram, özel hukuk çerçevesinde bir kişinin mal varlığına veya bir kurumun yönetimine geçici olarak atanmış temsilciyi ifade ediyordu. Özellikle özel şirketlerde, vakıflarda, derneklerde veya miras gibi kişisel varlık anlaşmazlıklarında varlıkların veya yönetimin yargı kararıyla güvence altına alınması amacıyla kayyum atamaları yapılırdı. Kayyum atama, Medeni Kanun’da da kullanılan bir kavram. Kanunda ergin olmayan çocuklar ve ayırt etme gücüne sahip olmayan küçüklere kayyum atanmasına dair maddeler mevcut. 2016 öncesinde belediyelere kayyum atanmasıyla ilgili ise herhangi bir uygulama veya örnek bulunmuyor. Belediyelerin denetimi ve gerektiğinde cezai işlemler, seçilmiş yöneticiler üzerinde doğrudan bir yargı yoluyla gerçekleştiriliyordu.
Kayyum kavramının belediye yönetimine girmesindeki kritik tarih ise 15 Temmuz 2016. 15 Temmuz darbe girişimini takip eden günlerde, yaşanan bu olağanüstü olaya karşı olağanüstü önlemler alınmaya başlandı. Farklı başlıklarda birbiri ardına Kanun Hükmünde Kararnameler (KHK) çıkartılarak darbe girişimi ile ilgili olabilecek her türlü kişi ve kuruma karşı hızla önlem alınması amaçlanmıştı. Ancak KHK’ların olağan dönemlerde de uygulanmaya devam edilmesi ve bazı uygulamaların anayasal sınırları aştığı iddiası, başta muhalefet olmak üzere kamuoyunda tepkilere yol açtı. Kayyum belediyeciliği de bu dönemin bir ürünü olarak siyaset sahnesine girmiş oldu.
Belediyelere kayyum atanması tartışmaları, ilk olarak 2016 yılının Ağustos ayında, 411 sayılı torba yasa kapsamında gündeme gelmişti. Ancak TBMM’de yapılan görüşmelerde belediyelere kayyum atanmasına ilişkin madde torba yasadan çıkarıldı. Fakat aynı yılın Eylül ayında çıkartılan bir KHK ile belediyelere kayyum atanması resmen hayata geçirildi. 1 Eylül 2016 tarihli 674 sayılı KHK ile yapılan düzenlemede, terör ya da terör örgütlerine yardım ve yataklık suçu sebebiyle hakkında soruşturma açılan ve görevden uzaklaştırılan belediye başkanı veya başkan vekili ya da meclis üyesinin yerine ilgili makamlarca görevlendirme yapılacağı belirtildi. Bu kayyum atama usulü, sonrasında yasalaşarak Belediye Kanunu’nun 45. maddesinde ek fıkra olarak yerini aldı.
O günden bu yana Türkiye’de belediyelere atanan kayyumlar, demokratik değerlerin zedelenmesine ve seçmen iradesinin ihlal edilmesine dair geniş çapta bir tartışma konusu haline geldi. “Kayyum belediyeciliği” ise Türkiye siyasetinde yer etmiş kavramlardan biri olarak gündemde kalmaya devam ediyor.
2014
30 Mart 2014 - 31 Mart 2019 Yerel Seçimleri Arası Dönemde Kayyum Atamaları
30 Mart 2014 seçimleri sonrasında Barış ve Demokrasi Partisi (BDP) 3’ü büyükşehir olmak üzere (Diyarbakır, Mardin ve Van) toplam (il, ilçe ve belde) 102 belediye başkanlığı kazanmıştı. BDP’nin kazand
2019
31 Mart 2019 Yerel Seçimleri Sonrası
31 Mart 2019 yerel seçimlerine, Halkların Demokratik Partisi (HDP) olarak katılan Kürt siyaseti, bir önceki seçimdeki başarısının yalnızca yarısını koruyarak 3’ü büyükşehir olmak üzere (Diyarbakır, Mardin, Van) toplamda 65 belediye kazandı. Yerel seçimlerin ardından ilk kayyum ataması, seçimden 141 gün sonra, 19 Ağustos 2019’da HDP’nin kazandığı üç
2024
31 Mart 2024 Sonrası
31 Mart 2024 seçimlerinden sonra ise sürpriz bir gelişme yaşandı ve Cumhuriyet Halk Partili belediye başkanının galip geldiği Esenyurt Belediyesi’ne kayyum atandı. Son verilere göre Esenyurt Belediyesi’nin nüfusu 978.007 id
İLGİNİ ÇEKEBİLİR