45 yaş altı işçi ve kamu görevlileri için zorunlu Bireysel Emeklilik Sistemi (BES) düzenlemesi Ocak 2017 itibariyle devreye giriyor. Biz de BES ile ilgili Türkiye ve diğer ülkelere dair verileri sizler için derledik.
Bireysel Emeklilik Sistemi (BES) aslında tasarrufu cesaretlendirmek amaçlı kullanılan bir enstrüman. Türkiye’de de birçok sigorta şirketi bu alanda faaliyet göstermekte. Türkiye’de BES’in yaygınlaşmasının bir aracı da %25’lik devlet katkısı.
Sektör ile İlgili Veriler
BES alanında hizmet vermekte olan şirket sayısı Eylül 2016 itibariyle 19. Bu 19 şirketin bünyesinde olmak koşuluyla BES’teki toplam katılımcı sayısı ise 6,5 milyona yaklaşmış durumda. Şimdiye kadar emekli olan katılımcı sayısı ise 39 bin 818 kişi. Hali hazırda sistemde olan 6,5 milyon katılımcının toplam fon tutarı ise 50,4 milyar TL’ye ulaşmış. Türkiye’de BES fonlarına devlet katkısı da söz konusu olduğu için, bu fonların yaklaşık 6,9 milyar TL’sini devlet katkısı oluşturuyor.
Sistemdeki sözleşme sayısının %73’ünü bireysel sözleşmeler oluşturuyor, geri kalan %27’lik kısım ise işyerleri üzerinden yapılan sözleşmelerden ibaret.
BES Katılımcıları Çoğunlukla İstanbul’dan
Sektörle ilgili verilerden biri de katılımcıların hangi şehirlerde ikamet etmekte oldukları. Güncel verilere göre katılımcıların %28,2’si İstanbul’dan. İstanbul’u %9,3’le Ankara takip ediyor. Katılımcıların yoğunluk sıralamalarına göre bu iki şehri İzmir, Antalya, Bursa, Adana, Kocaeli, İçel, Muğla ve Konya takip ediyor.

BES katılımcılarının yaş dağılımına bakıldığında da 35-44 yaş aralığındakilerin çoğunlukta oldukları görülüyor.

BES Fonlarının Reel Getirisi
OECD verilerine göre geçtiğimiz yıl BES fonlarının reel getirisini aşağıdaki tabloda görebilirsiniz.

OECD’nin konuyla ilgili yayınladığı raporda yer alan bu tabloya göre, Türkiye’de emeklilik fonlarının reel getirisi Aralık 2014 – Aralık 2015 arasında eksi değerlerde seyretmiş (-%5,9). 2015 yılında ise Türkiye’de söz konusu fonların getirisi -%6,62 olmuş. OECD ülkelerinin ortalaması ise %2,1. Bu eksi getiri durumunun sebeplerinden biri enflasyon oranlarının yüksekliği olabilir.

Emeklilik fonlarının Gayri safi Yurtiçi Hasıla (GSYH) ile ölçülen ekonomik büyüklüğe oranının OECD ülkelerindeki durumu da aşağıdaki tabloda görülebilir.

Bu tablodaki duruma göre Hollanda, İzlanda, İsviçre ve Avustralya’da emeklilik fonları aracılığıyla biriken varlıkların net piyasa değerlerinin ekonomik büyüklüğe oranı %100’ün üzerine çıkmış durumda. Bu da söz konusu ülkelerde emeklilik fonlarının ve dolayısıyla tasarruf eğiliminin yerleşik hale geldiğini gösteriyor.
Türkiye’de emeklilik fonlarındaki portföy dağılımları da çoğunlukla devlet tahvili ve hazine bonolarına dayanıyor (yüzde 50 civarında).

Değişen piyasa koşullarına göre şekillenen esnek yatırım fonlarında ise dağılım yine benzer bir manzara çiziyor.

OECD üye ülkeleri arasında Türkiye gibi emeklilik yatırım fonlarını çoğunlukla devlet tahvili  hazine bonoları üzerinden yürüten ülkeler de mevcut. Polonya ve Avustralya’da ise devlet tahvili ve hazine bonoları yatırım portföyü içinde görece az bir yer teşkil ediyor. Bu ülkelerde ortaklık payları büyük yer kaplıyor. Aşağıdaki tabloda söz konusu ülkelerin emeklilik yatırım fonlarının dağılımını görebilirsiniz.

Kaynaklar
Emeklilik Gözetim Merkezi Verileri
OECD Emeklilik Fonları Raporu
Emeklilik Gözetim Merkezi Raporu