Yazar:
Gül Hür
İddia şöyle;

Bir Instagram hesabı tarafından 20 Eylül 2024’te yapılan paylaşımda yer alan kelimelerin Kızılderili dillerine ait olduğu ve bu kelimelerin Türkçe ile ciddi benzerlikler gösterdiği iddia edildi

İddia KISMEN YANLIŞ
Amerikan Yerlilerinin dilleri ile Türkçe arasında belirgin bir akrabalık veya dil ailesi ilişkisi olduğuna dair bilimsel bir kanıt yoktur. Fonetik benzerlikler veya rastlantısal benzer kelimeler bulunsa da bu benzerlikler, dilsel akrabalık kanıtı olmaktan ziyade, dil evrimindeki tesadüfi örtüşmeler olarak değerlendiriliyor.
Araştırmalar devam etse de Amerika Yerlilerinin yaklaşık 15.000 ila 30.000 yıl önce Bering Boğazı üzerinden Asya'dan göç ettikleri düşünülüyor. Bazı genetik araştırmalar yerli halklar arasındaki genetik çeşitliliği de dikkate alarak Amerika kıtasına birkaç dalga halinde Sibirya, Orta Asya ve muhtemelen Uzak Doğu Asya üzerinden göç ihtimali üzerinde duruyor.
Türkçe ile Kızılderili Dilleri Arasındaki Kelime Benzerlikleri Bilimsel Dayanaktan Yoksun
Kızılderili dilleri, Kuzey ve Güney Amerika'da yaşayan yerli halkların konuştuğu yüzlerce dili kapsayan geniş bir gruptur. Bu diller, Algonkin, Siouan ve Iroquois gibi büyük dil ailelerinden oluşurken, Nahuatl, Quechua ve İnuit gibi farklı coğrafi bölgelerde konuşulan diller de bulunuyor. Kızılderili dilleri arasında büyük gramer ve kelime farklılıkları bulunduğu gibi birçoğu yazıya geçirilmemiş, ancak kolonizasyon sonrasında Latin alfabesi ile yazılı hale getirme çalışmaları hız kazanmıştır. Dil çeşitliliği oldukça geniş olmasına rağmen bu dillerin çoğu bugün yok olma tehlikesi altında.
Türkçe ile Kızılderili dilleri arasındaki kelime benzerliklerini araştırmak, bu geniş dil ailesi nedeniyle zorlu bir süreç. Öte yandan bazı araştırmalar, dilsel akrabalık iddialarını destekleyecek kanıtlar sunuyor. Ancak bunlar çok sınırlı bazı kelime ortaklıklarından bahseden makaleler. Örneğin Belleten Dergisi’nde yayımlanan bir makalede, Asya'daki Türk halkları ile Amerika kıtalarının yerli halkları arasında olası bir dilsel ve kültürel akrabalık olup olmadığını araştırılmış. Yazar, bu halklar arasında "ata", "apa" (baba anlamında) ve "ana" (anne anlamında) gibi bazı temel kelimelerin ortak kullanıldığını iddia etmiş. Makalede tespit edilen diğer benzer kelimeler ise şöyle:
1)Baba (Türkçe) - Baba (Otchipwe)
2)Tepe (Türkçe) - Tepetl (Nahuatl/Aztec, 'tepe' anlamında)
3)Kün/Gün (Türkçe, 'gün' ve 'güneş' anlamında) - Kin (Maya, 'güneş' ve 'gün' anlamında)
İddiadaki listede yer alan kelimelerden yalnızca “baba” ortak kelime olarak listelenmiş. Bu makale dışında Kızılderili dilleri ve Türkçe arasındaki ilişkiye dair akademik bir çalışma bulunmuyor. Ayrıca Türkçe ile ortak kelimelerin olduğu iddia edilen yerli dillerinin her biri farklı bir coğrafyada konuşuluyor. İnka İmparatorluğu'nun resmi dili olmuş Keçua dili, And Dağları'nda özellikle Peru, Bolivya ve Ekvador'da yaygın. Miwok, Kaliforniya'da yerleşik bir Kızılderili halkı tarafından konuşulan bir dil grubu iken Arawak dili ise Karayipler ve Güney Amerika'daki çeşitli halklar arasında kullanılmış. Lule dili, Arjantin'de yaşayan Lule halkına özgü olup, bugün yok olma tehlikesi altındadır. Listede yer alana Terrawa ve Kwaite dillerine dair bir bilgiye rastlanmıyor.  
Kızılderili dilleri farklı kökenlerden gelmesiyle birlikte Türkçe’nin de Ural-Altay dil ailesine mensup olduğunu unutmamak gerekiyor. Kısacası birkaç kelimenin benzerliğine dayanarak bu dillerin ortak bir kökenden geldiği iddialarının dilbilimsel olarak desteklenmesi mümkün görünmüyor. Ayrıca listede yazan kelimelerin adı geçen dillere ait olduğunu gösteren herhangi bir kaynak da bulunmuyor.
İddianın Dolaylı Olarak Sormak İstediği Soru: Kızılderililer Türk mü?
İddiada yer alan kelime ortaklılıklarının vurgulanmasının Kızılderililerin Türk olduğu iddiaları ile doğrudan ilgisi bulunuyor. Zira iddiada da bu etnik ortaklığa vurgu yapan bir ifade kullanılmış: “Ne zaman bir Türk ile bir Kızılderili bir araya gelse hemen kaynaşırlar. Biz buna kan çekti deriz.”
Öncelikle Amerika yerlilerinin atalarının Asya'dan geldiğini ve özellikle Sibirya ile Altay bölgesi topluluklarıyla genetik benzerlik taşıdığını gösteren genetik çalışmalar bulmak mümkün. Örneğin Dr. Theodore Schurr ve Dr. David Reich'in çalışmaları, Amerika yerlilerinin yaklaşık 15.000 ila 30.000 yıl önce Bering Boğazı üzerinden Asya'dan göç ettiklerini öne sürüyor. Ancak bu bulgular Kızılderililerin Türk oldukları anlamına gelmiyor, yalnızca genetik olarak Orta Asya ile bağlantılarını ortaya koyuyor. Genetik çalışmalar göç yollarını açıklasa da dilsel ya da kültürel kimlik hakkında kesin sonuçlara varmak için daha fazla kanıta ihtiyaç var.

Sonuç olarak;

Türkçe’deki otağ, kalın, toz, için, yeni, kız, küçük, kaba, karın, su, az, mi? (soru eki), ata, han, bak, tükürük, dağıl ve şelale kelimelerinin bazı Kızılderili dillerinde Türkçe’ye çok benzer bir formda yer aldığı iddiası kısmen yanlış.