Bölüm 4:
30 Kasım 2023
3'

Kadın Emeği: Eşit İşe Eşit Olmayan Ücret

Emek
Türkiye ve dünyada kadınlar, iş hayatında, evde ve toplumun her alanında önemli roller üstlenmelerine rağmen, bu roller çoğunlukla değersizleştirilen, görünmeyen veya adaletsiz şekilde karşılanan emek biçimlerini içeriyor. Kadın istihdamı erkeklere göre dünya genelinde daha düşük bir oranda seyrederken kadın emeği; sıklıkla düşük ücretler, cinsiyet temelli ayrımcılık ve ev içi emeğin görünmezliği gibi pek çok sorunla da karşı karşıya kalıyor. 

Türkiye’de Kadın İstihdam Oranı Erkeklerin Yarısından Daha Az

Toplumsal sorunların oluşumundaki ana noktalardan birisi de ülkelerdeki istihdam ve işsizlik oranları. Kadınların istihdam oranı ekonomik, kültürel, sosyal gibi birçok faktöre göre değişiklik gösterse de dünyada bu oran erkeklerinkine göre daha düşük seyrediyor. EuroStat verilerine bakıldığında da Avrupa’da kadın istihdamının erkeklerinkinden daha düşük olduğu görülse de kadınların işgücüne katılımı ve istihdam oranında, Türkiye ile Avrupa Birliği (AB) ve OECD ülkeleri arasında büyük uçurum bulunuyor. 
TÜİK’in geçtiğimiz yıla ilişkin yayımladığı İşgücü İstatistikileri 2022’ye göre, kadınlarda işsizlik oranı 2022’de yüzde 13,4, istihdam oranıysa yüzde 30,4 olarak gerçekleşmişti. Erkeklerdeyse istihdam oranı yüzde 65 olmuştu. Eurostat verilerine göre ise aynı dönemde 15 yaş ve üzeri kadın istihdam oranı AB ortalamasında yüzde 64,9, erkek istihdam oranı  yüzde 74,7 olarak gerçekleşti. 
Kadınların istihdam oranının düşük seyretmesinde iş hayatındaki cinsiyet temelli ayrımcılık, eğitim eşitsizliği, ücret eşitsizliği gibi birçok neden bulunsa da Türkiye özelinde başlıca sebebin toplumsal cinsiyet rolleri olduğunu söylemek mümkün. TÜİK verilerine göre de işgücüne katılmayan neredeyse her iki kadından biri “ev işleriyle meşgul.”

Görünmez ve Değersiz: Ev İçi Emek

Bireyin ev içinde gerçekleştirdiği temizlik, yemek yapma, çocuk-yaşlı bakımı, alışveriş, ev düzeni sağlama gibi aktivitiler ev içi emek olarak adlandırılıyor. Genel ekonomi üzerinde de oldukça büyük etkiye sahip olan bu emeğin ücretlendirilmemesi, görünmez emek olarak tariflenmesinin birinci sebebi. 
Doğallaştırılan cinsiyete dayalı işbölümüyle ev içi emek, çoğunlukla kadınlar tarafından gerçekleştirilmekte. Kadınların yemek, bakım, temizlik gibi ev işlerinde yoğunlaşması beklenip, bu işler kadın doğasının bir parçası olarak sunulurken, erkeklere dışarıda para kazanma görevi düşmekte. Ev içi emeğin kadınlara yüklenmesi kadınları işgücüne katılımdan uzak tutmakta, buna bağlı olarak kadınların ekonomik bağımsızlığının da önüne geçmekte. Resmi veriler yaklaşık 10 milyon kadının ev işleriyle meşgul olduğu için istihdama katılamadığını söylüyor. 

Cam Tavan

İş dünyasında kadınlar yüksek pozisyonlara yükselme anlamında erkeklerden daha dezavantajlı konumda bulunuyor. Kadınların iş dünyasında pozisyon yükselmelerinin önündeki açıkça ifade edilmeyen, görünmez engeller “cam tavan” olarak adlandırılıyor. Kadınların iş dünyasında “sadece kadın oldukları için” üst yönetim kadrolarına erişememesi yalnızca Türkiye’de değil, dünyada “kadın emeği” konusunda karşılaşılan en büyük problemlerden birisi. Örneğin 2022 yılında onaylanan yasayla birlikte AB’de 2026 ortasından itibaren büyük şirketlerin icracı olmayan yönetim kurulu üyelerinin en az yüzde 40’ını kadınlar oluşturacak. TÜİK’e göre üst düzey ve orta kademe yönetici pozisyonundaki kadın oranı yüzde 20,7.

Eşit İşe Eşit Olmayan Ücret

Kadınların işgücüne katıldığı günden bu yana dünya genelinde süregelen temel sorun alanlarından biri de cinsiyete dayalı ücret farkı. Cinsiyet temelli ayrımcılığın yansıması olan bu durum, genellikle kadınların benzer niteliklere, deneyime ve sorumluluklara sahip, aynı ya da benzer işleri yapan erkek meslektaşlarına kıyasla daha düşük ücret almasını ifade ediyor. Ücret farkına ilişkin küresel verilere OECD ve  Eurostat üzerinden ulaşmak mümkün.
OECD’ye göre, birçok ülkede kadınların ortalama ücreti erkeklerin ücretinden daha düşük. Veriler, OECD ülkelerinde kadınların ortalama olarak erkeklerden yüzde 11,9 daha az ücret aldığını gösteriyor. OECD, bu oranın 2021’e ait olduğunu söylese de grafik incelendiğinde birçok ülke için farklı yıllar üzerinden hesaplama yapıldığı görülüyor. 
Avrupa İstatistik Ofisi (EUROSTAT) verilerine göre, 2021'de kadınların brüt saatlik kazancı erkeklerinkinden AB’de ortalama %12,7, Euro bölgesinde ise %13,5 daha düşük. AB üye ülkeleri içinde en büyük fark yüzde 20,5 ile Estonya’da bulunurken, yalnızca Lüksemburg’da kadınlar ortalama olarak erkeklerden daha yüksek ücret almış. 
Türkiye için ise bu alana ilişkin son veri 2018 yılına ait. OECD veritabanında Türkiye’de cinsiyete dayalı ücret farkı 2018 yılı için yüzde 10 olarak kaydedilmiş. Ancak Uluslararası Çalışma Örgütü’nün (ILO) “Cinsiyete dayalı ücret farkının ölçümü - Türkiye uygulaması” raporunda söz konusu oran 2018 yılı için yüzde 15,6 olarak verilmiş. 
BÖLÜMLER:
Bölüm 1:
Gerçek İşsizlik Oranı: Atıl İşgücü
4'
Bölüm 2:
Grev Hakkı ve Grev Yasakları
4'
Bölüm 3:
Emeğin Görünmez Hali: Ev İşçiliği
5'
Bölüm 4:
Kadın Emeği: Eşit İşe Eşit Olmayan Ücret
3'