Bir Twitter hesabı tarafından 13 Ocak 2022 tarihinde yapılan bir paylaşımda, Starlink Uydularının gerçek olmadığı ve Dünya dışına çıkışın olmadığı iddia edildi. Paylaşım 700 civarı beğeni aldı. Paylaşımdaki metin şu şekilde:
Starlink uyduları da yalan çıktı Ne demiştik dünya dışına çıkış yoktur Hepsi uçan balon Azıcık düşünün...

Yerçekimi ve Kütle Çekimi Nedir?
Evrim Ağacı’na göre yerçekimi, “Dünya üzerindeki cisimlerin yere, yani Dünya’ya doğru düşme eğilimine verilen isimdir. Kütle çekimi ise, uzay içindeki iki cismin birbirine doğru hareket etmeye meyilli olmasını ifade etmekte kullandığımız bir doğa yasasıdır. Yerçekimi, kütle çekimi yasasının Dünya özelindeki ismidir”. Bu durumda, Dünya üzerinde cisimlerin Dünya yüzeyinde kalabilmelerini sağlayan kuvvet yerçekimi adını verdiğimiz astrofiziksel olaydır. Örneğin, bir insan zıpladığında veya bir cisim yukarı doğru fırlatıldığında cismin havada kalma yerine tekrar yerküreye dönme sebebi yerçekimidir.
Buna göre, bir cismin ağırlık sahibi olmasının nedeni yerçekimidir, çünkü Dünya’nın kütlesi yerçekimsel bir etki yaparak bir vücuttaki tüm kütleleri kendisine çekerek ona ağırlık verir. Buna benzer şekilde uzaydaki cisimlerin kütlesi daha fazla olan cisimler etrafında yörünge adı verilen bir doğrultuda hareket etmelerinin nedeni de yerçekimidir. Bu doğrultuda, Ay’ın Dünya etrafında belirli bir yörüngede hareket etmesi, keza Dünya’nın da Güneş etrafında yörünge üzerinde hareket etmesi, bu cisimlerin diğerlerine uyguladıkları kütle çekimi etkisi nedeniyledir. Daha kütleli cisim, daha küçük kütleli olanı kendisine çeker.

NASA’daki bu görüntüye göre, bir gök cisminin daha kütleli başka bir gök cisminin yörüngesine girmesi ve onun tarafından kendine doğru çekilmesi onun uzay-zamanda resimdeki bir bükme yaratması sonucu oluşur.
Dünya’dan Çıkmak Mümkün mü?
Yerçekiminin etkisine rağmen, Dünya’dan uzaya doğru gitmek mümkün. Fakat bunu sağlayacak özel bir etkiye sahip olmak gerekir ve buna kurtulma hızı veya kaçış hızı adı verilir. Brittanica’da yer alan bilgiye göre, kurtulma hızı veya kaçış hızı daha fazla hızlanmaya maruz kalmadan kütle çekim merkezinden bir nesnenin kaçış yapabilmesini sağlayacak hıza verilen addır. Bir başka deyişle, bir cismin kurtulma hızına ulaşarak kendisine kütle çekim uygulayan cismin aksi yönüne doğru hareket etmesi ile birlikte kurtulma şansı vardır. Fakat gerekli kurtulma hızına ulaşamamış bir cisim kendisine kütle çekim uygulayan cisme doğru geri dönecektir. Örneğin zıpladığımızda tekrar yere inmemiz veya yukarıya doğru taş attığımızda onun aşağıya inmesinin nedeni yeterli kurtulma hızına ulaşamadıkları için Dünya’nın kütle çekimi içerisinde hâlâ kalmaya devam etmeleridir.
Diğer yandan, yeterli düzeyde kurtulma hızına ulaşmış bir cismin yerküreden ayrılma ihtimali vardır. Nitekim, Brittanica’daki bilgiye göre, bunun için ulaşılması gereken hız saniyede 11,2 km’dir. İşte roketlerin çalışma prensibi de budur. Roketler Dünya’nın kütle çekimini aşmak için onun kütle çekim merkezinin aksi yönünde saniyede en az 11,2 km giderek Dünya’dan çıkmayı sağlayan teknolojik aygıtlardır.
Roket Nasıl Çalışır?
Roketler Dünya’nın kütle çekimini aşmak için onun kütle çekim merkezinin aksi yönünde saniyede en az 11,2 km giderek Dünya’dan çıkmayı sağlayan teknolojik aygıtlardır. Tasarlanan bütün roketler Newton’ın Etki-Tepki yani 3. Yasasına göre çalışır. Bu yasaya göre, evrendeki her kuvvete, bu kuvvetle aynı büyüklükte ancak zıt yönde bir tepki kuvveti vardır. Bir başka deyişle, bir cisme kuvvet uygulandığı sürece o cisim de karşı bir kuvvet uygular. Buna göre, patlayıcı kimyasallardan salınan egzoz dumanı yüksek hızda roketin arkasından salınır ve böylece roketin bir itki oluşturarak Dünya’nın kütle çekiminin zıt yönünde hareket etmesi sağlanır. İşte roketler de kurtulma hızına ulaşarak Dünya’nın uyguladığı kütle çekimine karşı bir kuvvet uygulayarak uzaya ulaşmayı sağlayan araçlardır.
Roketler, motoru aracılığıyla yanıcı gazları yüksek ısıda ısıtarak onları enerjiye dönüştürüp bir itki kuvveti oluşturmak amaçlanır. Bu açıdan, roketlerin hız kazanmasını sağlayan olay yanmadır ve yanan moleküllerin hızlı hareket etmeleri prensibine dayanır. Böylece, roketin yüksek hızlara ulaşarak Dünya’nın kütle çekiminden kurtulması sağlanır.

Roketlerin kalkışı ile ilgili en önemli sorun, onu yukarıya taşıyacak yakıtın yaptığı ağırlık nedeniyledir. İlk kalkış aşaması, roketin en ağır olduğu zamandır çünkü uzaya çıkması gereken tüm yakıt ağırlık yapmaktadır. Bu nedenle, 1903 yılında Konstantin Tsiolkovski tarafından geliştirilen çok kademeli roket modeli, bugün dahi birçok roket tasarımının merkezindedir. Her bir aşamada yeterli itkiyi sağladıktan sonra ağırlığı azaltmak ve yola devam etmek için adım adım roketin en ağır parçalarından başlayarak kademe kademe parçalar atılır. Böylece, her bir kademede gereken yakıt tüketimi sağlandıktan sonra, o ağırlığı taşımamak amacıyla fazla ağırlık atılmış olur.
Uydu Nedir ve Nasıl Dünya Dışında Kalır?
Uydu, Türkiye Uzay Ajansı’na göre, genel olarak, daha büyük bir nesnenin etrafında bir yörünge içinde hareket eden küçük, uzay tabanlı nesne anlamına gelir. Bu açıklamadan anlaşıldığı gibi Ay da Dünya’nın yörüngesinde hareket ettiği için, Dünya’nın bir uydusu olarak kabul edilir. Bunun dışında kalan yapay uydular ise; Dünya’dan çeşitli mesafelerde, kesin olarak hesaplanmış yollarda, dairesel veya oval olarak hareket eden uydulardır.
Bir uydu ilk önce roketler aracılığıyla Dünya’nın kütle çekimini aşacak şekilde atmosferi aşıp uzaya gönderilir. Ardından uydunun tekrar Dünya’ya ‘düşmemesi’ sağlanmalıdır. Bunun için ise roketlerin belirli bir hıza ulaşıp uyduları bırakması gerekir. Herhangi bir cismin yörüngeye girdiği bu hıza yörünge hızı adı verilir. Yükseklik arttıkça, yörünge hızı da giderek düşer çünkü yerçekimi azalır.
Bu açıdan, bir uydunun Dünya’nın yörüngesinde dönebilmesi için uydunun hızının yerçekimi kuvveti ile dengelenmesi gerekir. Aksi takdirde, ya Dünya’ya geri dönebilir ya da uzaya kaçabilir.

İddiadaki Fotoğraflar Starlink Uydusu mu?
Starlink Uyduları, Elon Musk’ın şirketi SpaceX tarafından, Dünya’nın her tarafına yüksek hızlı, düşük gecikmeli internet ağı sağlamak için geliştirilen bir uydu projesi. Bu uydu sayesinde internetin 100 Mb’s ile 200 Mb/s arasında bir indirme hızına ve 20 ms gecikme süresine ulaşması bekleniyor. Bu proje özellikle Antarktika gibi internet erişiminin çok zor olduğu bölgeler için planlandı.

Fakat iddiadaki fotoğraf NOAA ve NASA tarafından geliştirilen ve atmosferin üst katmanlarındaki ozon deliğini incelemek amacıyla geliştirilmiş bir projeden alınmış. Ayrıca fotoğraf incelendiğinde fotoğrafın altında tarih olarak 2 Kasım 2018 Cuma yazdığı görülmektedir. İlk Starlink uydusu ise 23 Mayıs 2019 tarihinde fırlatılmış. SpaceX başlangıçta bu proje için yaklaşık dört bin uydu planlandı, daha sonra bu sayı 12.000’e çıktı.

İddia YANLIŞ
Bir Twitter hesabı tarafından yapılan bir paylaşımda, Starlink Uyduları’nın gerçek olmadığı ve Dünya dışına çıkışın olmadığı iddia edilmişti. Çeşitli bilimsel kaynaklardan elde edilen bilgilere göre Dünya’nın dışına çıkmak mümkün ve çok defa gerçekleşmiş durumda. Resim ise Starlink Uyduları’ndan değil, NOAA ve NASA tarafından Ozon deliğinin araştırılması amacıyla yürütülen bir projeden alınma.

Sonuç olarak;

Dünya dışına çıkmanın mümkün olmadığı iddiası yanlış.