Ekrem İmamoğlu Hakkında Açılan Davalar ve Soruşturmalar

19 Mart 2025’te İBB başkanı Ekrem İmamoğlu dahil 100’den fazla kişi hakkında gözaltı kararı çıkarıldı. Operasyonun merkezinde İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne yönelik “terör örgütüne yardım”, “ihaleye fesat karıştırma”, “kişisel verileri izinsiz kullanma” ve “rüşvet” gibi suçlamalar vardı. İddialar, belediyeyle ilişkili bazı şirketler üzerinden kent uzlaşısı ile kamu kaynaklarının usulsüz şekilde dağıtıldığı yönündeydi.  

Gözaltı işlemi, sabah saatlerinde yapılan geniş çaplı bir operasyonla gerçekleştirildi. İmamoğlu’nun avukatları, müvekkillerinin herhangi bir suç işlemediğini ve tüm iddiaların siyasi amaçlı olduğunu belirtti. Olay, uluslararası basında da büyük yankı uyandırdı. Türkiye’de ise muhalefet bu operasyonu, yaklaşan seçimler öncesinde muhalefeti baskı altına alma girişimi olarak değerlendirdi. 22 Mart’ta gözaltı süresi sona eren İmamoğlu’na açılan soruşturmalardan terör soruşturmasında tutuksuz yargılama kararı çıkarken, yolsuzluk soruşturması kapsamında tutuklandı. İBB Başkanlığı görevinden de uzaklaştırılan İmamoğlu, 23 Mart öğleden sonra Silivri Marmara Cezaevi’ne götürüldü. 

Ekrem İmamoğlu’nu destekleyen miting ve protestolar başta İstanbul, Ankara ve İzmir’de 19 Mart’tan bu yana sürerken İmamoğlu’nun ne kadar tutuklu kalacağı belirsizliğini koruyor. İmamoğlu’na önceki dönemlerde açılan diğer soruşturma ve davaların da İmamoğlu’nun tutukluluk sürecini uzatması oldukça olası.

2025 Şubat ayında, İstanbul Üniversitesi'nin İmamoğlu’nun lisans diplomasıyla ilgili yaptığı soruşturma gündem oldu. İncelemeye göre İmamoğlu’nun diplomasındaki bazı tutarsızlıklar, öğrenci numarası ve ders geçme kayıtlarıyla ilgili uyuşmazlıklar tespit edildi. Üniversite yönetimi bu gerekçeyle diplomanın geçersiz sayıldığını duyurdu. İptal kararının İşletme Fakültesi Yönetim Kurulu yerine Rektörlük’ten açıklanması ise dikkat çeken bir diğer unsur oldu.

Anayasaya göre, cumhurbaşkanlığı adaylığı için gerekli kriterlerden biri de lisans diplomasına sahip olmak. Dolayısıyla bu gelişme, İmamoğlu’nun olası cumhurbaşkanlığı adaylığına engel teşkil edeceği yönünde yorumlanıyor. Muhalefet çevreleri, kararın hukuki değil siyasi bir operasyon olduğunu savundu. Henüz yargı aşamasına taşınmayan bu olay, kamuoyunda geniş yankı buldu ve İmamoğlu cephesi kararı yargıya taşıyacağını açıkladı.

Belediyelere yönelik soruşturmaların hızlandığı tarihlerde İmamoğlu'nun İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Akın Gürlek hakkında söylediği sözler de dava konusu oldu. İmamoğlu 20 Ocak’ta katıldığı panelde, Adalet Bakanı Bakan Yardımcısı olarak görev yapan Gürlek'in bu sebeple tarafsız olamayacağını söyleyerek İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nın CHP'li belediyelere yönelik soruşturmalarının siyasi nitelikte olduğunu iddia etmişti.

Savcılık, İmamoğlu'nun "tehdit" ve "terörle mücadelede görev alan kişileri hedef göstermek" suçlamalarıyla yargılanmasını talep etti ve hakkında 7 yıl 4 aya kadar hapis cezası istedi. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından başlatılan soruşturma 20 Ocak 2025'te kabul edildi. "Tehdit ve terörle mücadelede görev alan kişileri hedef göstermek" suçlamalarıyla yargılanacak olan İmamoğlu'nun 7 yıl 4 aya kadar hapisle cezalandırılması, kamu görevinden menedilmesi, seçme ve seçilme ehliyetinden yoksun bırakılması talep ediliyor. Davanın ilk duruşması 11 Nisan’da İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi’nde başlayacak.

Akın Gürlek ile ilgili soruşturmanın hemen akabinde İmamoğlu 27 Ocak'ta bir basın toplantısı düzenledi ve CHP'li belediyeler ve kendisi hakkında yürütülen soruşturmaların çoğunda bilirkişi olarak aynı ismin görevlendirildiğini, bu ismin siyasi saiklerle hareket ettiğini iddia etti. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, İBB Başkanı hakkında bu açıklama sebebiyle "yargı görevi yapanı, bilirkişiyi veya tanığı etkilemeye teşebbüs" suçlamasıyla soruşturma başlattı. İmamoğlu 31 Ocak'ta "bilirkişi" ve "Akın Gürlek" soruşturmaları nedeniyle ifade verdi.

Bilirkişi açıklamalarından sonra İmamoğlu'nun 2 yıldan 4 yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılmasını ve hakkında siyasi yasak getirilmesini talep eden iddianame, İstanbul 2. Asliye Ceza Mahkemesi tarafından 26 Şubat'ta kabul edildi. Bilirkişi Davası 12 Haziran'da görülmeye başlanacak.

2024 yılı Kasım ayında, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin bazı kültür-sanat projelerinde yüksek harcamalar yapıldığı iddiası gündeme geldi. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, İBB'nin düzenlediği bazı etkinliklerde "usulsüz harcama yapılarak kamu zararına yol açıldığı" iddialarına ilişkin soruşturma başlattı.

Soruşturma kapsamında İmamoğlu’na doğrudan suçlama yöneltilmese de, üst düzey belediye yöneticilerinin ifadeleri alındı. Sonrasında İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı soruşturmayı genişletti. Bazı medya kuruluşları bu etkinlikleri “kültürel soygun” olarak nitelendirirken, İBB yönetimi projelerin şeffaf olduğunu ve denetime açık olduklarını belirtti. Usulsüz harcama iddiaları henüz bir davaya dönüşmedi ancak soruşturma süreci devam ediyor.

25 Ekim 2022’de İmamoğlu’nun düzenlediği Tuzla İleri Biyolojik Arıtma Tesisi’nin 3’üncü etap açılış törenine katılan Tuzla Belediye Başkanı Şadi Yazıcı, kürsüde eski İBB başkanı Kadir Topbaş ve Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’a teşekkür edince tepkiler yükselmişti. Tepkilerin ardından İmamoğlu kürsüye çıkarak, “Arkadaşlar, o arkadaş (Yazıcı) burayı germeye gelmiş, bırakın. Sakin, nezaketsiz, bakın arkadaşlar müsaade edin. Bir sakin olun. Vatandaşlarımız buraya döner misiniz? Lütfen, lütfen… Bakın provokasyon devam ediyor. İlgilenmeyin, kötü söz sahibine aittir” demişti. 

Yazıcı, İmamoğlu hakkında “kamu görevlisine hakaret” ve “halkı kin ve düşmanlığa tahrik veya aşağılama” fiillerinden suç duyurusunda bulunmuştu. Anadolu Başsavcılığı suç duyurusunu kabul ederek 2 yıl 4 aya kadar hapis cezası istemiyle dava açmıştı. İstanbul Anadolu 16. Asliye Ceza Mahkemesi 6 Eylül 2023 tarihinde İmamoğlu hakkında beraat kararı verdi. Mahkeme, ‘hakaret’ iddiası olarak gösterilen sözlerin Yazıcı’ya olmadığını belirterek konuşmanın ‘siyasi eleştiri’ niteliği taşıdığına hükmetti ve 6 Eylül 2023’te beraat kararı verdi. Yazıcı’nın karara itirazı üzerine yeniden yargılanan İmamoğlu, 15 Aralık 2023’teki duruşmada ikinci kez beraat etti.

İmamoğlu'nun Beylikdüzü Belediye Başkanı olduğu dönemde düzenlenen bir ihalede kamu zararı oluştuğu iddia edildi. 2015 yılında açılan bir yapım ihalesinde rekabet koşullarına uyulmadığı, usulsüzlük yapıldığı ve kamunun zarara uğratıldığı öne sürüldü. Bu kapsamda İçişleri Bakanlığı müfettişleri tarafından rapor hazırlandı ve savcılığa iletildi.

11 Ocak 2023’te açılan 7 yıla kadar hapis istenen dava kapsamında İmamoğlu hakkında “ihaleye fesat karıştırma” ve “görevi kötüye kullanma” suçlamaları yöneltildi. Kamuoyuna yansıyan belgelerde zararın boyutu ve süreçte yer alan diğer kişilerin ifadeleri dikkat çekti. Ancak dava süreci oldukça yavaş ilerledi ve İmamoğlu’nun avukatları Danıştay raporuna rağmen açılan davanın siyasi amaçlı olduğunu savundu. Henüz bir karara bağlanmayan davanın son duruşması 11 Nisan 2025’te gerçekleşecek.

Mart 2019’da İstanbul’daki yerel seçimler iptal edilip 23 Haziran’da yenilenerek Ekrem İmamoğlu’nun tekrar seçimi kazanmasının ardından; davet edildiği Avrupa Parlamentosu’ndaki açıklamasında “31 Mart’ta seçimi iptal edenler ahmaktır” ifadesini kullandı. Bu sözlerin, seçimleri iptal eden YSK üyelerine yönelik olduğu gerekçesiyle savcılık, 28 Mayıs 2021’de kamu görevlilerine hakaret suçlamasıyla dava açtı. İmamoğlu ise sözlerinin Türkiye Cumhuriyeti İçişleri Bakanı’na yanıt olduğunu, YSK üyelerini hedef almadığını savundu.

İmamoğlu’nun kamu görevlilerine hakaretten yargılandığı dava, 14 Aralık 2022’de hakkında hapis cezası kararı verilmesiyle sonuçlandı. Kararda İmamoğlu’na TCK 125/3-a, 125/5, 43/2-1 maddeleri uyarınca 2 yıl 7 ay 15 gün hapis cezası verildi. Ayrıca, TCK 53/1 maddesi ile belli haklarından yoksun bırakılma hükmü uygulandı. Kararın ardından İmamoğlu, halka Saraçhane meydanında toplanma çağrısında bulundu. 

53. madde uyarınca, İmamoğlu adına verilen karar kesinleşirse İBB Başkanı için siyasi yasak süreci başlayacak, seçme ve seçilme haklarından yoksun bırakılacak. İmamoğlu’nun avukatları ise karara itiraz ederek istinaf süreci için İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 24. Ceza Dairesine başvurdu. Ancak daire henüz bir karar vermedi. İstinafın itirazı reddetmesi veya kabul etmesi şeklinde iki seçeneği var. Ayrıca İstinaf kendisi de duruşma yaparak davayı ele alabilir. 

İmamoğlu'nun itirazı reddedilirse dosya bu kez Yargıtay 4. Ceza Dairesine gitmesi bekleniyor. Yargıtay'ın kararı bozma veya onama yetkisi bulunuyor. Karar bozulursa dava yerel mahkemede yeniden görülecek. Karar onanırsa İmamoğlu hakkındaki ceza kesinleşecek, belediye başkanlığı düşecek ve siyasi yasaklı hale gelecek.

2019 Haziran’ında Karadeniz turu sırasında Ordu-Giresun Havalimanı’nda VIP salonuna alınmayan İmamoğlu ve ekibiyle Ordu Valiliği görevlileri arasında gerginlik yaşandı. O sırada İmamoğlu’nun, dönemin Ordu Valisi Seddar Yavuz’a “itlik yaptı” dediği iddia edildi. Bu sözler üzerine valilik “kamu görevine hakaret” nedeniyle suç duyurusunda bulundu.

İmamoğlu ise olayın provokasyon içerdiğini ve kullandığı ifadelerin çarpıtıldığını savundu. Hakkında “kamu görevlisine alenen hakaret” suçlamasıyla 2 yıl 7 aya kadar hapis istemiyle dava açıldı. 17 Mart 2021’de açıklanan dava sonucuna göre İmamoğlu, kamu görevlisine hakaretten 7 bin 80 TL para cezasına çarptırıldı.