Bültenler
6'
Türkiye Gelir Dağılımında Dünyanın En Eşitsiz Ülkelerinden
BüyümeSosyal Politikalar
İlk yayın :
23 Aralık 2021
World Inequality Lab tarafından hazırlanan 2022 Dünya Eşitsizlik Raporu açıklandı. Dünya genelinde ve ülkeler bazında gelir ve servetteki eşitsizliklere odaklanan raporda eşitsizlik ölçüsü olarak nüfusun en çok ve en az kazanan kesimlerinin, toplam gelirin yüzde kaçına sahip olduğu göz önüne alınıyor. Rapora göre, Fransa'da en az kazanan %50’lik kesim en fazla kazanan %10’luk kesimden 7 kat daha az kazanırken Brezilya’da ise bu değer 29 katı buluyor. Türkiye’de ise 2021’de nüfusun en çok kazanan %10’unun yıllık ortalama geliri, en az kazanan %50’lik kesimden 23 kat fazla. Bu skorla Türkiye, Brezilya, Meksika ve Hindistan gibi ülkelerle birlikte dünyada gelir dağılımının en eşitsiz olduğu ülkeler arasında yer alıyor.
Dünyada Eşitsizlikler: Gelir, Servet, Karbon ve Cinsiyet
World Inequality Lab tarafından hazırlanan 2022 Dünya Eşitsizlik Raporu’nda dünya genelinde ve ülkeler bazında gelir ve servet gibi ekonomik eşitsizliklere odaklanılıyor. Bunun yanında raporda karbon ve cinsiyet eşitsizliği başlıklarında da ülkeler değerlendiriliyor. Gelir eşitsizliğinden bahsederken, nüfusun en çok ya da en az kazanan kesimlerinin, toplam gelirin yüzde kaçına sahip olduğu göz önüne alınıyor. En alttaki %50'lik pay, nüfusun en alttaki %50'sine tahakkuk eden gelir/servet payıdır, yani nüfusun geliri/zenginliği açısından medyanın altında kalan kısmını ifade ediyor. Örneğin nüfusun en çok kazanan %1 ya da %10’luk kesimlerinin elde ettiği gelir ile en az kazanan %50’lik kesimin geliri arasındaki makas açıldıkça, gelir eşitsizliğinin büyüdüğünü söyleyebiliriz. Bu oran, nüfusun en yoksul yarısı ile en çok kazanan kesimi arasındaki ortalama gelir farkını ölçtüğünden, bu makasın oranı ne kadar yüksek olursa, eşitsizlik o kadar yüksek anlamına geliyor.
Türkiye’de Fark 23 Kat
Aşağıdaki haritada nüfusun en çok kazanan %10’unun, en az kazanan %50’sine göre ortalama yıllık gelirinin kaç kat fazla olduğu baz alınmış. Kırmızı renkle gösterilen ülkelerde, bu iki kesim arası gelir farkının 19 ila 50 kat arası olduğu ve bu ülkelerin gelir açısından en eşitsiz ülkeler olduğu belirtiliyor. Örneğin Brezilya'da en alttaki %50, en tepedeki %10'dan 29 kat daha az kazanıyor. Bu değerin Fransa'da ise 7 olduğu görülüyor. Türkiye’de ise nüfusun en çok kazanan %10’unun yıllık ortalama gelirinin, en az kazanan %50’lik kesimden 23 kat fazla olduğu belirtiliyor. Türkiye’de, çalışanların %40’ından fazlasının asgari ücret ile çalıştığını da belirtmek önemli.
2022 Dünya Eşitsizlik Raporu verilerine göre Türkiye’de yıllık gelir açısından en üstteki %10’luk kesimin, en aşağıda yer alan %50’lik kesimden 23 kat fazla kazandığını belirtmiştik. Bu iki gelir grubu arasındaki makasın ise 2002-2007 yıllarında düşmesinin ardından, 2018-2021 yılları arasında yine 20 katın üzerine çıktığı görülüyor.
Güncel durumda en tepedeki %10, toplam gelirin %54.5'ini alırken, en alttaki %50'lik kesim ise toplam gelirin %12'sini alıyor. Güncel durumdaki oranların 1995-2003 senelerindekine benzer olduğu görülüyor. 1995’ten beri en alttaki %50’lik kesimin gelirdeki payının en yüksek olduğu oran ise %14 civarı olmuş.
Raporda Türkiye’deki gelir eşitsizliği ile ilgili belirtilenler ise şu şekilde: “Türkiye’nin şeffaflık endeksi puanı 3/20'dir, bu sebeple Türkiye'deki eşitsizlik tahminleri çok sınırlı kalmaktadır. Kaynaklar, 1980-1990'larda eşitsizlikteki düşüşün ardından son 15 yılda eşitsizliğin arttığını öne sürüyor. Son ekonomik yavaşlama (2018-2021) ise tüm nüfus gruplarının ortalama gelirlerini baskı altına almış durumda.”
En Üstteki %10’luk Kesim Toplam Servetin %67’sine Sahip
Servet eşitsizliğinden bahsederken, net hanehalkı serveti göz önüne alınıyor. Net hanehalkı serveti, bireylerin sahip olduğu finansal varlıklar (örneğin, hisse senedi veya tahviller) ve finansal olmayan varlıkların (örneğin, konut veya arazi), borçlar düşüldükten sonraki toplamına eşittir.
Türkiye’de servet eşitsizliği göz önüne alındığında da benzer bir tablo söz konusu. Raporda, son 25 yılda Türkiye'de milli servetinin iki kattan fazla artarak bugün 39.100 Euro seviyesine ulaştığı belirtiliyor. Ancak zenginlik açısından Türkiye, karşılaştırılabilir zenginlik seviyelerine sahip diğer ülkelere göre daha eşitsiz durumda. Bugün en alttaki %50 servetin %4’ünü, ortadaki %40 servetin %29’unu ve en üstteki %10 toplam hanehalkı servetinin %67’sini elinde tutuyor. Bu oranlar en alttaki %50’nin oldukça düşük bir serveti bulunduğunu yani ülkede çok sayıda “çok yoksul” insan olduğu anlamına geliyor.
Kadınlar Toplam Gelirde Erkeklere Göre Daha Az Pay Alıyor
Kadın işgücü gelir payı, kadınların kazandığı miktarın toplam işgücü gelirinin içindeki payını ifade eder. Kazançlar erkekler ve kadınlar arasında eşit olarak dağılıyor olsaydı, göstergenin %50’yi göstermesi gerekirdi. Bunun yanında %0'lık bir oran ise kadınların işgücü geliri olmadığı anlamına gelir. %0 ile %50 arasındaki oran ne kadar yüksek olursa, ekonomik cinsiyet eşitliğinin o kadar yakın olduğu ifade edilebilir.
Türkiye'de kadınların toplam işgücü gelirindeki payı 2020 yılında %23 oranında. Bu oran, kadınların toplamın ortalama %15'ini kazandığı Orta Doğu ve Kuzey Afrika (MENA) bölgesindeki ülkelerinden daha yüksek olmasına karşın Yunanistan (%37) ve Bulgaristan (%43) dahil olmak üzere komşu Avrupa ülkelerinden ise daha düşük. Türkiye bu konuda, kadınların ortalama toplam gelirin %35’ini kazandıkları dünya ortalamasının da gerisinde kalıyor. Kadınların işgücü gelirinden aldıkları pay 1990-2005 yılları arasında durakladıktan sonra, Türkiye’de kadınların kazançları 2005’ten beri yüzde altı oranında arttı.
İLGİNİ ÇEKEBİLİR