ABD Seçimlerinde başkanlık yarışının beraberinde getirdiği masraflar sebebiyle kampanya finansmanı oldukça önemli. Bu finansman da bireysel bağışçılar, siyasi komiteler (PAC’ler) ve şirketler gibi kaynaklardan sağlanıyor. Bireyler, adayların kampanyalarına doğrudan bağış yapabiliyor ve genellikle federal yasalarca bu bağışlara belli sınırlar
getirilmiş durumda.. Bunun dışında, adaylar kendi kişisel varlıklarından da kampanyalarına fon aktarabilirler. Ayrıca, kamu finansmanı programı da mevcut, ancak sınırsız bağış toplama imkanı sunmadığı için adaylar genellikle bu seçeneği
kullanmaz. Özel bir yapı olan Siyasi Eylem Komiteleri
(PAC’ler) de kampanya finansmanında önemli bir rol oynar. PAC’ler, bireylerden, şirketlerden veya sendikalardan bağış toplayarak adayları desteklemek için kullanır. Super PAC adı verilen bazı komiteler, adaylarla doğrudan çalışmadan sınırsız bağış toplayabilir ve bu fonlarla bağımsız reklam kampanyaları yürütebilir. Bunun yanında, siyasi liderlerin oluşturduğu Liderlik PAC’leri, farklı adayları desteklemek için fon toplar. Tüm bu finansman kaynakları,
Federal Seçim Komisyonu (FEC) tarafından düzenlenir ve adayların bu kaynakları nasıl kullandığına dair şeffaflık sağlanır. OpenSecrets’ın derlediği verilere göre Kamala Harris’in kampanyası toplamda
1 milyar doları aşan finansman yaratırken Trump kampanyası
381,5 milyon dolarda kaldı.