Türkiye ve Dünyada Hayvan Hakları
Hayvan hakları ülkemizde gündeme çok sık gelmeyen bir konu. Bu yazıda Türkiye’de hayvan haklarını düzenleyen kanun ile bizden daha iyi örnek teşkil ettiğini düşündüğümüz İngiltere, İsviçre ve Avusturya’daki hayvan hakları düzenlemelerini inceledik.
İngiltere (Notu: A)
Hayvan hakları konusunda İngiltere’nin oldukça detaylı ve 14’ü aşkın kanun ve yasal düzenlemesi bulunuyor. Evcil hayvanların korunmasından, hayvanat bahçesi işletmelerinin düzenlenmesine kadar hemen her konuda detaylı kanunlar yer alıyor. Hayvanlar “hissedebilen varlıklar” olarak kabul ediliyor. Hayvanlara eziyet, işkence, hayvan dövüşleri gibi durumlarda 20,000 pounda kadar para cezası ve 6 ay hapis cezası verilebiliyor. Hayvan satışı sadece sınırlı sayıdaki petshoplarda yapılabiliyor. Petshop açmak bizim ülkemizdeki kadar kolay değil. Hayvan satışı yapmak isteyenler, hayvanların bakımını düzenli olarak yapmak zorunda. Her hayvanın tüm hayatı boyunca ve bir yıl içinde kaç kez doğum yapabileceği yasayla belirlenmiş. Hayvan satışı yapan kişiler şehirlerindeki yerel komisyondan lisans almak zorunda olup, en ufak şikayette bu komisyon tarafından lisanslarına son verilebiliyor. Lisanslı yerlerden alınmayan, kaçak olarak yurtdışından getirilen hayvanların sahipleri hakkında soruşturma açılabiliyor.
İsviçre (Notu: A)
İsviçre, hayvan hakları konusunda çok ilerlemiş ülkelerden biri olarak göze çarpıyor. İngiltere gibi İsviçre’de de hayvanlar hissedebilen varlıklar olarak kabul ediliyor. Hayvanları Koruma Kanunu’na göre hayvanlara kötü davranan, çok çalıştıran ve göz ardı eden sahipleri hakkında suçun büyüklüğüne göre para cezası veya 3 yıla kadar hapis cezası verilebiliyor. Hayvan hakları kanununda evcil hayvanlar özel önem taşıyor. Örneğin köpek sahibi olmak isteyenler için oldukça detaylı düzenlemeler var. Daha önce köpek sahibi olmamış kişiler köpek sahiplenmeden önce köpeğe bakabileceklerini gösteren bir sertifika sahibi olmak zorunda. İsviçre’de balık dahil, doğal olarak sosyal olan hayvanların tek başına beslenmesi de yasaklanmış.
Avusturya (Notu: A)
Avusturya en sıkı hayvan hakları kanunlarından birine sahip. 2004 yılında kabul edilen kanuna göre, hayvanlar insanların bakma sorumluluğunda olduğu insana eş varlıklar olarak kabul ediyor. Bu kanun hayvanlarla insanlar arasında bir eşitlik ifade etmesi nedeniyle önemli. Hayvanlara ağır korku dahil acı hissettirmek yasaklanmış. Hayvanların sosyal bağ kurma ihtiyacını dahi içeren kanunun ihlali durumlarında, ihlalin büyüklüğüne bağlı olarak para cezası veya 1 yıla kadar hapis cezası verilebiliyor. Kanunu uygulama yetkisi eyaletlere verilirken, her eyaletin Hayvan Koruma Ombudsmanı ve hükümet temsilcileri, üniversite temsilcileri ve Merkezi Hayvan Koruma Derneği temsilcisinden oluşan bir Hayvan Koruma Konseyi bulunuyor.
Türkiye (Notu: E)
Türkiye’de hayvan hakları 5199 numaralı kanunla düzenleniyor. Bu kanuna göre tüm hayvanlar eşit ve kanun hükümleri çerçevesinde yaşam hakkına sahip. Kanunda hayvanların İngiltere, İsviçre ve Avusturya’daki kanunlarda gözlenen bir ifade olan “hissedebilen varlıklar” olduğuna dair bir ibare bulunmuyor. Dikkat çeken en önemli eksiklerden biri de hayvan hakları ihlallerinde hapis cezasının olmayışı. Çorlu’da yaşanan eziyet olayında olduğu gibi suçlu kişi para cezasını ödeyerek, hapse girmeden suçlamalardan kurtulabiliyor. Ceza bedelleri her yıl belirlenerek Orman ve Su İşleri Bakanlığı tarafından ilan ediliyor.
Hayvanları, bakımının gerektirdiği yaygın eğitim programlarına katılarak sahiplenenlerin sahiplendikleri hayvanın bakımını yapmakla yükümlü olduğu belirtilmiş. Herhangi bir eğitim programına katılmadan sahiplenenlerle ilgili ise para cezası verilebileceği dışında herhangi bir bilgi bulunmuyor. Kanunda ayrıca ev ve süs hayvanlarından kedi ve köpek sahibi kişilerin, sahip oldukları hayvanı belediyeye, en geç otuz gün içerisinde kayıt yaptırmakla yükümlü olduğu ifade edilmiş. Kanunun bir başka önemli yanı ev ve süs hayvanlarının terk edilmesiyle ilgili hükmü. Bu hükme göre ev ve süs hayvanları beslenemeyeceği ve iklimine uyum sağlayamayacağı yerlere terk edilemez ifadesi kullanılmış. Buna göre hayvanlar ancak yeniden sahiplendirilebilir ya da hayvan bakımevlerine teslim edilebilir. Hayvanı kaybolan veya vefat eden kişilerin de belediyeye 7 gün içinde haber vermesi gerektiği de belirtilmiş.
Petshoplarda kedi ve köpek satışının yasaklanmasıyla ilgili kanun tasarısı siyasi süreçlerin tamamlanmasını beklerken, petshoplar gibi ev ve süs hayvanı satan kişilerin hayvanların bakımı ve korunmasıyla ilgili yerel yönetimler tarafından düzenlenen eğitimlere katılmaları gerekiyor. Kanuna göre petshoplar üretimini ve ticaretini yaptıkları hayvanların sağlıklı koşullarda tutulduğundan emin olmak zorunda.
Türkiye gibi, sokakları hem sokak hayvanı hem de terk edilmiş ev hayvanlarıyla dolu bir ülkede petshopların düzgün koşulları sağlayıp sağlamadığının kontrol edilmesiyle ilgili kanunen yetkili kurum Orman Bakanlığı. Orman Bakanlığı illerde yetkisini en büyük mülki amire devredebildiği belirtiliyor. İllerde ayrıca bir denetim elemanı ve pek çok il temsilcisinin görev yaptığı Hayvanları Koruma Kurulu bulunuyor. Bu kurulun görevleri arasında hayvanların korunması ve 5199 nolu Kanunda belirtilen görevleri yerine getirmek olduğu ifade edilmiş. Yerel yönetimlerin ise ev ve süs hayvanları ile sahipsiz hayvanların kayıt altına alınması ile ilgili işlemleri yapmakla ve eğitimleri düzenlemekle yükümlü olduğu belirtiliyor. Kanunda denetime tabii işletme ve kişilerin yıllık denetim programına alınarak izlenmesi ve denetime tabii tutulması mümkün. İhbar ve şikayet gibi durumlarda Bakanlık yetkilisi haber vermeden denetim gerçekleştirebiliyor.
Hayvanların daha iyi koşullarda yaşamlarını sürdürmesi için insanlar olarak yapabileceğimiz pek çok şey var. 5199 nolu kanun özellikle karşılaştırmalı bakıldığında bazı temel eksiklikleri göze çarpan bir kanun. Hayvanların hissedebilen varlıklar olarak kabul edilmesi halinde hapis cezasının kanuna dahil edilmesi de gündeme gelebilir. Petshoplarda hayvan satışının yasaklanması, denetimlerin sıkılaşması, hayvan hakları ihlallerinde hapis cezası verilebilmesi ve her heveslenen kişinin hayvan sahibi olmaması gibi atılabilecek belli başlı adımlar var. Bu kurumsal adımların bir an önce atılması ve hayvan dostlarımızın daha iyi koşullarda yaşaması hepimizin önceliklerinden.
Kaynaklar